1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ortadoğu'da değişim ve medya

27 Haziran 2012

DW tarafından düzenlenen Global Medya Forum'a bu yıl Ortadoğu'daki gelişmeler ve Arap Baharı damgasını vurdu. Panellerde Ortadoğu'daki dönüşüm sürecinde medyanın rolü tartışıldı.

https://p.dw.com/p/15LnG
Fotoğraf: DW/K. Danetzki

Almanya’nın Bonn kentinde 25-27 Haziran tarihleri arasında düzenlenen uluslararası konferansa dünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık bin 800 kişi katılıyor. “Kültür, Eğitim, Medya. Sürdürülebilir Bir Dünya Şekillendirmek” konulu konferansta dünyanın dört bir köşesinde görev yapan gazeteciler çeşitli paneller ve atölye çalışmalarında bir araya geliyor; görüş alışverişinde bulunuyor.

“Facebook Devrimi” olarak da adlandırılan Arap Baharı'nın en önemli sembolleri olan sosyal medya ve sivil toplum, bu yıl ağırlıklı olarak işlenen konular arasında. Konferansın ilk günü düzenlenen “Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’da Siyasi Kültürü Biçimlendirmede Medyanın Rolü” konulu panelde Arap ülkelerindeki gelişmeler, medyanın bu süreçteki rol ve sorumluluklarına kadar uzanan geniş bir yelpazede ele alındı.

Fas, Ürdün, Mısır ve Lübnan’da görev yapan ve panele konuşmacı olarak katılan gazeteciler Arap Baharı sırasında, medyanın kendi başına siyasi bir aktör haline geldiğini konuşmalarında sık sık vurguladı. Ülkelerindeki siyasi değişimleri temkinli bir iyimserlikle takip ettiklerini ve bağımsız medya kuruluşlarının sayısının artması gerektiğini de ifade ettiler.

Suriye’deki gelişmeleri yerinde takip eden gazetecilerden Alman Die Tageszeitung gazetesi muhabiri Jasna Zajcek, Suriye'de medyanın çok güçlü bir mekanizma olduğunun altını çizdi. Mart ayında Almanya’ya dönmek zorunda kalan Zajcek, Suriye'de tam bir “medya savaşı” olduğundan bahsetti. Resmi medya kuruluşlarının inanırlığını kaybettiğini belirterek “Birçok insan uydu üzerinden CNN ve BBC izleyerek bilgi almaya çalışıyor. CNN muhabirleri de doğrudan insanlarla temas ediyor ve onlara neden silahlandıklarını soruyor. Artık, onlar da devlet yetkilileri tarafından yanlış yönlendirilmek istemiyorlar. İzleyicilerimizin doğru haber alma hakkı var diyorlar” diye konuştu.


Arap ülkelerindeki değişim sürecinde sivil toplum kuruluşlarının bundan sonra oynayacakları rol de konferansta ele alındı. İnsan hakları eğitiminin Ortadoğu'daki dönüşüme nasıl bir katkıda bulunabileceğine ilişkin düzenlenen panelde kadın hakları uzmanı Necla Abid “Artık korku duvarı aşıldı. Ve bunu yapan gençlik oldu” diyerek ilerleyen süreçte özellikle genç nüfusun ve kadınların toplumu değiştirebilecek potansiyele sahip olduklarını belirtti.

Bu yılın ödüllü blogcuları: (soldan sağa) Gabriel Gonzalez (DW), Wang Bo (Çin), Christian Mihr (Sınır Tanımayan Gazeteciler), Abu Sufian (Bangladeş), DW Genel Yayın Yönetmeni Ute Schaeffer, Rebecca Chiao (Mısır), Boukary Konaté (Mali), Sherry Al-Hayek ve Arash Sigarchi (İran).
Bu yılın ödüllü blogcuları: (soldan sağa) Gabriel Gonzalez (DW), Wang Bo (Çin), Christian Mihr (Sınır Tanımayan Gazeteciler), Abu Sufian (Bangladeş), DW Genel Yayın Yönetmeni Ute Schaeffer, Rebecca Chiao (Mısır), Boukary Konaté (Mali), Sherry Al-Hayek ve Arash Sigarchi (İran).Fotoğraf: DW/Danetzki

Konferansa Arap ülkelerinden katılanlardan biri de Tunus'tan gelen Fatma Riahi'ydi. 2009 yılından beri siyasi gelişmeler hakkında blog yazan Riahi aynı zamanda Tunus’ta yayın yapan Nessma TV'nin editörü. Riahi, konferansta Arap dünyasındaki gelişmelerin işlenmesinden memnun olduğunu söyledi. Bloglarında belirttiği siyasi düşüncelerinden dolayı bir kaç kez gözaltına alınan Riahi, Bonn’daki konferansa belli bir amaç için katıldığını şu sözlerle ifade etti: “Buraya gelirken, Tunus'taki herkesin sesinin duyulması için geldim. Ve umarım, buradan ayrılırken sonuçlar almış, bize yardımcı olacak yeni arkadaşlarla tanışmış ve yeni projelerle geri dönerim.”

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Nalan Şipar

Editör: Ercan Coşkun