İzlanda AB üyeliğini tartışıyor

Avrupa’nın kuzeyindeki ada ülke İzlanda, yaklaşık 320 bin nüfusa sahip. Küreselleşme süreci İzlanda ekonomisini olumsuz etkiliyor. Enflasyon yüzde 12’ye çıkarken, ana faiz haddi de yüzde 15’lere tırmandı. İzlanda para birimi Koruna Euro karşısında 2007’ye kıyasla yaklaşık yüzde 50 değer kaybetti.

Ekonomi bozuldu, AB yanlıları arttı

Bozulan ekonomi, çözüm yolları tartışması başlattı. Avrupa Birliği’ne üyelik, çözüm yollarından biri olarak görülüyor. İzlanda siyaseti, Avrupa Birliği konusunda iki ana kampa bölünmüş durumda: Muhafazakar Bağımsızlık Partisi, Avrupa Birliği karşıtlarının başını çekiyor. Ancak mali kriz, Bağımsızlık Partisi’nin Avrupa Birliği karşıtı tutumunu sorgulamasına yol açıyor. 2006 yılında Bağımsızlık Partisi’nin genel başkanlığına seçilen, İzlanda Başbakanı Geir Hilmar Haarde, geçmişte Avrupa Birliği konusu açıldığında, “balıkçılık politikalarımıza Brüksel’in belirlemesine izin veremeyiz” sözleriyle katı tutumunu ortaya koyuyordu. Ancak Muhafazakar Başbakan da tutum değişikliği işaretleri veriyor. “Morgunbladid” gazetesine konuşan Hilmar Haarde, “Bana göre Avrupa Birliği İzlanda’ya avantajdan çok dezavantaj getirecektir. Yine de konunun tartışılmasına açığım” açıklamasını yaptı.

”AB istikrar getirir”

Bağımsızlık Partisi’nin iktidardaki koalisyon ortağı, sosyal demokrat Birlik Partisi ise Avrupa Birliği’ne üyeliği savunuyor. Sosyal demokratların liderlerinden, dışişleri bakanı Ingibjörg Solrun Gisladottir, ekonomik krizin Avrupa Birliği’ne desteğin arttığını, bu gelişmeyi son kamuyu yoklamalarının da açık şekilde ortaya koyduğunu belirtiyor. İzlandalı sosyal demokrat politikacı, “Giderek daha fazla taraftar bulan bir görüşe göre, para biriminde korunadan Euro’ya geçişle ekonomik istikrarı sağlayacağız. Bu da Avrupa Birliği üyeliğinden geçiyor” diye konuşuyor.

Ekonomi AB diyor

İzlandalı muhafazakarlar, Avrupa Birliği karşıtlığına gerekçe olarak balıkçılık kotalarının birlik üyeliğinden olumsuz etkileneceğini savunuyorlar. Ancak balıkçılığın İzlanda ekonomisindeki ağırlığı son yıllarda hızla geriliyor. Balıkçılık sektörü haricinde tüm sendika ve özel şirket temsilcileri Avrupa Birliği’ne üyeliği savunuyorlar.