1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Libya'da şiddet tırmanıyor

4 Mart 2011

İç savaşın eşiğine gelen Libya’da şiddet tırmanıyor. Hükümet güçleri ile Kaddafi karşıtları arasında yaşanan çatışmalara bugün yenileri eklendi. ABD Başkanı Obama, Kaddafi'yi koltuğunu bırakmaya çağırdı.

https://p.dw.com/p/10Te4
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Kaddafi’ye bağlı birliklerin petrol terminallerinin bulunduğu Brega kentini bombaladığı bildirildi. Ayrıca Ecdebiye kentinde de isyancıların kontrolündeki bir hava üssünün hedef alındığı açıklandı. Kaddafi’nin görevi bırakmasına yönelik diplomatik ve askerî baskı giderek artıyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama Kaddafi’yi bir an önce istifa etmeye çağırdı. Obama, “Kaddafi için gitme vakti gelmiştir. Albay Kaddafi istifa etmeli ve gitmelidir. Şiddet sona ermeli. Muammer Kaddafi meşruiyetini kaybetti, artık gitmeli" dedi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Kaddafi ve yakınları hakkında insanlığa karşı suç işlemekten soruşturma başlatılması kararına atıfta bulunan Obama, uluslararası toplumun Libya'daki sivillere yönelik şiddete kayıtsız kalmayacağını, sorumluların cezalandırılması gerektiğini söyledi. Öte yandan Libya’da şiddeti durdurmak için atılan diplomatik adımların sonuçsuz kalması, askerî müdahale seçeneğini gündeme getirdi. Bu doğrultuda Libya hava sahasında bir "uçuşa yasak bölge" oluşturulması önerisi üzerinde duruluyor. Böylelikle Libya halkının hava bombardımanından korunması amaçlanıyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Libya'da Amerikan birliklerinin konuşlandırılması da dâhil olmak üzere her tür seçeneği değerlendirdiklerini belirtirken, uçuş yasağına ilişkin olarak, “Bu da dikkate alabileceğimiz bir seçenek" dedi.

Daha çekimser bir tutum benimseyen Savunma Bakanı Robert Gates ise uçuşa yasak bölge oluşturulmasının Libya hava savunmasının imhası ile mümkün olabileceğini belirtti ve böyle bir müdahalenin birkaç uçaktan fazlasını gerektireceğini söyledi.

Amerikan uçakları devreye girdi

NATO Genel Sekreteri Anders Fugh Rasmussen, NATO’nun bir Birleşmiş Milletler kararı olmaksızın Libya’ya herhangi bir askerî müdahalede bulunmayacağının altını çizmişti. Libya'ya askerî müdahele öngören bir karar tasarasının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin veto yetkisine sahip daimi üyelerinden Rusya ile Çin engeline takılması kuvvetle muhtemel görülüyor. Askerî müdahale tartışmaları sürerken, Libya’dan kaçarak Tunus sınırına sığınan mültecilerin durumu da belirsizliğini koruyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Amerikan savaş uçaklarının mültecilerin tahliyesi amacıyla Libya-Tunus sınırına gönderildiğini söyledi. Obama, “Savaş uçaklarının gönderilmesine onay verdim. Bu uçaklar, şu anda Libya-Tunus sınırında bulunan Mısırlı işçileri ülkelerine götürecek"şeklinde konuştu.

Mültecilerin sayısı artıyor

Akın akın Tunus sınırına gelen mültecilerin çoğu Mısır vatandaşı. Bu mültecilerin ülkelerine gönderilebilmesi amacıyla Birleşmiş Milletler öncülüğünde bir yardım konvoyu oluşturuldu. Konvoya, Almanya da 3 gemi ile katılıyor. İspanya, Fransa, İngiltere gibi diğer Avrupa ülkeleri de yardım konvoyuna destek veriyor. Konvoyun 4 bin Mısırlıyı tahliye etmesi amaçlanıyor. Avrupa Birliği de mültecilerin içinde bulunduğu koşulların iyileştirilmesi amacıyla 30 milyon euro mali yardım yapılacağını açıkladı. Tunus sınırını geçmeyi başaran binlerce mülteci, sınırda kaderini bekliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nden Eric Lahorche, salgın hastalık tehlikesine karşı uyarıda bulunuyor: “Binlerce mültecinin bulunduğu bu kampta, sadece yedi tuvalet var. Bunun ne anlama geldiğini gelin siz düşünün! Kış mevsimindeyiz; kolera, menenjit gibi salgın hastalıklar baş gösterebilir. Tek kurtuluş insanları buradan tahliye etmek.”

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin tahminlerine göre, ayaklanmaların başladığı günden bu yana yaklaşık 180 bin kişi Libya’dan kaçmak zorunda kaldı.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/Ajanslar, BÖ/MÇ