1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran: BM ile nükleer işbirliğine hazırız

DW12 Ocak 2008

Amerikan yönetimi, İran’a yönelik uyarılarını sertleştirirken, Tahran; nükleer krizin çözümünde BM ile tam bir işbirliğine hazır olduğunu duyurdu. IAEA Başkanı El Baradey, Tahran temaslarını olumlu olarak nitelendirdi.

https://p.dw.com/p/CoeQ
Amerika ve Fransa, İran'a yönelik üçüncü yaptırımlar paketi isterken, Tahran tartışmalı nükleer programı için daha fazla şeffaflık sözü verdi.
Amerika ve Fransa, İran'a yönelik üçüncü yaptırımlar paketi isterken, Tahran tartışmalı nükleer programı için daha fazla şeffaflık sözü verdi.Fotoğraf: AP Graphics

İran yönetimi, iki yıllık bir aradan sonra Tahran’ı ziyaret eden Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) Başkanı Muhammed El Baradey’e, nükleer krizin çözümünde “yeni bir sayfa” açmayı önerdi.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Gulamrıza Agazade, El Baradey ile Cuma günkü görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “BM ile işbirliğinde yeni bir döneme girdik. Bu dönem, nükleer programımıza ilişkin tüm sorunları ortadan kaldıracak zemini hazırlayacak” dedi. Agazade, İran’ın BM ile “tam bir işbirliğine” hazır olduğunu, El Baradey tarafından Mart ayında hazırlanacak dosyanın, İran’ın nükleer dosyasının normalleşmesini beraberinde getirmesini umduklarını kaydetti. İranlı yetkili, böyle bir normalleşmenin, Batılı ülke şirketlerinin İran’ın nükleer programından yararlanmasını sağlayacağını da duyurdu.

El Baradey, ‘daha fazla şeffaflık’ istedi

El Baradey, Agazade ile ortak basın toplantısında, İran'ın verdiği işbirliği sözü konusunda, temkinli konuştu.
El Baradey, Agazade ile ortak basın toplantısında, İran'ın verdiği işbirliği sözü konusunda, temkinli konuştu.Fotoğraf: AP

Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradey ise Agazade ile ortak basın toplantısında daha temkinli bir dil kullanmaya özen gösterdi. İran'ın nükleer programı daha fazla şeffaf olmasını ve BM ile işbirliği yapmasını beklediklerini vurgulayan El Baradey, ''Eğer geçmiş ve şimdiki çalışmaları açıklığa kavuşturabilirsek bu batılı güçlerle İran arasındaki gerginliği yenecek bir atmosfer sağlayacaktır'' dedi. IAEA Başkanı, görüşmelerinin, dostça ve samimi bir havada geçtiğini de sözlerine ekledi.

Dini lider Hamaney:ABD'nin ayağına gitmeyiz

Diplomatik gözlemciler, İran'ın nükleer programı konusunda nihai kararın, dini lider Ayetullah Hamaney tarafından alınacağını kaydediyor.
Diplomatik gözlemciler, İran'ın nükleer programı konusunda nihai kararın, dini lider Ayetullah Hamaney tarafından alınacağını kaydediyor.Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

El Baradey, Tahran temaslarının ikinci gününde, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın yanı sıra, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından da kabul edildi.

Nükleer konuda son sözü söyleme yetkisine sahip olan Hamaney'in görüşmede ABD'nin politikalarına tepki gösterdiği ve Washington yönetiminin, İran'ın nükleer programını bahane olarak kullandığını öne sürdüğü kaydedildi.

İran Devlet Televizyonu Hamaney'in görüşmede "ABD, onun ayağına gitmemizi istiyor. İran halkı bunu yapmayacaktır" dediğini ve atom bombası üretmek ve kullanmanın, "İslam'a aykırı olduğunu" yinelediğini bildirdi.

İran, Ek Protokol’ü kabul edebilir

Tahran’daki diplomatik kaynaklar, İran’ın gelecek günlerde, “önceden haber verilmeyen denetimlere” olanak veren IAEA ek protokolünü uygulamayı kabul edebileceğini kaydediyorlar. Tahran’ın böyle bir adım atmak için öncelikle, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) yeni yaptırım görüşmelerine son verilmesini ve İran’ın nükleer dosyasının yeniden Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na geri gönderilmesini talep ettiği kaydediliyor.

BMGK üyeleri Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa, İran’ın tartışmalı nükleer programı konusunda BM ile yeterince işbirliği yapmadığı gerekçesiyle, bu ülkeye yönelik ağırlaştırılmış “üçüncü yaptırımların paketinin” kabul edilmesini istiyor.

Amerikan yönetimi, İran’ın nükleer programının “atom bombası” geliştirmeyi amaçladığını, bunun dünya barışı için büyük bir tehdit olduğunu savunuyor.