1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kelepçeli kadınlar reform istiyor

Petra Kohnen12 Kasım 2004

Avrupa’da cezaevinde yatanların sadece yüzde 5’i kadın. Ancak Avrupa’daki kadın cezaevlerinde standartlara uymayan uygulamalar yaşandığı ifade ediliyor. Sivil toplum örgütleri bu nedenle cezaevlerinde reform yapılmasını istiyor...

https://p.dw.com/p/Aaey
Avrupa'daki kadın cezaevlerinde farklı uygulamaların olması tepkilere neden oluyor...
Avrupa'daki kadın cezaevlerinde farklı uygulamaların olması tepkilere neden oluyor...Fotoğraf: AP

Avrupa’daki kadın cezaevlerinde farklı uygulamalar tepkilere neden oluyor. Kadın cezaevlerinde Avrupa standartlarının uygulanmasını isteyen sivil toplum örgütleri, psikolojik rahatsızlığı olan kadınların cezaevine gönderildiğini ve bunun ucuz tedavi yöntemi olarak kullanıldığını iddia ediyorlar. Ayrıca Fransa’daki durumunda oldukça kötü olduğu belirtiliyor.

Cezaevlerinde köklü reform yapılmasını talep eden ”Prison Reform Trust” adlı dernekten Julit Lyon, resmi makamları psikolojik rahatsızlığı olan kadınlar için cezaevini ucuz tedavi metodu olarak görmekle suçluyor. Lyon, ”Derneğimizin başlıca kaygılarından biri, kadınları psikiyatri tedavisine göndermek yerine, cezaevlerinin ucuz tedavi biçimi olarak görülmeye başlanması. Cezaevlerini uyuşturucu alışkanlığından vazgeçirmek için mi kullanıyoruz? Gereken tedaviyi görme umudu olmayan kadınların hapse atılması acımasızlık” diye konuşuyor.

Kadınlar daha az şiddete başvuruyor

Aslında Avrupa’da cezaevinde yatanların sadece yüzde 5’i kadın. Avrupa’da hapse mahkum kadınların sadece yüzde 5 oranında olmasının nedeni, kadınların erkeklerden çok daha az şiddete başvurması. Kadın tutukluların işlediği suçlar genellikle hırsızlık, uyuşturucu madde kullanmak ya da satmak.

Almanya’da hapse mahkum 3 bin dolayında kadın 7 ayrı cezaevinde yatıyor. Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’ndeki Gelsenkirchen Kadın Cezaevi’nin yöneticisi Ute Friedrichs-Tellmenn, kadınların şiddete daha az başvurmasını, kadınların erkeklerden farklı olan doğal eğilimlerine bağlıyor.

Benelüks ülkeleri Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’da yargıçlar kadınlara hapis cezası vermekten genellikle kaçınırken, İngiltere’de fark gözetilmeksizin suç işleyen kadınlar derhal hapse atılıyor. İngiltere’de cezaevlerinde yatan 5.000 dolayında kadının üçte ikisi çocuk sahibi. Çocuklarından ayrı kalmak, cezaevinde yatan kadınların çoğu için en büyük sorun.

Fransa’da acımasız koşullar

Öte yandan, Avrupa’nın birçok ülkesinde, suç işleyen kadınların yeniden toplum hayatına kazandırılması için meslek eğitimi, edebiyat ya da bilgisayar kursları gibi seçeneklere de başvuruluyor. Ayrıca kadınlara terapi de uygulanıyor. Avrupa’da birçok cezaevinde kadınlar, erkeklerin aksine, normal günlük kıyafetlerini giyebiliyor.

Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’da da kadın tutukluların durumunu düzeltecek yeni uygulamalar bayladı. Buna karşılık Fransa’da hala acımasız koşullar hakim. Özellikle hamile tutukluların durumu çok güç.

Bu yılın başında, cezavinde yatan bir hamile kadının kelepçelerinin doğum esnasında bile çıkarılmaması kamuoyunda büyük tepkilere yol açmıştı. Bu olayın ardından Adalet Bakanı doğm sırasında kelepçelerin çıkarılması yönünde yeni bir düzenleme getirdi. Ancak kadınlar cezaevinden hastaneye götürülürken, sancı içinde kıvransalar da elleri hala bağlı kalıyor.