1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mısır’da Mübarek üzerinde baskı artıyor

27 Ocak 2011

Öfkeli protestocular yasağa rağmen sokaklarda gösterilerini sürüyor. Polisle çatışan çok sayıda kişi gözaltına alındı. Mübarek’e görevi bırakma çağrısı yapan El Baradey, protestolara katılmak üzere ülkesine döndü.

https://p.dw.com/p/1061W
Fotoğraf: AP

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın eski başkanı, Nobel Barış ödülü sahibi Muhammed El Baradey, Mısır’da hükümet karşıtı protestolara destek vermek üzere ülkesine döndü.

El Baradey, Kahire Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, "Değişim isteğine saygı gösterilmeli. Rejim, göstericilere karşı şiddet kullanmamalı" dedi.

Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek karşıtı gösteriler ülke genelinde sürerken, ülkeyi yaklaşık 30 yıldır yöneten lider üzerinde uluslararası baskılar da artıyor. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, göstericilerin engellenmemesini ve siyasi reformların başlatılması çağrısında bulundu.

IAEA Direktor Mohamed El Baradei
Mısır'da değişim isteyen Muhammed El Baradey, ülkesine dönüyorFotoğraf: picture-alliance/dpa

Mısır’da devam eden protesto hareketi ülkenin ekonomik yaşamını da etkiliyor. Kahire Borsası bugün de işlemlerine ara vermek zorunda kaldı. Kurlar 15 dakika içerisinde yüzde 6,25 düştü.

Basın engelleniyor

Hosni Mubarak Ägypten
Mısır’ı 30 yıldır yöneten Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek üzerinde baskı artıyorFotoğraf: AP

“Gazetecileri Koruma Komitesi” adlı kuruluş, hem yerli, hem de uluslararası gazetecilerin protesto gösterilerini görüntülerken engellendiklerini, gözaltına alındıklarını, bazılarının resmî belgelerini göstermelerine rağmen ancak saatler sonra serbest bırakıldıklarını açıkladı.

Mısır’da geçen üç günde ölenlerin sayısı 6’ya yükseldi, 800’ün üzerinde göstericinin gözaltına alındığı bildirildi.

Arap dünyasının merkezi

Mısır, tıpkı Tunus gibi ABD ile AB’nin bölgedeki sıkı ortakları konumunda. Diğer Arap ülkelerinin aksine, Mısır’ın İsrail ile diplomatik ilişkileri de bulunuyor. Devlet Başkanı Mübarek ise radikal İslamcıların iktidarını önleyecek yegâne teminat olarak görülüyor. Bu duruma rağmen Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Mısır Yönetimi’nin halkın istekleri doğrultusunda siyasi, ekonomik, sosyal reformları uygulamaya koymasını ve göstericileri şiddete başvurarak engellememesini ümit ettiklerini dile getirdi.

Mısır’da sadece aşırı dinci “Müslüman Kardeşler” örgütü değil, “internet kuşağı” diye anılan genç demokratik aktivistler de kendilerini rejim tarafından dışlanmış hissediyor. Mahmud Adil El Hetta adlı genç, siyasi reformlar ve Batı'nın desteğini beklediklerini şu sözlerle dile getiriyor:

“Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Mübarek rejiminin hala sağlam olduğunu söyledi ama, göstericilerin şiddet kullanılarak engellenmemesini de istedi. Ondan dolayı biz -zafere kadar- barışçıl mücadeleye devam edeceğiz. Sokaklar bizimdir!”

Almanya'dan sağduyu çağrısı

Mısır Yönetimi’ne uluslararası baskı artıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, tarafların şiddete başvurmamasını, insan ve vatandaşlık haklarının korunmasını talep etti. AB’nin şef diplomatı Catherine Ashton da Mısır hükümetine çağrıda bulunarak, halkın haklarına saygılı olunmasını ve taleplerine kulak verilmesini istedi.

Tunus’dan sonra acaba Mısır’da da devlet başkanının günleri sayılı mı? Yoksa önümüzdeki sonbahar aylarında Hüsnü Mübarek bu göreve yeniden seçilir mi? Alman Federal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz şöyle konuşuyor:

“Mısır’da sokaktan gelen talep gayet açık ve Mübarek'in bir kez daha bu göreve seçilmemesi yönünde. Her halükarda önümüzdeki başkanlık seçimlerinin adil ve özgür bir ortamda yapılması gerekir.”

Mısır, Tunus'tan çok farklı

Alman Erlangen-Nürnberg Üniversitesi Siyasi Bilimler Profesörü Thomas Demmelhuber de Mübarek rejiminin çok yakın bir zamanda devrileceğine ihtimal vermiyor. Öte yandan Mısır’da iktidarın Mübarek’in oğlu Cemal’e geçmesine de kimsenin kalkışmayacağını ima ediyor:

“Analiz edebildiğim kadarıyla Mübarek rejiminin Tunus’taki Bin Ali rejimine benzer bir tarzda devrilebileceğini sanmıyorum. Mübarek yaşadığı sürece rejimin sürekliliğinin korunacağı kanısındayım. Ama bugünden kesinlikle şu söylenebilir: Mübarek’ten sonra hanedanın onun yerine geçmesini sağlamak artık mümkün görünmüyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar (DW/AFP/dpad)

Editör: Ahmet Günaltay