1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türk medyasına yer ayrılmadı

26 Mart 2013

Irkçı terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı davasında Türk medya kurumlarının temsilcilerine mahkeme salonunda sabit yer ayrılmaması tepki çekti.

https://p.dw.com/p/184G3
Fotoğraf: Reuters

Sekizi Türk on kişinin ölümünden sorumlu tutulan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresiyle ilgili dava 17 Nisan'da başlıyor. Davanın görüleceği Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin açıkladığı akreditasyon listesinde hiçbir Türk medya kuruluşuna mahkeme salonunda yer ayrılmaması tepki çekti.

Salonda, Alman medya kuruluşlarının yanı sıra Reuters gibi uluslararası haber ajanslarının aralarında bulunduğu toplam 50 medya kuruluşuna sabit yer ayrılırken, Anadolu Ajansı, Hürriyet, Sabah, NTV gibi Türk medya kuruluşlarının temsilcilerine ise sabit yer ayrılmadı. Bu kuruluşların temsilcileri, mahkeme salonunda diğer medya temsilcilerinden birinin davanın başlamasından 15 dakika öncesine kadar yerini almamış olması halinde salonda yer alabilecek.

"Başvuru sırasına göre verildi"

Akreditasyonların başvuru sırasına göre verildiğini savunan Mahkeme, bu sürecin ‘objektif ve dokunulmaz' olduğunu vurguladı. Mahkeme Sözcüsü Margarete Nötzel, sürecin daha önce duyurulduğunu, buna alternatifin ancak kura olabileceğini ve bunun daha büyük zorlukları beraberinde getirebileceğini savundu. Mahkeme salonunda başvurusunu en hızlı şekilde gönderen 50 medya kuruluşunun temsilcisine yer ayrıldığı belirtildi.

Federal hükümetin kurban yakınlarına danışmanlık yapması amacıyla görevlendirdiği Barbara John ise NSU üyesi Beate Zchäpe'nin yargılanacağı dava başlamadan önce Mahkeme'den salonda Türk gazetecilere de yer ayrılmasını talep etti. John, ‘Mitteldeutsche Zeitung' gazetesine yaptığı açıklamada, “Bu dava sadece Türkiye'de dikkatle izleniyor olmayacak. Almanya'da da çok sayıda Türk kökenli hâlâ Türk gazetelerini okuyor ve Türk televizyonlarını izliyor. Bu nedenle bu medya kuruluşlarının mahkeme salonuna giriş hakkı elde etmesi sadece arzu edilecek bir durum değildir, bu aynı zamanda önemlidir” dedi.

Cem Özdemir'den tepki

Konuyla ilgili açıklama yapan Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir de akreditasyonların müracaat sırasına göre verildiği gerekçesinin sadece 'bürokratik' olduğunu belirterek, Almanya'nın Winnenden kentinde yaşanan katliama ilişkin davanın buna örnek gösterilebileceğini ifade etti. Özdemir bu davada hem Alman hem de yabancı basın mensuplarına mahkeme salonunda yer rezervasyonu yapıldığını vurguladı ve bu 'Bavyera'da neden mümkün olmasın?" dedi.

Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz de mağdurların etnik kökeni göz önünde bulundurarak, Türk gazetecilerine yer ayrılmasının daha iyi olacağını düşündüğünü söyledi.

2000-2007 yılları arasında sekizi Türk biri Yunan dokuz göçmenin öldürülmesinden sorumlu ırkçı terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı'nın hayatta kalan tek üyesi Beate Zchäpe'nin davası Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde görülecek. Mahkeme salonunda Türk Büyükelçisi'ne sabit bir yer ayrılmaması da büyük tepki çekmişti. İlginin çok büyük olduğu davada, mahkeme salonunda kamuoyu ve gazetecilere toplam yaklaşık 100 kişilik yer ayrılması planlanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Dpa, Epd, BÖ/BK