Kosova'da karizmatik lider dönemi

Sandıktan çıkan sonuçlar da gösteriyor ki Kosova’da partilerden ziyade kişiler daha fazla önem taşıyor. Şimdiye kadar iktidarda olan Kosova’nın Geleceği İçin İttifak'ın (AAK) hezimete uğraması ancak böyle açıklanabilir. Parti, önceki seçimleri karizmatik lider Ramuş Haradinay’la kılpayı da olsa kazanmayı bilmişti. Kosova Kurtuluş Ordusu UÇK’nın eski komutanlarından olan Haradinay, şimdilerde ise Lahey’deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanmayı bekliyor. Onun halefi Agim Çeku ise bağımsız bir başbakan olmayı tercih etti ve bu seçimlerde de aday olmadı. Böyle olunca da AAK, karizmatik lider sorununu çözemedi ve bu seçimde hezimete uğradı.

Rugova’nın mirası

Demokratik Kosova Birliği Partisi LDK da kurucusu Kosovalıların eski lideri İbrahim Rugova’nın vefatından sonra parti mirası konusunda çıkan kavgada ikiye bölündü. Gerek LDK’nin genel başkanı Fatmir Seydiu gerekse partiden ayrılarak Dardanya Demokratik Birliği’ni kuran Nejat Daçi, Kosova’nın karizmatik politikacıları arasında.

Pacolli’nin başarısı

İsviçre ve Rusya’da, başta inşaat sektörü olmak üzere onlarca işkolunda faaliyet gösteren milyoner işadamı Behçet Pacolli’nin Yeni Kosova İçin İttifak adlı partisinin sıfırdan başlayıp birden bire ülkenin üçüncü siyasi partisi olması da hayli ilginç bir gelişme.

Sonuçlar müzakereleri nasıl etkiler?

Brüksel’de Kosova’nın nihaî statüsüne ilişkin görüşmelere devam edilecek. Ancak seçim sonuçlarının, Priştine ile Belgrad arasındaki bu görüşmelerin seyrini etkilemesi zayıf bir ihtimal. Gerçi Başkan Fatmir Seydiu’nun, Kosova adına müzakerelere katılacak heyette, seçim sonuçlarına paralel bazı değişiklikler yapması imkan dahilinde. Ancak statü konusunda tüm partilerin görüşleri hemen hemen aynı olduğu için değişen birşey olmaz. Zaten Kosova Arnavutları’nın genel pozisyonlarında da bir değişiklik yok. Bu nedenle statü görüşmelerinden herhangi bir uzlaşma çıkması da beklenmemelidir.

Sırpların boykotu

Burada en önemli sorunlardan biri, Kosova’daki Sırp azınlığın, seçimleri boykot etmiş olmasıdır. Bu, Sırpların çoğunlukta olduğu bölgelerin bile Arnavut politikacılar tarafından yönetilmesi anlamına gelecektir. Bunun ise pratikte hayata geçirilmesi hemen hemen imkansız. Böyle olunca da Sırplar, Kosova’daki kamu hayatından yavaş yavaş geri çekilmeye başlayacaktır. Eğer beklendiği gibi 10 Aralık’ta gerçekten de bağımsızlık ilân edilirse, uluslararası kamuoyu, Sırp azınlığın da toplumsal yaşama yeniden entegre edilmesini bekleyecektir.