240309 Außenhandel Prognosen

Almanya’da ekonominin lokomotifi konumundaki dış ticaret, iki basamaklı büyüme oranları ile geçtiğimiz yıllarda ekonominin en başarılı alanları arasında sayılıyordu. Peki ya şimdi? Almanya hâlâ ihracat şampiyonu olma özelliğini koruyor, ama bu biraz da Çin ile Japonya’nın ekonomik krizden çok daha fazla etkilenmiş olmasına bağlı. Ancak Alman Toptancılık ve Dış Ticaret Derneği (BGA) Başkanı Anton Börner, "2009 yılı içinde ihracatta yüzde 15’e varan, ithalatta ise yüzde 8 oranında düşüş yaşanacağını tahmin ediyoruz. İhracatın 846 milyar euronun altına düşmesini bekliyoruz" sözleri ile dış ticarete ilişkin olumsuz bir tablo ortaya koyuyor.

Alman ürünlere talep

Geçen yıl ise Alman firmalarının yaptığı ihracat yaklaşık bir trilyon euroya ulaşmıştı. Alman yapımı ürünlere olan talep özellikle Kuzey Amerika ve Afrika ülkelerinde düştü. Latin Amerika, Batı Avrupa, Güney Doğu Asya, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Avrupa Birliği’ne aday ülkelerden ise hala talep geliyor. Fakat Börner bu bölgede Alman ihracatında büyüme şansının sadece sanayileşmekte olan ülkelerde mevcut olduğunu belirtiyor. Börner, "bu yıl içinde artık sadece klasikleşmiş ihraç malları makine, otomobil, hafif ve ağır ticari araçlar ya da kimyasal ürünler değil, diğer tüketim maddeleri de yaşanacak daralmanın etkisi altında kalacak. Avrupa Birliği’nden çok diğer ülkelere yapılan ihracat bundan olumsuz etkileniyor. Öncelikle Doğu Avrupa –buna Rusya da dahil- ve Çin ile Japonya’nın da içinde bulunduğu Asya. Ancak petrol gelirleri azalan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ticareti de bundan olumsuz etkilenecek" şeklinde konuştu.

Ekonomiye yansıması

Alman iihracatındaki gerileme, ekonomik durgunluğu da arttıracak. Alman Toptancılık ve Dış Ticaret Derneği’nin tahminlerine göre gayri safi yurt içi hasıla 2009 yılı içinde yüzde 3,5 ila 4 oranında düşecek. Bu gerileme ihracat yapan firmaları nasıl etkileyecek? Krize ne kadar dayanabilecek ve çalışanlarının maaşlarını nasıl ödeyebilecekler? Bu sorulara Alman Toptancılık ve Dış Ticaret Derneği Başkanı Börner de yanıt vermekte zorlanıyor. Börner’e göre bu sorulara yanıt verebilecek farklı senaryolar bulunuyor.

Yirmiler Grubu Zirvesi

Börner, krizin aşılabilmesi ve piyasalara olan güvenin yeniden sağlanabilmesinin, Londra’da yapılacak Yirmiler Grubu zirvesine bağlı olduğunu belirtiyor. Börner, bazı olasılıkları ortaya koyarak, "birinci ihtimal: 2 Nisan’da yapılacak olan G-20 Zirvesi çok başarılı olacak. İkinci ihtimal: Zirve 2 Mayıs’a ertelenecek. Bu o kadar olumlu olmasa bile, çok da kötü değil. Üçüncü ihtimal: Tartışıp, uzlaşma sağlanamaması ve hiç bir sonuç elde edilememesi. Bu en kötüsü olur" diyor.

Börner bu kötü senaryonun gerçekleşmesi halinde firmaların kredi sıkışıklığı yaşaması endişesinin krizi daha da tırmandırabileceği uyarısında bulunuyor ve bu durumda firmaların yatırımları durduracağını, üretim kapasitelerini düşüreceğini ve çalışanları işten çıkaracağını belirtiyor. Börner, böyle bir durumla karşılaşılmaması için Federal Alman Hükümeti’ne çağrıda bulunarak, krizin en kısa zamanda aşılmasını istedi. Börner'e göre gereken pazarlıkların yapılması için henüz geç değil.