Kale ve biraları ile ünlü Bavyera
Bavyera’nın kuzeyindeki Yukarı Franken bölgesinde bin çeşit bira var. Ama burası sadece ünlü biralarından dolayı değil, tarihî kentleri ve doğası nedeniyle de görülmeye değer bir yöre.
Bamberg
Bamberg’i gezerken insan kendisini bir Ortaçağ açıkhava müzesinde hissedebilir. Kentin tüm eski merkezi 1993 yılında UNESCO’nun dünya mirası ilan edildi. En güzel binalarından biri yapay bir ada üzerinde inşa edilmiş olan Eski Belediye Binası. Burası o zamanki piskoposların yönetim merkezi ile nehrin karşı tarafında yaşayan sade vatandaşlar arasındaki sınırı belirlerdi.
Bayreuth
Bayreuth Barok tarzında muhteşem yapıları olan bir Yukarı Franken kenti. Merkezdeki Yeni Şato ile cömertce inşa edilmiş olan Barok tarzındaki Markgraf Opera Binası UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde ve kısa bir süre önce büyük masraf edilerek tadilattan geçirildi. Portakal bahçesi de bulunan tarihî parkın içindeki köşk (fotoğrafta), saray yaşamın kentten uzak bir dinlenme mekânıydı.
Bayreuth Festivalleri
Bayreuth Richard-Wagner festivalleriyle de dünya çapında ünlü. İlk festivaller 1876 yılında başlamış ama fiyasko ile sonuçlanmıştı. Yıllar geçtikçe Wagner’in operayı topyekün bir sanat eseri olarak sunma fikri daha sonraları büyük toplumsal bir etkinliğe dönüştü ve günümüze kadar geldi. Her yıl tüm dünyadan Wagner hayranları yaz aylarında festivalin büyüsünü solumak üzere buraya geliyor.
Coburg
Ortaçağ’ın damgasını vurduğu Coburg kenti Bayreuth ve Bamberg ile birlikte Yukarı Franken’in büyük kentlerinden. Burada 41 binin üzerinde insan yaşıyor. Kentin en nadide köşesi, belediye binası (fotoğrafta) gibi resmî yapıların da bulunduğu pazar yeri. Eskiden Coburg dikkat çeken bir kentti, çünkü Saksonya-Coburg-Gotha dükalığının merkezi ve Avrupalı yüksek aristokratların buluşma noktasıydı.
Veste Coburg
Coburg’un tepelerinde dükalıkların Veste’si yükselir ve halk arasında “Frankların Tacı“ diye anılır. Bu takma ad boşuna verilmemiştir. Burası Almanya’nın en büyük ve en iyi muhafaza edilmiş kalelerinden biridir. Savunma duvarları, mazgallı, demirden kapıları ile kale, zapt edilmesi zor bir yapıdır. Bugün müzeye dönüştürülen kalede önemli sanat eserleri sergileniyor.
Staffelberg
Coburg yakınlarındaki Staffelberg‘in de takma bir adı var. “Frankların Dağı“ denilen bu yer, aşağı doğru uzanan keskin yamaçları ile uzaktan kendini belli eder. Tırmanmak için idealdir ama sadece belirli güzergahlar açıktır. Kendini fazla yormak istemeyenler Romansthal yönünden kısa bir yürüyüşle dağa çıkabilir ve platodan çevredeki muhteşem panoramayı seyretme imkanını bulabilirler.
14 Azizler
Staffelberg’den bakıldığında ilerlerde kutsal kilise 14 Azizler görülür. Kiliseye yaklaşıldığında böyle devasa bir yapının neden doğanın ortasında inşa edilmiş olduğunu kimse kendine sormadan edemez. Kilisenin inşası bir rivayete dayanır: Bu bölgede bir çobana 14 çocuğun göründüğü, bunların mucizeler yarattıkları söylenir. Bu nedenle yardım arayan çok sayıda kişi 14 Azizler’i ziyaret etmişti.
Frankların İsviçresi
Yukarı Franken bölgesinde çok sayıda gezi imkanı var. Örneğin Frankların İsviçresi olarak bilinen bölgede. 4 bin 500 kilometre uzunluğundaki gezi yolları şirin köylerden geçer, ilginç yamaçlara uğrar. Milyonlarca yıl önce bu yerlerin sular altında bulunduğu ve kireç tabakalarının zeminde tortulandığı biliniyor. İşte bu oluşumdan burada Tüchersfeld’de görüldüğü üzere tipik kayalıklar oluşmuştur.
Bin çeşit bira bölgesi
Gezi insanı susatır. Ama Franken bölgesinde yolunuz sık sık bir lokale uğrar. Bu bölge, dünya çapında en çok bira üreticisinin bulunduğu yerdir. Bir milyonluk nüfusa 200 kadar bira üretecisi ve bin farklı bira çeşidi düşer. Çok sayıda gezi güzergahı bir biracıdan diğerine yönlendirir sizi. Tatlı ya da buruk tatta, her damak tadına göre farklı lezzetler sunulur.
Franken Mutfağı
Lezzet demişken.. Franklar, bölgelerine “Lezzet Bölgesi“ denmesinden son derece gurur duyarlar ve yemekleri Bavyera usulü sunarlar. Yöresel mutfak besleyecidir: Kızartılmış sosis ve rosto, yemek listesinin vazgeçilmezleri arasındadır. Ama vejetaryanlar da aç kalmaz. Onlar için de Frankların deyimiyle ‘Soslu Kloss‘ adlı etsiz seçenek bulunuyor.