Kızılhaç ve Kızılay'a başka amblem aranıyor
12 Eylül 2005Kızıl renkteki haç ve kızıl renkteki yarım ay sembolleri, dünyanın en çok tanınan iki amblemi. Her ikisinin birden görüldüğü bayrak ise 1919 yılında, 1. Dünya Savaşı’nın hemen ardından Kızılhaç ve Kızılay derneklerinin kurduğu birliğin sembolü. İnsani yardım çalışmalarının daha koordineli yapılabilmesi için oluşturulan bu birlik, 1983 yılında her iki tarafın derneklerinin bir çatı altında birleşmesi ile Uluslararası Kızılhaç - Kızılay Dernekleri Federasyonu haline dönüştü. Federasyonun amblemi hem “kızıl haç“ hem de “kızıl ay“ sembollerinden oluştu.
Ancak bu semboller dini anlam taşıdığı gerekçesiyle kimi ülkeler tarafından kullanılmak istenmiyor ve bu yüzden bu konudaki tartışmalar uzun zamandır devam ediyor. Sorunun neredeyse 50 yıldır var olduğuna dikkat çeken Uluslararası Kızılhaç Komitesi Sözcüsü Florian Westfal, öncelikle İsrail ve Eritre’nin bu sembolleri kullanmayı reddettiğini belirtiyor. Ayrıca Irak ya da Afganistan gibi ülkelerde, Kızılhaç ya da Kızılay’ın dini semboller olarak algılanması nedeniyle halkı şiddetten korumaya yetmediği kaydediliyor.
En büyük direniş İsrail’den
Kızılhaç ve Kızılay amblemlerinin kullanılması konusundaki en büyük direniş ise İsrail yardım kuruluşu Magen David Adom’dan geliyor. Bu kuruluş, 1949 yılından beri Uluslararası Yardım Dernekleri Federasyonu’na girmeyi istiyor. Örgüt, bu amblemler Uluslararası Cenevre Sözleşmesi’nde de kabul edilmiş semboller olsalar da Kızılhaç ve Kızılay amblemini kullanmayı reddediyor. Öte yandan, Arap ülkeleri ise Yahudiliğin sembolü olan yıldızı amblem olarak kullanmaya yanaşmıyor.
Bu nedenle, soruna yıllardan çözüm ve başka sembol arayışları devam ediyor. Mesela, kırmızı - beyaz bir bayrakta Kızılhaç ve Kızılay’ın sembollerinin yanına kare şeklinde bir diğer sembolün eklenmesi üzerinde düşünülüyor. Bu karenin ortasına başka simgeleri de eklemek mümkün. Ancak Florian Westfal, bunun kabul edilmesinin bürokratik açıdan zor olduğuna dikkat çekiyor. Amaçlarının Cenevre Sözleşmesi’ne ek bir protokol oluşturmak olduğunu belirten Westfal, sözleşmeye imza atan tüm ülkelerin bu ek protokolü de imzalaması gerektiğini, ancak bunun çok zor olduğuna dikkat çekiyor.
ABD’nin tutumu
Aslında Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’nun amblemi konusunda 2000 yılında tam uzlaşma sağlanmışken, Filistin’de yeniden ikinci intifada başladı. İşi daha karmaşık hale getiren ise ABD’nin tutumu oldu.
Amerikan yönetimi, İsrail yardım kuruluşu Magen David Adom’un da federasyona girmesinde ısrar etti. Bu gerçekleşmediği için de Amerikan Kızılhaç’ı federasyona 5 yıldır aidatını ödemiyor. Şimdi gözler Cenevre’de yapılan iki günlük konferansa çevrildi ve ne sonuç çıkacağı merakla bekleniyor.