1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsrail-Suriye barışı, Türkiye’nin su vermesine mi bağlı?

Torsten Teichmann / Tel Aviv11 Temmuz 2008

İsrail ile Suriye arasında Türkiye arabuluculuğunda dolaylı barış görüşmeleri sürüyor. Barışın tek yolu su paylaşımının sağlanması. Bunun nasıl olabileceği konusunda da bir dizi öneri mevcut.

https://p.dw.com/p/EaaN
Fotoğraf: AP Graphics

İsrail'de Suriye ile barışın sağlanabileceğine inananlar azınlıkta. Bu inancı taşıyanlardan biri ise girişimci Boaz Wachtel. Wachtel, bir barış anlaşmasının ancak bölgeye su sağlanmasının mümkün kılınmasıyla kalıcı olabileceği görüşünde.

Wachtel, Türkiye'den su alınmadığı takdirde Suriye ile İsrail arasındaki bir barış anlaşmasının kalıcı olmayacağını söyledi ve şöyle konuştu:

"Çiftçiler, tarlalarında kuraklık yaşanması durumunda Darfur veya dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi suyollarını değiştirmeye başlayacaktır. Bu durumda hiç bir siyasi ya da ekolojik anlaşma ayakta duramaz."

Türkiye'ye kilit rol

Wachtel, bu durumun engellenmesi için 700 kilometre uzunluğunda bir boru hattı inşa edilmesini ve bu yolla Türkiye'den Suriye, İsrail, Ürdün ve Filistinlilere su sevk edilmesi edilmesini öneriyor. 1990 yılından bu yana bu projenin hayata geçirilmesi için çaba gösteren Wachtel’ın önerileri son dönemde daha fazla dikkat çekmeye başladı

"Dünyanın Dostları" adlı çevre koruma örgütünün Ortadoğu bölgesi başkanı Gideon Blomberg de barış görüşmelerinde su konusunun merkezi bir rol oynayacağı görüşünde. Ancak Türkiye üzerinden boru hattı ile su taşınması önerisini çevre açısından sakıncalı buluyor. Haritada İsrail'in 6 Gün Savaşları’ndan bu yana işgal altında tuttuğu Golan tepelerini gösteren Blomberg, görüşmeler kapsamında özellikle Ürdün nehrini oluşturan üç nehirden biri olan Banias'tan söz edildiğini aktardı. Banias, Suriye'den, Dan İsrail'den ve Hasbani de Lübnan'dan geliyor. İsrail'e gelen tatlı suyun üçte biri Golan tepelerinden geliyor yani Suriye topraklarından.

‘İsrail daha az suyla yetinsin’

Blomberg, İsrail'in daha az su ile baş etmeye alışması gerektiğini söylerken sübvansiyonlu su fiyatları ve Avrupa Birliği'ne gıda ihracatından vazgeçmesi gerektiğini kaydediyor. Boaz Wachtel ise Blomberg'in bu önerilerinin hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını belirtiyor ve "Suriyeliler, İsrail'e aynı oranda su vermeyi sürdüreceklerini söylüyorlar. Ancak dengelemek için Suriye üzerinden Türkiye'den su sevk edilmesi isteniyor" görüşünü dile getiriyor.

Son sözü siyasiler söyleyecek

Bir boru hattı üzerinden su sevkiyatı güvenlik ve barışı beraberinde getirebilir mi? Yoksa çevre koruma örgütlerinin de dikkat çektiği gibi mevcut kaynakların doğru dağılımı sorunu çözebilir mi? Tüm bu seçenekler müzakere masasında. İsrail ve Suriye'nin ne yönde hareket edeceklerinde son sözü siyasetçiler söyleyecek.