1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İran'a ambargo etkili olmaz

Peter Phillip / DW11 Ocak 2006

İran’ın nükleer araştırmalarına başlaması Batı ülkelerinin tepkisine neden oluyor. Avrupa Birliği de Berlin’de yapacağı bir toplantıda İran’a karşı alacağı tavrı görüşecek. DW’den Peter Philipp’in gelişmelerle ilgili yorumu:

https://p.dw.com/p/AZre

"Avrupalı politikacılar, İran’ın nükleer araştırmalarına tekrar başlaması nedeniyle telaşlanıyor. Ancak Avrupalılar’ın gelecekle ilgili bu karamsarlıklarına, şimdiye kadarkinden farklı, sağlam bir temel bulmaları gerekiyor. Kamuoyu daha iyi bilgilendirilirse İran’ın neden şimdi diplomatik çabalar yerine BM Güvenlik Konseyi ve ambargoyla tehdit edildiğini anlayabilir.

Avrupa, türünün ilk örneği bir uygulamayla aylardır İran’ı diplomatik yola sokacak bir sistem üzerinde çalışıyor. Bu türünün ilk örneği, çünkü üç Avrupa Birliği adına İran ile müzakereleri yürüten Fransa, İngiltere ve Almanya diğer ülkelerden talep edemediklerini İran’dan talep edebileceklerini düşündüler.

İran’ın nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşması ve ek protokolünü imzalayan ülkelerden biri olmasına rağmen, uranyum zenginleştirmenin her türünden ve nükleer araştırmalardan vazgeçmesi gerekiyor. Oysa aynı durumdaki diğer ülkelerden böyle bir talepte bulunulmuyor. Bu ülkelerin arasında nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasını imzalamayan Hindistan, Pakistan ve İsrail gibi ülkeler de bulunuyor.

İran’a karşı bu tavrın tek nedeni, İslam Cumhuriyeti’ni yönetenlere karşı Avrupa’nın duyduğu güvensizlik olabilir. İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecad’ın yaptığı açıklamalar da bu güvensizliği haklı çıkarıyor. Ancak İran’ın bu tavrı, Ahmedinecad’ın görev süresinden daha da eski. Aslında nükleer kriz, Batı’da çok sevilen eski devlet başkanı Muhammed Hatemi’nin görev süresinde başlamıştı. İran’ın nükleer programıysa ondan da eski.

Avrupa yıllar boyunca ekonomik çıkarları uğruna İran’daki insan hakları ihlalleri, bireysel özgürlüklerin sınırlandırılması ve siyasi muhalefetin bastırılmasına göz yumdu. İran ise şimdi bölgedeki en büyük tehlike olma yolunda. Bunun nedeni, İran’ın zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına rağmen nükleer enerjiden elektrik elde etme amacında olduğuna inanılmaması mı? Yoksa mollalara güvenilmemesi mi?

Avrupalılar, İran ile müzakerelere devam ederek Washington’a diplomasiyle hedefe ulaşılabileceğini göstermek istedi. Ancak bugün bundan geriye birşey kalmadığı görülüyor. Beyaz Saray ise Avrupa’nın özellikle bir zamanlar Irak’a nükleer santral inşasında yardım eden Chirac’ın desteğini kazandığı için gurur duyabilir.

İran’a karşı atlantikaşırı koalisyon aslında göstermelik, çünkü herkes İran Güvenlik Konseyi’ne havale edilirse ambargonun Çin’in direnişi ve hatta vetosuyla karşılaşacağını biliyor. Ambargo şimdiye kadar hiçbir yerde etkili olmadı. Açıklık ve dürüstlüğün başarı şansı ise daha fazla. Bu sadece İran tarafına değil, Avrupalılar’a da yönelik bir çağrı.“