1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Mısır'da endişeye mahal var'

30 Haziran 2013

Mısır Devlet Başkanı Mursi, göreve başlamasından bir yıl sonra protestolara maruz kalıyor. Almanya-Mısır Parlamenterler Grubu’nun sosyal demokrat başkanı Brandner'e göre, halkın iki kesimi karşı karşıya getiriliyor.

https://p.dw.com/p/18ykU
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Mısır’da Devlet Başkanı Muhammed Mursi’yi, devrik lider Hüsnü Mübarek’e benzetenler var. Mursi’nin sadece Mübarek’in sakallı versiyonu ve hatta daha beteri olduğunu ileri sürenler de bulunuyor. Almanya-Mısır Parlamenterler Grubu’nun sosyal demokrat başkanı Klaus Brandner bu kıyaslamaya katılıyor mu? İşte yanıtı: “Mursi’yi Mübarek ile kıyaslarken, ince farklara biraz daha özenle yaklaşmak gerekir. Ancak halkın durumuna bakılacak olursa, halkın gıda ihtiyacı, kamu güvenliğinin sağlanması, yani halkın yaşam şartları göz önünde bulundurulduğunda, ülkedeki durumun eskiye kıyasla daha iyi değil, daha kötü olduğu görülür. Bu son derece üzücü bir durum; bundan dolayıdır ki bizler protesto hareketine büyük bir anlayışla yaklaşıyoruz.”

'Protestolar tamamen anlaşılır'

Mısır’da halkın siyasî İslam’ı iktidarda bir yıldan bu yana yaşadığına işaret edilerek, ‘acaba siyasî İslam ülkeyi yönetmede başarısız mı kaldı, yoksa ülkenin içinde bulunduğu zorluklar daha fazlasına imkân tanımadı mı’ sorusu sıkça gündeme getiriliyor.

Almanya-Mısır Parlamenterler Grubu Başkanı Klaus Brandner’in bu konudaki görüşleri de şöyle: “Eh, ben söylenen her iki şeyin de rol oynadığına inanıyorum. Elbette ki devrimden sonra beklentiler büyüktü. Devrimin üzerinden iki buçuk yıl geçmesine rağmen halkın hâlâ nasıl bir sabırla durumu sineye çekmek zorunda kaldığını, -biraz da hayranlıkla- izliyoruz. Hem ekonomik açıdan başarı kaydedilememiş olması, hem de insan hakları ve yaşamın liberalleşmesi konusunda sadece ufak başarıların olduğu doğrudur. Bu açılardan bakıldığında protestoların tamamen anlaşılır olduğu yargısında bulunabilirim.”

Mısır'da iki zıt grup karşı karşıya gelir mi?

Mısır’da İslamcı Müslüman Kardeşler örgütünün adayı Muhammed Mursi bundan tam bir yıl önce devlet başkanlığına seçilmişti. O zamandan bu yana çeşitli defalar kitlesel protesto gösterileriyle Mursi’nin politikaları eleştirilmiş, istifası talep edilmişti. Önümüzdeki günlerde de Mısır’da kitlesel eylemler planlanıyor.

Verfassungsreferendum in Ägypten Mohammed Mursi hält Ansprache
Mısır Devlet Başkanı Muhammed MursiFotoğraf: AP

Herkesi ilgilendiren soru, acaba Mursi yandaşları ile karşıtları arasında daha fazla şiddet olayları çıkması muhtemel mi? Almanya-Mısır Parlamenterler Grubu Başkanı Klaus Brandner’in bu konudaki değerlendirmeleri ve tahminleri de şöyle: “Üzücü olan da bu zaten; hükümetin ve devlet başkanının tarafları barıştırma, bir araya getirme yeteneğinde olmaması! Devlet başkanının yaptığı konuşmalardaki vaatleri de bir sonuç vermiyor çünkü güven ortamı yitirilmiş durumda. Bir yıl geçmesine rağmen yapılanlar çok azdır. İslamî etki altındaki anayasanın bir kez daha gözden geçirileceği, gerçek ekonomik reformlar yapmak üzere bir komisyon kurulacağı gibi vaatlere halk artık inanmıyor. Ve bence muhalefet çevreleri açık bir biçimde iktidara ortak edilmeyecek olursa, ülkede barış tesis edilemeyecektir. Şu anda olanlar barış için el uzatma değil, Müslüman Kardeşler’in taburlarını maalesef radikalleştirerek, iki büyük halk kesimini karşı karşıya getirmesidir ki, bu da devlet başkanının ülkede otoritesi kalmaması anlamına gelir. Ülkede şu anda muhalefetin daha güçlü bir biçimde iktidara ortak edilmesi ve gerekli reform adımlarının atılması gerekirken, daha fazla güvensiz bir ortam bulunuyor.”

Askerin rolü

Pek çok insan Mısır’da askerin duruma yeniden el koyma girişiminde bulunabileceğini ve ülkedeki genç demokrasinin akıbetini belirleyeceğini düşünüyor. Almanya-Mısır Parlamenterler Grubu Başkanı Klaus Brandner de bu endişeleri paylaşanlardan: “Evet, durumun gittikçe tırmanmasına bakılacak olursa bu endişelere kuşkusuz mahal var. Ben bile gelecek hafta Mısır’a yapacağım geziyi iptal ettim çünkü bu şartlar altında siyasî görüşmeler mümkün değil. Tüm ülke isyanda; bu durumda askerin nasıl tepki vereceği bilinmiyor. Askerlerin, ülke kaosun tam ortasına düşüyor olsa bile, azımsanmayacak taleplerde bulunmasından endişe duymak gerekmektedir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Jaspar Barenberg / Çelik Akpınar

Editör: Başak Sezen