TÜR 1002 interview perthes iran
10 Şubat 2010Nükleer faaliyetlerinin “barışçıl” olduğunu savunan İran'ın uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirme işlemlerine başlaması, Batı’da “İran’ın nükleer silah peşinde olduğu” şüphelerini daha da artırdı. BM Güvenlik Konseyi’nde Tahran’a yönelik yeni yaptırımlar için diplomasi trafiği hızlanırken, İran’ın için de tansiyon yükseliyor. İslam Devrimi’nin yıldönümünü kutlamaya hazırlanan ülkede muhalefet değişim çağırılarını gün geçtikçe daha gür bir sesle dile getiriyor.
Tüm bu gelişmeler, gerilimin kontrolden çıkmasını beraberinde getirip yeni bir savaşa yol açabilir mi? Son gelişmeler hakkında, Almanya'nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Berlin Bilim ve Siyaset Vakfı’nın yöneticisi Volker Perthes’in değerlendirmelerini aldık.
Soru: Tartışmalı nükleer programı nedeniyle İran üzerinde diplomatik baskı giderek artıyor. Yeni yaptırımlardan söz ediliyor. Size göre bunlar İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a geri adım attırabilir mi?
Perthes: "Ben ülkenin, ekonomik ve mali yaptırımlardan etkilenebileceğini düşünüyorum. Zira bu yaptırımlar ülkeyi daha fazla izole edecek, zarar verecektir. Ancak yeni yaptırımların, rejimin karar alıcılarının hesaplarını çok da etkileyeceğine ihtimal vermiyorum.“
Soru: ABD'li senatör Joseph Lieberman, İran'a yönelik ağır ekonomik yaptırımların da sonuç vermemesi halinde, geriye kalan tek seçeneğin askeri yol olduğunu söyledi. Bu gerçekten de bir seçenek mi ve bu size göre ne zaman devreye sokulur?
Perthes: "Ben bu ihtimale çok uzak olduğumuza inanıyorum. Sayın Lieberman, Amerikan yönetimi adına konuşmuyor ve daha çok bir ‘loose gun' yani ‘kontrolsüz bir silah' gibi tehdit etmekten hoşlanıyor. Amerikan yönetimi Ortadoğu'da, bir savaş daha istemediğini gayet iyi biliyor. Bu nedenle, daha çok mali baskıya ağırlık verilirken aynı zamanda müzakere kapısının da açık tutulduğu görülecektir. Diplomasi ve yaptırımlar, sağlam bir diplomasinin araçlarıdır.”
Soru: Bazı gözlemciler şu anda tırmanan gerilimin daha çok İran’ın iç siyasetiyle ilgili olduğunu söylüyor. Bu görüşü haklı buluyor musunuz?
Perthes: "Ahmedinejad, geçtiğimiz yaz yapılan seçimlerden sonra çok büyük bir meşruiyet sorunu ile karşı karşıya. Sonuçlara itirazların güçle bastırılmasının ardından İran dış politikasının yüzde 50'si, iç siyasete dönük olmaya başladı. Ahmedinejad aslında uluslararası toplumla anlaşmak istediği için, içeriye, katı bir çizgi izlediği görüntüsünü vermek zorunda. Bu aslında bizim açımızdan provokatif olarak görülse de, İran'ın çelişkili açıklamalarının bir çoğunun nedenlerini açıklıyor."
Soru: İran'ın nükleer programında attığı son adımlar gerilimi tırmandırdı. Gerçekten de İran’ın nükleer programı hangi aşamada?
Perthes: "Özetle olay şu: Şimdi İran uranyumu yüzde 20 oranında zenginleştirmek istiyor. Ama Tahran'daki araştırma reaktöründe elde edilecek bu zenginleştirilmiş uranyum kullanılamayacak. Zira bir yakıt fabrikasına ihtiyaçları olacak. Yani uranyumu zenginleştirmek ayrı, yakıt çubuğu üretmek ayrı konular. Bu nedenle 1967 yılında Amerikalılar tarafından inşa edilen araştırma reaktörünü çalıştırabilmek için Fransa'nın, Rusya'nın, Arjantin'in ya da başka ülkelerin yardımı gerekli.”
© Deutsche Welle Türkçe
Cherno Jobatey / Çeviren: Değer Akal
Editör: Ayhan Şimşek