1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Solingen travması

Baha Güngör / DW7 Şubat 2008

Almanya’nın Ludwigshafen kentinde 9 Türk’ün hayatını kaybettiği yangınla ilgili Alman ve Türk medyasında tartışmalar devam ediyor. Konuyla ilgili DW Türkçe Servisi Yöneticisi Baha Güngör’ün yorumu.

https://p.dw.com/p/D42y
DW Türkçe Servisi Şefi Baha Güngör

“90’lı yıllarda Neo-Nazilerin Solingen’de, Mölln’de, Rostock ve Hoyerswerda’da çıkardığı yangınların yarattığı travma hala aşılamadı ve bugün bile durumun soğukkanlılıkla değerlendirilmesini engelliyor.

Ludwigshafen’daki yangının sebebi hala belli değil. Almanya, bu noktada, ‘herkes için demokratik bir hukuk devleti’ olduğunu ortaya koymalı. Eğer saldırının arkasında, Neo-Nazilerin ya da sempatizanlarının olduğu ortaya çıkarsa, bu, Almanya iç politikasında bir depreme sebep olur. Hristiyan Birlik ile Sosyal Demokratların birbirine yönelteceği suçlamalar, Büyük Koalisyon’un temellerini aşındırır, bununla da Sol Parti, Yeşiller ve Liberallerin eline koz geçer.

Ludwigshafen’daki felaket, Almanya’da yaşayan çok sayıda göçmenin, özellikle de Türkiye kökenlilerin güvenini sarstı. 9 kişinin ölümü ve çok sayıda kişinin yaralanmasına duyulan öfke ve üzüntü, mağdurların tepkilerini dizginleyememesine yol açabiliyor. Olay yerinde görev yapan ekiplere koruma sağlanmak zorunda kalınması da Türkler ile Almanlar arasındaki atmosferin ne kadar gerildiğinin bir kanıtı.

Bütün bu göstergeler ışığında Türk tarafının Ludwigshafen’a uzman ekip göndermesi önemli ve doğru bir karar. Bununla, Alman soruşturma makamlarının incelemelerinde tarafsız olmadığı yönündeki olası iddianın baştan önüne geçilmiş olacak. Aksi takdirde soruşturmayı yürüten makamlar olayın bir saldırı değil de, örneğin teknik bir arızadan kaynaklandığı sonucuna varırsa, pek çok Türk’te gerçeklerin hasıraltı edildiği şüphesi doğacaktı. Soruşturma komisyonunun Türk üyeleri ayrıca, Almanya’daki Türkleri yatıştırma konusunda da etkili olabilir.

Aynı sebepten dolayı Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer’in, Türkiye’nin Yurtdışındaki Türklerden Sorumlu Bakanı Said Yazıcıoğlu ile birlikte olay yerine gitmesi ve Türk hükümeti temsilcileri ile birlikte itidal çağrısı yapması çok önemliydi.

Tabii ki Başbakan Angela Merkel’ın da Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Ludwigshafen’da kendini göstermesi iyi olurdu. 1993‘deki Pantkot Yortusu (Küçük Paskalya) sırasında Solingen’de beş kişinin öldüğü kundaklama olayında, dönemin başbakanı Helmut Kohl, olay yerine gitmeyerek büyük hata yaptı.

Kohl, mesafe koymayı tercih ederek olayın yabancı düşmanlığından kaynaklandığı suçlamalarını geri çevirmişti. Merkel, siyasetteki babası sayılabilecek Kohl’ün bu hatasından ders almalı. Merkel, göçmen kökenliler de dahil tüm vatandaşların başbakanı olduğunu göstermeli. Başbakan Merkel, ayrıca meydanı kendi ülkesinde Erdoğan’a bu kadar kolay bırakmak isteyip istemediğini düşünmeli.”