Türkiye domuz gribine karşı alarmda

Ankara’dan Değer Akal’ın haberi:

Türkiye’de domuz gribine karşı ilk olarak havalimanlarında önlemler sıkılaştırıldı. Esenboğa Havalimanı Sağlık Denetleme Merkezi, son dönemin en hareketli günlerini yaşıyor. Art arda toplantılar yapılıyor, yurtdışından gelen uçaklarda sağlık kontrolü yapacak sağlık ekiplerinin sayısı artırılıyor. Emniyet görevlileri domuz gribi konusunda eğitiliyor.

Ancak mikrofonumuzu uzattığımız yolcular henüz domuz gribi konusunda bir endişe duymuyor. Bir yolcu şunu söylüyor:

“Ben böyle bir şeyi televizyonda duydum. Olacaksa Allah’ın işi olmayacaksa bir şey yok.”

Havalimanındaki eczaneye de domuz gribi konusunda henüz herhangi bir soru yöneltilmemiş. Eczane yetkilisi ise uyarıyor:

“Şu ana kadar soran olmadı. Ama bizim başımıza gelmeden hiçbir şey fark etmemiz olağan bir şey. Bir yakınının başına gelen gelip soracaktır daha sonra.”

“Türkiye risk altında”

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Doçent Doktor Alpay Azap, dünyada hızla yayılan domuz gribinin Türkiye’ye etkisi konusunda şunları söyledi:

“Küreselleşen dünyamızda Türkiye de önemli geçiş noktalarından bir tanesi. Dolaysıyla Türkiye’de bir risk görüyoruz.”

Azap, ülkelerin almakta olduğu önlemlerin Dünya Sağlık Örgütü’nün benimsediği yaklaşımın bir parçası olduğuna ve bunların önemli miktarda faydası olacağına işaret etmekle birlikte havaalanlarında alınan önlemlerin yeterliliği konusunda kaygılı olduklarını ifade etti:

“Bu hastalığın şikâyetleri ortaya çıkmadan kişiler bu hastalığı bir ya da iki gün öncesinden bulaştırabiliyorlar. Dolayısıyla bu yöntemle bu kişileri yakalama şansımız olmayacak. O kişi ülkeye giriş yaptıktan 24 , 48 saat sonra hastalanacak ve o zamana kadar bulaştırmış olacak zaten.”

Uzmanlardan şeffaflık uyarısı

Türkiye’de domuz gribi salgınına karşı iyi bir işleyiş olduğunu vurgulayan Azap, çalışmaların çok şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini söylüyor. Azap önlemlerin taşıması gereken özellikleri şöyle sıraladı:

“Aktif bir şekilde takip bilgilerin en iyi şekilde hem yetkili kurumlar, uluslararası kurumlar hem de halkla ve bu hastalıkla uğraşan uzmanlar ve hekimlerle paylaşılması gerekli.”

Korunmak için ne yapmalı?

Meksika ve ABD'de ölümlere yol açan ve Avrupa ülkelerinde de görülen domuz gribine karşı alınabilecek önlemler konusunda, Doçent Doktor Alpay Azap şunları söyledi:

“Normal insan gribinden korunmak için ne yapmak gerekiyorsa burada da onu yapmak gerekiyor. Hasta kişilerin maskeli dolaşması çok daha kritik. Çünkü bu virüs asıl olarak bu hasta kişilerin solunum salgılarının ulaşmasıyla oluyor. Asıl bulaş yolu çok ihmal edilen bir bulaş yolu, ellerle oluyor aslında. Bunu önlemenin en güzel yolu ellerini yıkamaları veya alkollü mendillerle silmeleri. Sık sık yapmalarını öneriyoruz. Ve ellerini gözlerine burunlarına sık sık götürme alışkanlıklarından uzak durmalarını öneriyoruz.”

Tedavide ilk 48 saat kritik

Azap domuz gribinin tedavisinin mümkün olduğunu söylemekle birlikte önemli bir noktaya işaret ediyor:

“Grip virüsüne karşı geliştirilmiş farklı gruplardan ilaçlar söz konusu. Bir takım kaygılarımız var acaba bu ilaç gruplarından bazılarına karşı dirençli mi bu domuz virüsü? Ama en azından dirençli olmadığını düşündüğümüz ya da yüksek dozda kullandığımızda o direnci kıracağını düşündüğümüz ilaçlar var. Tabi tedavi konusunda en kritik konu tedavinin olabildiğince erken başlaması gerekiyor. İlk 48 saatte tedaviye başlandığı zaman çok iyi sonuç alıyoruz. Mutlaka erken dönemde doktora başvurmalarında fayda var.”

Grip aşısı çözüm mü?

Domuz gribine karşı aşı konusunda yaşanan tartışmalar sürüyor. Alpay Azap, insanlardaki domuz gribi virüsünün yayılmasını önleyecek yeterlilikte aşı olmadığını ifade ediyor ve şu noktaya dikkat çekiyor:

“Her halükarda tüm dünya nüfusu etkili bir şekilde aşılamaya yetecek aşı üretilmesi mevcut teknik altyapıyla zaten mümkün değil.”

Turizm sektöründe önlemler

Peki geçmişte kuş gribi salgınında turizm sektörü etkilenen Türkiye’yi yeniden zor günler mi bekliyor? Bu soruyu Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Ankara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Gökhan Korkmaz şöyle yanıtlıyor:

“Türkiye’nin bir tecrübesi var daha önceden, biliyorsunuz bir kuş gribi konusunda çok sıkıntı çektik. Özellikle turizm açısından bu gribin yaşandığı günlerde çok büyük sayıda turist kaybımız oldu. Dolayısıyla o anlamda çok tecrübeliyiz sayılabilir.”

Turizmci Gökhan Korkmaz, özellikle Türkiye ile Meksika arasındaki turizmin etkileneceğinden kuşku duymadığını söylüyor:

“Geçen yıl 30 bin civarında Meksikalı Türkiye’ye gelmiş. Baktığınız zaman tabii bu da bir kayıp olabilir.”

Bununla birlikte Korkmaz, Amerika ve Meksika yerine Türkiye’nin bulunduğu bölgenin turistler açısından çekim merkezi olabileceğine işaret ediyor:

“Şimdi dünya çapında Meksika’ya gidilmeyeceği için en azından çok büyük sayıda iptaller olacağı için; duyduğum kadarıyla yüzde 80-90 civarı dünyanın her tarafından iptaller var. Bunların kuzey tarafına, Amerika ve Meksika tarafına yönlenmesi yerine daha ziyade aşağılara, Akdeniz çanağına yönlenmesi de söz konusu olduğu için burada Türkiye’nin bir avantajı da olabilir tabii ki turizm açısından diye düşünüyoruz.”

Değer Akal / Ankara

Editör: Nihat Halıcı