1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Misket bombaları yasak, üretilmesi serbest

Peter Philipp / DW30 Mayıs 2008

Dublin’de düzenlenen konferanta 100’den fazla ülke misket bombalarının yasaklanmasına anlaşmasına onay verdi. Ancak bu ülkeler arasında bu bombaları üretenler bulunmuyor. DW’den Peter Philipp’in yorumu...

https://p.dw.com/p/E9qy
DW editörlerinden Peter Philipp

“İrlanda’da varılan uzlaşmanın gerçekten somut sonuçları olup olmayacağı tartışmaya açık. Bundan 40 yıl önce de nükleer silahların insanlığı tehdit ettiğini, hatta dünyanın yok olup gitme riskini gören dünyanın nükleer güçleri, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na imza koymuş olduklarını anımsamak gerekir. Şimdi Dublin’de 100’ün üzerinde ülke temsilcisinin misket bombalarının yasaklanması için uzlaşmaları memnuniyet verici, ama bunu 40 yıl önceki durumla karşılaştırmak mümkün değil. Zira konferansa katılmaya bile yanaşmamış olan, bu silahların baş üreticileri ve kullanıcıları konumundaki ABD, Rusya, Çin, İsrail, Hindistan ve Pakistan’ın böyle bir anlaşmaya imza koyması yakın zamanda mümkün görünmüyor.

Hatta Washington’dan resmi bir ret yanıtı gelmekte gecikmedi. Washinton’un bu konuda öne sürdüğü gerekçe hem demode, hem de yanlış. Amerikan yönetimi, savaş bölgelerinde misket bombalarının kendi birliklerini korumak için vazgeçilmez olduğunu ileri sürüyor ve bundan dolayı da kullanılmaya devam edileceğini açıklıyor. Bu tür açıklamaların somut olarak ne anlama geldiği Lübnan’daki son yaşananlarda ve güncel başka gelişmelerde açıkça görülüyor. Oralarda atılan misket bombaları, masum sivilleri vuruyor; hem de atıldıklarından aylar, hatta yıllar sonra bile… .

Lübnan'da hala tehlike arz ediyor

İsrail, yaklaşık dört milyon misket bombasını Lübnan’a atmıştı ve savaşın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen bunların 1,5 milyonunun hala patlamaya hazır durumda 4000 hektar araziye yayılmış olarak beklediği tahmin ediliyor. Savaşın sona ermesinden bu yana onlarca kişinin mayın özelliğine dönüşen bu silahlar yüzünden öldüğü, yüzlercesinin yaralandığı belirtiliyor. 2006 yaz aylarında Lübnan’da başlayan savaşın ölümcül mirasının kökü kazınmadığı sürece bu durum devam edecek.

Misket bombalarının sinsi yanı, infilak edince içindeki misket büyüklüğündeki minik bombacıkların dağılmasından ve atıltıktan sonra yüzde 25’inin de patlamadan etrafa, tarlalara saçılmasından kaynaklanıyor. Konudan habersiz siviller -çoğunlukla da çocuklar- yerde duran bu objelerle temasta bulunduklarında, yaralanmalara hatta ölümlere sebep oluyor. Bölgesel savaşlar bitmiş, askeri birlikler çoktan oralardan çekilmiş olsa da bu yaşamsal tehlikenin varlığı devam ediyor.

Yine de olumlu bir gelişme

Aynı kara mayınlarına ilişkin Ottowa-Sözleşmesi’ne imza koymayan bu silahların baş üreticileri ve kullanıcılarının, şimdi de Dublin’e gitmeye bile gerek duymamış olmaları gerçi cesaret kırıcı ama, misket bombaları konusunda ilk adımın atılmış olması da -herşeye rağmen- olumlu bir gelişme.”