Almanya'da resmi satın almaların daha yeşil olması gerek
17 Haziran 2010Almanya’da Anayasa’nın 20. maddesi doğal kaynakların sorumlu bir şekilde kullanılması yükümlülüğünü getiriyor. Anayasa’da yer alan bu yaklaşım, kulağa iyi ve geleceğe yönelik gelse de, uluslararası uzmanların hazırladığı bir rapor, Almanya’nın kapasitesinin altında kaldığını vurguluyor.
Berlin’de düzenlenen bir konferansta, özellikle resmi dairelerin, binalara yaptıkları yatırımlarda veya altyapı çalışmalarında çevreyi daha fazla göz önünde bulundurabileceklerine dikkat çekildi.
Sürdürülebilirlik stratejisine uyulmuyor
2001 yılından bu yana Federal Hükümet’in bir sürdürülebilirlik stratejisi bulunuyor. Bu strateji ile, siyasetin doğal kaynakların daha özenli bir şekilde kullanılması yönünde şekillendirilmesi öngörülüyor.
Sürdürülebilirliğin siyaset için bir kılavuz olması hedefleniyor. Ancak Federal Hükümet’e danışmanlık hizmeti sunan Sürdürülebilir Kalkınma Konseyi’nden Marlehn Thieme, bu hedeften daha epey uzak olunduğunu savunuyor ve şunları kaydediyor:
"Kanımca Almanya’da yol alındı, ancak yine de kullanılmayan o kadar büyük bir potansiyel var ki. Örneğin siyasi irade. Almanya’da kamu için alınacak veya inşa edilecek her şey için yaklaşık 30 bin karar mercî var. Bu mercîler karar verirken, sürdürülebilirlik prensibine ne kadar uyulmasını istiyoruz? Bence, Almanya’daki siyasi iradenin o yönde şekillenmesine çaba harcamalıyız.”
Kamu alımları 300 milyar euro
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği’nin saptamasına göre, enerjiden yeni binalara, ulaşım araçlarından bilgisayarlara kadar kamu alımları yaklaşık 300 milyar euroyu buluyor. İş dünyası, ihalelerde daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir çizgi izlenmesi ile, yeniliklerin önünün açılacağı ve çevre dostu şirketlerin rekabet gücüne güç katılacağı görüşünde. Marlehn Thieme, böylelikle kamu harcamalarında tasarrufa bile gidilebileceğini söylüyor. Ek mali kaynak ayırmadan da atılabilecek birçok önemli adım olduğunu, hatta bu adımların kendi kendilerini finanse edebilecek nitelikte olduklarını belirten Thieme, örnek olarak elektrikli motor destekli hibrit otobüsleri gösteriyor. "Belki alışılmış otobüs modellerinden daha pahalılar" diyen Thieme, "ancak çevre dostu bu otobüslerin yakıt faturası daha düşük olduğu için, kısa bir sürede kendilerini amortize ediyorlar." şeklinde konuşuyor.
Ekolojik kriterler uygulansın
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği’nin yaptığı bir ankete göre, her dört işletmeden üçü, kamu ihalelerinde ekolojik kriterlerin göz önünde tutulmasından yana. Bu, 2009 yılından bu yana mümkün, ancak çoğu resmi kurum verilen ihalelerde bu şartı aramamaya devam ediyor.
Federal İçişleri Bakanlığı’nın Satın Alma Dairesi Müdürü Klaus-Peter Tiedtke, ihale kriterlerine ek olarak, işletmelerin çevre konusunda ve sosyal alanda neler yapabileceklerini bildirmelerinin ve karar verilirken, bu noktaların da göz önünde bulundurulmasının, ihale yönetmelikleri açısından pek sanıldığı kadar kolay olmadığını söylüyor. Bu alanda atılabilecek daha çok adım olduğunu savunan Tiedtke, resmi makamların satın alımlarda daha çevre dostu olabileceğini söylüyor.
Berlin'deki konferansta, daha yeşil satın alma politikalarına bir adım daha yaklaştıklarını umduğunu belirten Tiedke, şimdi hedefin sadece sözde kalmamasının, somut ve şeffaf bir şekilde tanımlanmasının ve belli bir süre sonra denetlenebilmesinin gerektiğini vurguluyor ve Federal İçişleri Bakanlığı’nın Satın Alma Dairesi’nde bunu başlatacağını kaydediyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Heiner Kiesel / Çeviren: Aydın Üstünel
Editör: Ahmet Günaltay