1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Pedagoglara Müslümanlık dersi

23 Aralık 2010

Almanya'da genç Müslümanları aşırı İslamcı gruplardan uzak tutmak için bir pilot proje başlatıldı. Hedef, Müslüman gençlerin kültürlerini daha iyi tanıyarak aşırı eğilimlere engel olmak.

https://p.dw.com/p/zp0U
Fotoğraf: AP

Almanya’da geçtiğimiz haftalarda İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere tarafından yapılan terör uyarısı hala geçerliliğini koruyor. İsveç'te yaşanan terör saldırısı ile Almanya'daki tehlike arasında şimdiye dek bir bağlantı kurulamadı ancak polis ülke genelinde sıkı denetimini sürdürüyor. Özellikle aşırı İslamcı olduğundan kuşku duyulan gruplara karşı son derece hassas davranılıyor.

Almanya’da terör uyarısının ardından beş tartışmalı İslam semineri iptal edilirken, Selefiyye mezhebi üyelerinin dernek ve ofislerinde aramalar yapıldı. Alman Emniyet Teşkilatı’na göre, özellikle 16 ila 19 yaşları arasındaki Müslüman gençler, aşırılardan çabuk etkileniyor. Bu gerçekten hareketle, Baden-Württemberg Eyaleti Siyasi Eğitim Merkezi tarafından bir pilot proje başlatıldı.

Projede yaklaşık 50 pedagog yer alıyor. Kasım ayından bu yana sık sık biraraya gelen proje yetkilikeri, Müslüman gençlik kültürü ve İslam ile ilgili tartışmaları ele alıyor. Proje yetkilileri düzenledikleri konferanslarda, varolan sorunları ve çözüm alternatiflerini sunuyor.

Bilgi eksikliği sorunu

Anaokullarında kimlik oluşumu sorunu yaşayan pekçok Müslüman çocuk bulunuyor
Anaokullarında kimlik oluşumu sorunu yaşayan pekçok Müslüman çocuk bulunuyorFotoğraf: picture-alliance/ZB

Katılımcılar arasındaki 28 yaşındaki pedagog Anja Reischmann, Müslüman gençlerin sorunlarla henüz anaokulunda tanıştıklarına dikkat çekti. "Anaokulu ve ilkokul arasındaki geçiş döneminin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu geçişin daha iyi organize edilmesi gerekiyor" diyen Reischmann, pekçok anaokulunda kimlik oluşumu sorunu olan göçmen çocukların olduğunu ifade etti. Reischmann sorunun temelinde ise Müslüman gençlik kültürü hakkındaki bilgi eksikliklerinin etkili olduğunu kaydetti.

Proje, öğrencilerin meslek hayatına başladıklarında, genç Müslümanların dini inançlarına saygı duyulmasını ve demokrasi düşmanı görüşlerin ayırt edilebilmesini hedefliyor. Adını güvenlik gerekçesiyle açıklamak istemeyen ve "Mehmet Arslan" kod ismini kullanan katılımcı, bilinçlendirme çalışmaları ve eğitimlerle bu konuda bir farkındalık yaratılması gerektiğini kaydetti.

Mehmet Arslan, Baden-Württemberg Eyaleti Siyasi Eğitim Merkezi'nin 14 danışmanından biri ve toplantıda Almanya’daki genç Müslümanların içinde bulundukları şartlar hakkında bilgi sundu. Arslan, bir hip-hop videosu aracılığıyla, öğrencilere, genç Müslümanların kimlikleri hakkında açıklamalarda bulunarak, "İslami pop" gibi kavramların ne anlama geldiğini izah etti.

İnternetin ve dilin gücü

Gençler İslamı günlük hayata nasıl uyarlayacakları konusunda internetten yararlanıyor
Gençler İslamı günlük hayata nasıl uyarlayacakları konusunda internetten yararlanıyorFotoğraf: AP

Katılımcılar aynı zamanda, radikal gruplara katılımı önleyici unsur olarak internetin önemine de değindi. Aşırı İslamcıların interneti özellikle kullandıklarını kaydeden Mehmet Arslan, örnek olarak Selefiyye mezhebini gösterdi.

Katılımcılar, genç Müslümanları radikal eğilimlerden korumanın yollarını anlatırken, aşırıların kullandığı en önemli aracın internet, dillerinin ise Almanca olduğuna dikkat çekti. Mehmet Arslan, genç Müslümanların internette, İslam dinini günlük hayatta nasıl yaşamaları gerektiği konusunda yanıtlar ararken, özellikle de Almanca yazma avantajını kullanan Selefiyye mezhebi üyelerine rastladıklarını kaydetti. Arslan, bu konuda Almanca kaynakların az olmasının önemli bir sorun olduğunu belirtti.

Kasım ayı ortalarından bu yana Baden-Württemberg Eyaleti'ndeki gençlik ve eğitim kurumları, ücretsiz bilgilendirme ve eğitimlerden yararlanma fırsatı buldu. Baden-Württemberg Eyaleti Siyasi Eğitim Merkezi tarafından yönetilen üç yıllık proje, Baden-Württemberg Vakfı tarafından finanse ediliyor.

© Deutsche Welle

Ulrike Hummel / Çeviren: Başak Sezen


Editör: Hülya Köylü