Merve Şerbini cinayeti davası gergin başladı
26 Ekim 2009Dresden Eyalet Mahkemesi'nde görülecek dava nedeniyle alınan olağanüstü güvenlik önlemlerinde 200'e yakın polis görev yapıyor.
Sanık ve mahkeme heyetiyle izleyiciler arasında 2,5 metre yüksekliğinde cam duvar yerleştirildi.
Güvenlik koridorlarıyla çevrilen mahkeme binasına girmek isteyen her izleyici ayrıntılı şekilde aranıyor.
Duruşmanın ilk gününde Merve El Şerbini'nin eşi mahkeme heyetine olay anını anlattı. Zanlı Alex W ise susmayı tercih ederken, duruşma boyunca güneş gözlüğünü çıkarmadı.
Mahkeme binasında başka dava görülmeyecek
11 günde tamamlanması beklenen dava boyunca mahkeme binasında başka hiçbir duruşmaya bakılmaması kararlaştırıldı.
Cinayet ve cinayete teşebbüs suçlamasıyla yargılanacak olan Alex W. hakkında hazırlanan iddianamede, sanığın “Avrupalı olmayanlara ve Müslümanlara düşman bakış açısıyla cürmü işlediği" belirtildi.
Üç yaşında bir erkek çocuğu annesi olan ve karnında üç aylık bir bebek taşıyan eczacı Merve El Şerbini, çocuk parkında salıncakta yer istediği ve başörtüsü taktığı için kendisini ‘İslamcı, şıllık, terörist' gibi kelimelerle taciz eden 29 yaşındaki Alman’ı, hakaret suçlamasıyla mahkemeye vermişti.
Mahkeme sanığı 2008 yılı sonunda 780 Euro para cezasına çarptırmış, ancak başsavcılık cezayı hafif bularak kararı temyize göndermişti.
Merve'yi öldürdü, kocasını ağır yaralandı
Bıçaklı saldırı, Dresden'de 1 Temmuz 2009'da görülen temyiz duruşmasında meydana gelmiş, Rusya Almanı 28 yaşındaki saldırgan Alex W., mahkeme salonunda Merve El Şerbini’nin üzerine yürüyerek 16 bıçak darbesiyle öldürmüştü.
Merve'nin olayda ağır yaralanan 32 yaşındaki eşi ise haftalarca hastanede tedavi görmüştü. Tüm bu olaylar, mahkeme salonunun ortasında ve El Şerbini çiftinin üç yaşındaki oğullarının gözleri önünde gerçekleşmişti. Saldırgan, cinayet suçuyla olaydan hemen sonra tutuklanarak cezaevine konmuştu.
31 yaşında can veren Merve El Şerbini, memleketi İskenderiye’de bini aşkın kişinin katıldığı törenle toprağa verilmiş, olay Mısır kamuoyunda aylarca gündemden düşmemişti. Kahire’deki Alman Büyükelçiliği önünde protesto gösterileri düzenlenmiş, Alman mallarını boykot çağrıları yapılmıştı.
Mahkemenin vereceği karar, Mısır’da da büyük bir merakla bekleniyor. Dresden’daki mahkeme hakkında görüşlerini sorduğumuz Mısırlı gençlerden şu yanıtları alıyoruz:
“Bir ölüm cezası bekliyorum. Ancak kesinlikle ırkçı nedenlerle değil. Yani bir Alman bir Arap’ı öldürdüğü için değil, tam aksine çok objektif nedenlerle. Kurban bir Alman, suçlu da Arap olabilirdi.“
“Birini öldüren kişi ölmelidir. Bunlar adaletin kuralları.”
“Ancak Almanya’da ölüm cezası yok, buna itiraz ediyorum.”
“Sorunun bu olduğunu biliyorum. Sizin yasalarınız bizimkiler gibi değil.“
Alman-Mısır ilişkileri
Kahire sokaklarındaki insanlara bu konuda soru sorunca artık Temmuz ayındaki gibi duygusal yanıtlar almıyoruz. Öfke yatışmışa benziyor ve artık herkes uygun bir karar çıkmasını umut ediyor. Mısır-Alman Dostluk Grubu Başkanı Reda Sheta, bu cinayetin iki ülke arasındaki ilişkilere gölge düşürmemesini diliyor:
”Bu tek bir olaydı ve böyle değerlendirilmeli. Alman ve Mısır toplumu bu suçu kınıyor. Terörist saldırılar, dünyanın her köşesinde mevcut ve doğal olarak bununla savaşılmalı. Terörizmin dini ya da yurdu yoktur.”
Baba Şerbini perişan
Merve El Şerbini’nin kardeşi ve babası da dava için Dresden’a geldi. Baba Ali El Şerbini, kızını kaybettiği o günü düşündüğünde aklına perişanlığı geliyor:
”Onun Angela Merkel’in kızı olduğunu düşünün, o zaman ne yapardı? Ya da bir başka Alman annenin? Merve’nin başörtüsüyle ilgili ne gibi bir sorun var? Hz. Meryem de eşarp takardı. Manastırdaki rahibeler de takıyor. Birisinin başörtüsü takmasında kötü olan nedir?“
“Sorumlu herkes cezalandırılsın”
Ali Şerbini, öfkeli. Kızının katili Alex W.’nin yanı sıra olayda sorumluluğu bulunan herkesin cezalandırılmasını istiyor. Yani olay sırasında mahkemede bulunan ve yardım etmeyen herkesin.
”Böyle bir şey nasıl olabildi? Kimse onu kurtarmadı. Kızım öldürüldü, kocası da ölümden döndü. Ve her şey üç yaşındaki oğullarının gözü önünde meydana geldi. Almanlar ne hissediyor? O zaman bir kadının gözleri önünde ölmesine seyirci kalan yargıç, vicdanıyla nasıl hesaplaşabiliyor?“
NH/AG/ES/BS, DW/AP/dpa/epd