1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

231008 Autoindustrie Krise

Christian Beckmann (WDR) 23 Ekim 2008

Finans piyasalarında yaşanan krizin etkileri diğer sektörlerde de görülüyor. Avrupa'da otomotiv sektörü de krizden etkilenmeye başlayan alanlar arasında bulunuyor.

https://p.dw.com/p/FfWZ
Fotoğraf: AP

Batı Avrupa otomotiv sanayisini iki kriz birden etkiledi. Geçen yıllarda satışlarda kaydedilen düşüş, sektörde sarsıntı yaşanmasına yol açtı. Geçen yıl satılan araç sayısı 2006’ya kıyasla yaklaşık bir milyon düştü. Yüzde 8 civarında olan bu düşüş, hiç de az değil. Finanz piyasalarında yaşanan kriz ise sektörde yaşanan bu sarsıntıyı daha şiddetlendirdi.

Batı Avrupa’da 2009 yılının sonuna kadar satılacak araç sayısının bir milyon daha az olacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar, otomotiv sektöründe Avrupa’nın önde gelen firmaları Daimler, Renault ve Peugeot-Citroën’in elde ettiği kârın düşmesini bekliyor. Ford ve Opel ise kriz nedeniyle üretimi durdurma kararı aldı.

Yan sektörleri olumsuz etkiliyor

Kriz sadece otomobil üreticilerini değil, yedek parça imal edenleri de etkiliyor. Almanya’da yedek parça sektöründe yaklaşık 400 bin kişi çalışıyor. Otomobil üreticilerinin yılın bu son üç ayında ısmarladığı yedek parçalar yüzde 20 ile 25 civarında azaldı. Otomotiv sektörüne bağlı çalışan demir-çelik sanayisinin üzerine de, son iki hafta içinde kara bulutlar çöktü.

Ortaya çıkan bu olumsuz tablo karşısında, finans piyasalarında istikrarın yeniden sağlanması hayati bir önem taşıyor. Zira bankaların tüketici kredisi verirken, çok daha katı davranmaları bekleniyor. Bunun araç sahibi olmak isteyen tüketiciler için caydırıcı olacağı tahmin ediliyor. Ayrıca finans piyasalarında yaşanan krizin nasıl sonuçları olacağını kestiremeyen tüketiciler, paralarını başka alanlarda harcamaya öncelik verecekler.

Yine de umut var

Ancak iki gelişme, bu vahim duruma karşı koyabilir. Bunlardan biri; yıldızı parlamakta olan Asya ülkelerindeki araç ihtiyacını karşılamak. Bu ülkelerde kullanılan araçların büyük bir bölümü Avrupa tarafından, bir kısmı da yerel üretimle karşılanıyor. Bir diğeri ise Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da tüketimde yaşanan durgunluk, ihtiyaçların birikmesi nedeniyle büyük olasılıkla bir süre sonra yerini yine tüketime bırakacak.