1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Sosyal Demokratların işi zor olacak"

8 Haziran 2009

Almanya’da Sosyal Demokrat Parti’nin AP’ye göndereceği Türk kökenli milletvekili İsmail Ertuğ, muhafazakarların güç kazanmasıyla solun işinin zor olacağını söyledi. Ertuğ, Deniz Eğilmez’in sorularını yanıtladı.

https://p.dw.com/p/I5iO
Avrupa Parlamentosu'nun 736 üyesinden biri İsmail Ertuğ olacakFotoğraf: Shana Ziegler-Göpel

Almanya’da Sosyal Demokrat Parti, Avrupa Parlamentosu’na Türk kökenli bir milletvekili gönderiyor: İsmail Ertuğ.

AB genelinde muhazakarların yükselişe geçmesi ile Sosyal Demokratların işinin zor olacağını söyleyen İsmail Ertuğ, alınan sonuçların Türkiye’nin AB üyeliği sürecini nasıl etkileyeceğini de değerlendirdi.

Ertuğ, DW’den Deniz Eğilmez’in sorularını yanıtladı:

- Avrupa Parlamentosu seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Avrupalı seçmen nasıl bir mesaj verdi sizce?

Öncelikle Almanya’nın seçim sonuçlarına baktığımızda, Sosyal Demokratlar olarak bizim için üzücü bir gün oldu dün akşam. Avrupa Parlamentosu’nda sandalye kaybetmesek de neticemizi düzeltemedik, daha yukarı çekemedik. Hatta 0,7 gibi bir oran kaybettik. Bu bizim için çok üzücü, düşündürücü daha doğrusu. Ama Avrupa’nın sağa kaydığını söylememiz gerekiyor. Bu daha da üzücü. Ama dediğim gibi, kendi aramızda istişare edip, gerekçelerini arayıp, bakıp tekrar atağa geçmemiz gerekiyor ve bunu da yapacağımızdan emin olabilir topluluk.

- Hangi mesajı vermek istedi sizce Avrupalı seçmen?

Avrupalı seçmen, Avrupa’ya ne kadar mesaj verebildi, o da tartışmalı. Çünkü biliyorsunuz, çoğu zaman iç politika Avrupa seçimlerini zorluyor. Sosyal Demokratlar, Fransa ve İspanya gibi ülkelerde kaybetmiş durumda. Ama aşırı sağ partilerden adayların Avrupa Parlamentosu’na seçilmesi, insanların bir şekilde Avrupa’yı algılayamadığını gösteriyor. Avrupa’nın sağa kaymasıyla beraber biz Sosyal Demokratların işi daha da zorlaşacak. Çünkü biz herkesin katılabileceği sosyal bir Avrupa istiyorduk. Herkesin bir şekilde refaha kavuşabileceği bir Avrupa istiyorduk. Bunun Avrupa çapındaki seçmen tarafından çok anlaşılmış olduğunu zannetmiyorum.

- Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı partilerin ve Avrupa Birliği karşıtlarının yükselişe geçmesi Türkiye’nin AB üyelik sürecini nasıl etkiler?

Öncelikle Türkiye’nin AB ile ilişkilerini o kadar çok etkilemez bana göre. Çünkü Türkiye’nin yol haritası belli, Türkiye’nin hangi reformları yapması gerektiği, hangi fasılların açılıp kapanması gerektiği, Türkiye’nin reformlarını uygulayıp Avrupa Birliği’ne yaklaşması gerektiği belli. O yüzden Türkiye’nin derslerini, reformlarını yapıp iyi yolda ilerleyeceğini zannediyorum. Çünkü biliyorsunuz bunlar seçimler. Beş yıl önce böyle bir durum yoktu. Beş yıl sonra da seçimler olacak. Sağ partilerden, eyalet seçimlerinde de görmüştük, parlamenter seçilip beş altı yıl sonra iyi çalışmadıklarından dolayı seçmen tarafından dışarı atıldıklarını da gördük. O yüzden Türkiye çok fazla karamsar olmasın. Kendi yol haritasını takip etsin ve reformları uygulamasıyla beraber artık beş yıl sonra tekrar bakacağız. Tabii ki parlamentonun sağa kaymasıyla beraber Türkiye karşıtı güçler daha da kuvvetlenmiş oldu. Ama çok fazla karamsar olunmasından yana değilim ben.

- Almanya’da da Türkiye karşıtı taraflar yükseliyor diyebilir miyiz? Çünkü Hristiyan Demokrat Birlik partileri, Avrupa Parlamentosu seçimlerine Türkiye’ye karşı bir tavır takınarak katıldılar. Kampanyalarında Türkiye karşıtı söylemlerde bulundular.

Tabii onlar da kaybetti. Hatta onlar bizden daha fazla kaybetti. Tabii ki onların yüzdeleri daha yüksek olduğu için çok fazla göze batmıyor, ama onlar da kaybetti. Onların Türkiye popülizminin o kadar ağır bastığını sanmıyorum. Çünkü Almanya’da aşırı sağ partilere fazla destek çıkmadı. Birlik partileri de kaybetti. O yüzden Merkel’in söylemleri Türkiye’yi çok fazla etkilemesin. Çünkü Merkel bugün var, yarın olmayabilir. Dediğim gibi bunlar iktidar meselesidir. O yüzden zannetmiyorum ki Almanya aşırı sağa kaysın. Birlik partilerinin neticeleri meydanda. Ancak aşırı sağ konusunda Almanya’da Avusturya’da olduğu gibi bir ilerleme yok, şükürler olsun yok. Çünkü bu bizim için önemli.

- Avrupa Parlamentosu seçimleri sizin açınızdan olumlu geçti, ama siz de değindiniz, partiniz oy kaybetti. Bunun sebebi nedir?

Öncelikle biz SPD olarak büyük ihtimalle, hele hele Avrupa Parlamentosu seçimlerinde kendi kitlemizi mobilize edemiyoruz. Bu sefer de edemedik. Şunu da söylemem gerekiyor, Türk asıllı ya da göçmen asıllı seçmende duyarsız kaldı bu sefer. Çünkü biz o yönde de bayağı çaba sarfettik. Özellikle Türkiye’nin Avrupa Birliği konusu ile ilgili. Türk asıllı Alman vatandaşlarının daha fazla duyarlı olacağını tahmin etmiştim. Ama onları da mobilize edemedik. Demek Avrupa insanları genel seçimler kadar alakadar etmiyor. Bu da çok yanlış bir yaklaşım. Ama Avrupa’yı biraz daha küçültüp, seçmene sunmanın yolunu aramamız lazım. Bunu istişare etmek üzere de bugün Berlin’de bulunuyoruz. Bunu da yapacağız.

- Sayın Ertuğ, son olarak yeni görevinizde ki hedefleriniz neler olacak?

Öncelikle Almanya, Bavyera milletvekili olmamla beraber kendi bölgeme dair bazı projelerim var. Ben Çek Cumhuriyeti’ne en uzun sınırı olan bölgenin milletvekiliyim. Ortaçağ’ın altın yolu olan bu bölgeyi turizm ve kültür açısından yeniden canlandırmak istiyoruz. Onun yanı sıra kalkınma fonlarından bizim bölgemizde şirketlere yardımcı olmak ön planda tutuluyor. Onun haricinde tabii ki Sosyal Demokrat milletvekili olmamızla beraber Avrupa Parlamentosunda sosyal bir Avrupa oluşturma konusu yani sağlık, sosyal politika, eğitim politikası ön planda tutulacak. Bu da benim mesleğimle alakalı ve görev alanım olduğu için burada ben daha fazla ağırlığımı koymak istiyorum. İleride o yönde bazı projelerimiz olacak.

Deniz Eğilmez / DW

Editör: Hülya Köylü