1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Normalliğin perde arkası"

Nina Werkhaeuser5 Ekim 2004

Alman tarihçi ve gazeteci Philipp Gessler, Türkçe’ye "Yeni antisemitizm. Normalliğin perde arkası” olarak çevrilebilecek kitabında, Yahudi düşmanlığının içinde bulunduğumuz yüzyılda aldığı biçimi irdeliyor...

https://p.dw.com/p/Aafk
Alman tarihçi, 2000 yılında tekrar antisemitizmin yeniden alevlendiğini savunuyor...
Alman tarihçi, 2000 yılında tekrar antisemitizmin yeniden alevlendiğini savunuyor...Fotoğraf: AP

Alman tarihçi ve Gazeteci Philipp Gessler, son dönemde Yahudiler‘e yönelik şiddet olaylarının arttığını ifade ederek "Bence artık yeni bir antisemitizm türü var. Aslında yenisi de temelde eski Yahudi düşmanlığı ideolojisi ile aynı. Ama yenisinin birçok farklı yüzü yeni boyutu var" diyor.

İstatistiklere göre, Almanya’da geçtiğimiz yıl düzenlenen bu tür saldırların sayısı 36. Bu rakam, üç yıl öncesinin iki katı. Gessler, düşmanlığın özellikle Berlin’de, günlük hayat içinde hissedildiğini kaydediyor. Neonaziler‘in yoğunlukta olduğu bilinen belli semtlere Yahudiler‘in gitmediği ya da buralardan kimliklerini saklayarak geçtikleri biliniyor.

Sözlü ayrımcılık

Tarihçi Gessler, Almanya’da Yahudiler‘e karşı özellikle sözlü ayrımcılık yapıldığını belirtiyor. Gessler, artık seçkin topluluklarda da açık açık Yahudiler‘e karşı düşmanlık içeren ifadeler duyulduğunu söylüyor. Alman tarihçi, 2000 yılında tekrar alevlenen Ortadoğu sorunun da antisemitizme bahane olarak kullanıldığına dikkat çekiyor:

"Almanya’da eleştirilere İsrail‘in politikası ile başlanıyor, ardından konu Yahudiler‘e kayıyor. İsrail’in işgal rejimi ya da inşa ettiği duvardan yola çıkılarak Yahudiler‘in dünya genelinde çok etkili oldukları söyleniyor. Hatta, Almanya’da basının bile Yahudiler‘in kontrolünde olduğu iddia edilebiliyor.”

Arap dünyasında antisemitizm

Tarihçi ve gazeteci Gessler, Müslüman - Arap dünyasında yaygın olan Yahudi düşmanlığını da araştırmış. Gessler, bu konudaki propaganda malzemesinin, Almanya’ya uydu televizyonları ve internet yoluyla geldiğini, 2003‘te Berlin’deki antisemitizm motifli şiddet olaylarının çoğunun da Müslüman saldırıganlarca düzenlendiğini anlatıyor:

"Ama Almanya’daki durum, Fransa’daki kadar vahim değil. Çünkü buradaki Müslümanlar çoğunlukla Türk ve Türkiye’nin İsrail ile iyi ilişkiler içinde olan laik bir yönetimi var. Türk göçmenler arasında Yahudi düşmanlığı, Fransa’daki Arap göçmenler arasındakinin aksine yaygın değil.”

ABD karşıtlığıyla bağlantılı

Gessler kitabında ayrıca teröre karşı başlatılan savaşla birlikte, Amerika karşıtlığı ile Yahudi düşmanlığı arasında bağlantı kurulduğu tespitinde bulunuyor. Hatta küreselleşme karşıtları arasında da bu yönde eğilimler olduğunu vurguluyor. Günün birinde aşırı solcu, aşırı sağcı ve radikal Müslümanlar‘ın Yahudi düşmanlığı idelojisi çevresinde buluşacağından endişe ettiğini söyleyen Gessler‘e göre, bu gruplar arasındaki ideolojik uçurum gerçek anlamda işbirliği yapmalarını engelliyor.