1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“Lafta kalmış bir uyum politikası”

Jülide Danışman1 Eylül 2008

Almanya’da yürürlüğe giren vatandaşlık testi, göçmen kökenli Alman milletvekilleri tarafından eleştiriliyor. Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen, uygulamanın vatandaşlığa geçişleri daha da zorlaştıracağını belirtiyor.

https://p.dw.com/p/F8MV
Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen, hükümetin vatandaşlık testi uygulamasını eleştirdi
Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen, hükümetin vatandaşlık testi uygulamasını eleştirdiFotoğraf: Savim Dagdelen
Sevim Dağdelen, testin vatandaşlığa geçişleri zorlaştırdığı görüşünde
Sevim Dağdelen, testin vatandaşlığa geçişleri zorlaştırdığı görüşündeFotoğraf: Sevim Dagdelen

Almanya kaç eyaletten oluşuyor? Alman devleti sosyal sigorta harcamalarını hangi kaynaktan karşılar? Alman milli marşının girişi nasıldır?

Almanya’nın tarihi, sosyal ve siyasi yapısına ilişkin buna benzer sorular, bugünden itibaren uygulamaya giren vatandaşlık testinde yer alıyor. Alman vatandaşlığına geçmek isteyen göçmenlerin, testteki 33 sorudan en az 17’sine doğru cevap vermesi gerekiyor.

Göç ve Uyumdan Sorumlu Federal Devlet Bakanı Maria Böhmer testin uygulanmaya başlanmasını memnuniyetle karşıladı. Hıristiyan Demokrat Birlik Partili Böhmer, yayınladığı yazılı açıklamada, kim Alman istiyorsa, vatandaş olarak hakları ve yükümlülükleri konusunda bilgi sahibi olması gerektiğini belirtti.

Ancak sorular açıklanmaya başladığından bu yana tepki toplayan teste yönelik eleştiriler de sürüyor. Federal Alman Parlamentosu Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen de, bu test ile vatandaşlara burada istenmiyorsunuz mesajı verildiği görüşünde... Dağdelen, Deutsche Welle'den Jülide Danışman'ın sorularını yanıtladı.

DW: Bugün uygulamaya giren vatandaşlık testini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sevim Dağdelen: Testin kendisi bence gereksiz. Çünkü vatandaşlığa geçişi zorlaştırıyor. Ancak, vatandaşlığa geçişin zorlaştırılması için ortada hiç bir neden yok. 1999’dan bu yana Almanya’da vatandaşlığa geçişler düştü. 2000 yılından sonra yürürlüğe giren yeni vatandaşlık yasasının da bunda etkisi oldu. Çünkü, yeterli geliri olması gerekiyor, sekiz yıldır Almanya’da yaşıyor olması gerekiyor, ailenin de belirli bir gelirinin olması gerekiyor, Almanca’yı iyi biliyor olması lazım, hiç bir ceza almamış olması lazım. Bu gibi zorluklarla insanlar zaten karşı karşıya. Böyle bir test bence toplumsal olarak insanlara biz sizi istemiyoruz mesajı veriyor. Çok seciçi bir yöntem bence. Dolayısıyla, insanları hem ürkütüyor, hem de insanlar (göçmenler) istenmiyor.

DW: Federal Alman hükümeti göçmenlere, özellikle de genç göçmenlere Alman vatandaşlığına geçme çağrısında bulunuyor. Siz ise Alman vatandaşlığına geçişin zorlaştırıldığını belirtiyorsunuz. Alman hükümetinin tutumu bir çelişki oluşturmuyor mu?

Sevim Dağdelen: Hayır, bence bu bir çelişki değil. Çünkü, Hristiyan Birlik Partileri ile Sosyal Demokrat Parti Büyük Koalisyonu oluşturduktan sonra sadece sözde bir uyum politikası uygulamaya başladı. Fakat göç yasasında değişiklikler yapıldı. Buna göre, örneğin aile birleşimi ile buraya gelmek isteyenlere Almanca bilmek koşul olarak konuldu. Türkiye’den aile birleşimi yoluyla gelmek isteyenlerin oranı yüzde 67,5 düştü. Yani üçte ikisi gelemiyor şu anda. Bu neyin göstergesi? Yasalar hükümetin asıl yüzünü gösteriyor. Bir hafta önce, Birleşmiş Milletler’in ilgili komisyonu Almanya’daki vatandaşlık testini „ırkçı bir test“ olarak ilan etti, eleştirerek, testin insanları dışladığını söyledi.

DW: Bu arada, Almanya’da vatandaşlığa geçiş kampanyaları da düzenleniyor. Örneğin, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’ndeki kampanya bunlardan biri. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sevim Dağdelen: Lafta, biz sizi istiyoruz, neden vatandaş olmuyorsunuz diyorlar. O zaman, neden bu insanların vatandaş olunmasının önüne geçiyorsunuz? Aynı zamanda, dışarıya güzel gözükmek için, biz vatandaşlığa geçiş kampanyaları düzenliyoruz diyorlar. Örneğin, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’ndeki Uyum Bakanı Armin Laschet vatandaşlığa geçiş kampanyası düzenleyeceğini ilan etti. Ama sen yıllardır bu insanların önünü kapatıyorsan, vatandaşlığa geçiş kampanyası neye yarar? Bu sadece lafta kalmış bir uyum politikası.