1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

SZ: Yaptırım kararı sembolik olmaktan öteye gidemez

20 Kasım 2018

Alman hükümetinin Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Riyad'a yönelik yaptırım kararı gazetelerde geniş yer buluyor. Yorumlarda, Suudilerin silahsız kalmayacakları ve yaptırımların ancak sembolik olabileceği belirtiliyor.

https://p.dw.com/p/38Yal
Saudi Arabien Vision 2030 Präsentation König und Kronprinz
Fotoğraf: picture-alliance/abaca/B. Algaloud

20.11.2018 - Alman basınından özetler

Süddeutsche Zeitung Alman hükümetinin Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Suudi Arabistan'a sert önlemler uygulama kararını şöyle yorumluyor:

"Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi emrini kim verdiyse, hukuk ve yasaların üzerinde olduğu inancıyla böyle davranmıştır. Emrin Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından verildiği kesinlik kazanırsa, ülkesinde cezalandırılmayacağına inandığı için Kaşıkçı'yı öldürttüğü varsayılabilir. Almanya'nın silah sevkiyatını yasaklaması ve seyahat yasağı getirmesiyle hiçbir şey değişmez. Bu kararlar sembolik olmaktan öteye gitmez. Riyad'a gönderilmiş gerekli ama zayıf bir kınama mesajı olarak kalır. Suudi rejimi sadece savaş malzemesi satışlarının tamamen durdurulmasından etkilenebilir. Yaptırımlara yenilerinin eklenmesi gereklidir. Cemal Kaşıkçı cinayetinin sorumluları hukuk ilkelerine uygun olarak cezalandırılamayacağından, demokratik hukuk devletlerine büyük sorumluluk düşmektedir."

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumunda Berlin hükümetinin yaptırım kararına çelişkili gerekçe gösterdiği belirtiliyor:

"Yaptırımlar bir devletin tavrını değiştirmesi için uygulanır. Alman hükümeti Kaşıkçı cinayetinden dolayı Suudi Arabistan'a yapılan silah satışlarını fiilen durdurdu. Bununla ne amaçlanıyor? Suudi Arabistan yönetiminin cinayeti aydınlatması mı? Bu zaten yapılıyor. Sorumlulardan hesap mı sorulacak? Muhtemelen bu da yapılacak. Bir daha hiçbir gazetecinin Suudi Arabistan konsolosluklarında barbarca katledilmemesi için mi? Bu da artık olmayacak. Çünkü Kaşıkçı cinayeti büyük uluslararası tepki uyandırmıştı. Suudi Arabistan'ın Yemen'deki savaşı sonlandırması için mi? Federal hükümet yaptırımlara Yemen savaşını gerekçe göstermedi. Neresinden bakılırsa bakılsın, Almanya'nın tutumu çelişkilidir. Gerekçelendirilebilecek tek şey başka Batılı devletlerin daha önce aldıkları kararlardır: Fail zanlılarına yaptırım uygulamak. Bunun haricindekiler Suudi Arabistan'ın değil Almanya'nın durumuyla ilgilidir. Riyad zaten silahsız kalmayacaktır. Almanya vermezse, başkasından alır."

Badische Zeitung'un yorumunda ise Suudi Arabistan'a silah satışının yasaklanmasının önemli bir mesaj olduğu vurgulanıyor:

"Öncelikle Suudi Arabistan'ın Yemen savaşına katılması nedeniyle bütün silah satışlarının dondurulması geç kalınmış da olsa önemli bir sinyaldir. Suudi Arabistan silah ihtiyacını başka yerden de karşılayabilir ve Alman silah sanayinde çalışan birkaç yüz kişi işini kaybedebilir. Kim iktidarda olursa olsun, Suudi Arabistan ile bundan böyle de ilişkiler sürdürülecektir. Ancak yaptırım kararlarıyla kötülüklerin karşılıksız kalmayacağını gösteren önemli bir mesaj gönderilmiş oldu."

Mitteldeutsche Zeitung ‘ABD ve Kaşıkçı cinayeti' başlıklı yorumunda şu satırlara yer vermiş:

"ABD Başkanı Donald Trump, olmaması gerekenin olmasına izin verilemeyeceği düşüncesinden hareket etmekle, mutlak yetkiyle ülkesini yöneten despotun işbirlikçisi durumuna düşüyor. Yoksa Suudi Arabistan'da yanlış adama güvendiğini kabul etmesi gerekirdi. Kaşıkçı'nın devletin onayıyla öldürüldüğü yadsınamaz. Amerikan istihbaratı sorumlunun Veliaht Prens Muhammed bin Selman olduğunu söylüyor. Trump gerçekleri inkâra kalkışırsa Kongre'nin müdahale etmesi gerekir. Söz konusu olan ABD'nin inandırıcılığıdır."

DW, afp, dpa/AG, GA

© Deutsche Welle Türkçe