Hypo Real Estate genel kurulu toplanıyor

Almanya’nın en büyük gayrimenkul bankası iken küresel mali kriz ile birlikte iflasın eşiğine gelen Hypo Real Estate devletleştirilerek kurtarılmıştı. Banka, o günden bu yana Almanya’da mali krizin sembolü haline geldi. Devlet, on milyarlarca euro yardımda bulunarak bankanın iflasına engel oldu. Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbruck’tan, Deutsche Bank’ın Yönetim Kurulu Başkanı Josef Ackermann’a ve Başbakan Angela Merkel’e kadar herkes, Hypo Real Estate’in kurtarılması gerektiği konusunda hemfikirdi. Ackermann “Hypo Real Estate büyüklüğündeki bir banka sistemin işlerliği ile bağlantılıdır" derken, Merkel, “bu nedenle Hypo Real Estate'in güvence altına alınması için büyük baskı yaptık" şeklinde konuşuyordu.

HRE klasik bir hata yaptı

Bir bankanın, mali sistemin işlerliği ile yakından bağlantılı olması, o bankanın iflasının diğer mali kurumları, hatta ülke ekonomisinin tümünü yakından etkileyebileceği anlamına geliyor. Bu nedenle Almanya'da Hypo Real Estate'in iflasının domino etkisi yaratarak başka bankalara, sigorta şirketlerine, emeklilik fonlarına zarar verebileceği endişesi yaşanıyordu. Peki, bu büyük bankayı ekonomik çıkmaza sokan neden neydi? Analist Dieter Hein bankanın hatasını şu sözlerle açıklıyor: “Esas sorun Hypo Real Estate’in bankaların sık sık yaptığı klasik bir hatayı yapmış olması, o da uzun dönemli kredi verirken, kısa dönemli krediler alması.”

Amerika Birleşik Devletleri’nde dev yatırım bankası Lehmann Brothers’ın iflas etmesi küresel mali krizin tetikleyicisi olmuştu. Bu andan itibaren diğer yatırım bankaları için kısa dönemli olarak kredi bulmanın hiçbir yolu kalmadı, zira bankalar arasındaki güven sarsılmıştı. Mali sıkıntıya giren Hypo Real Estate, Alman devletinin müdahalesi ile son anda iflasın eşiğinden döndü. Devlet 100 milyar euro tutarında teminatla bankaya kefil oldu, bunu da devletleştirme izledi.

Vergi mükellefleri zarara uğratıldı

Muhalefet partileri, bankanın kurtarılması işleminin daha ucuza mal edilebileceği eleştirilerini sürdürüyor. Yeşiller Partisi’nden Gerhard Schick, vergi mükelleflerinin zarara uğratıldığını savunuyor. Schick, “devlet, riske girmiş olmasına rağmen, kendisi için hiçbir hisse senedini güvence altına almadı. Böylece devlet daha da fazla riske girmiş oldu. Şu anda bunun bedelini de bankanın seyri üzerinde hiçbir etkileri olmamasına rağmen, vergi mükellefleri ödüyor" şeklinde konuşuyor.

Öte yandan devletin Hypo Real Estate'in iflas sürecine girdiğini daha erken teşhis edebileceğine yönelik tartışmalar da sürüyor. Lehmann Brothers’ın iflasının ardından, Almanya’da kriz komisyonu kurulabileceğini belirten Yeşiller Partisi milletvekili Gerhard Schick bu fırsatın kaçırıldığını ve zamanında müdahele edilmediğini savunuyor. Schick, “zorluklar görüldü, ancak federal hükümet akılcı bir kurtarma planına karşı kendisini hazırlamadı. Sorunun erken teşhis edilmesi için uğraşılmadı. Aksine iflasın eşine gelindiğinde alelacele alacaklılar bir araya getirilmeye çalışıldı" diyor.

500 bin Euro prim

Hypo Real Estate’in kriz sürecine ilişkin tartışmalar yaşanırken, bankanın yönetim kurulu başkanı Axel Wieandt’a bu yıl başında 500 bin euro prim ödendiği ortaya çıktı. Bunun nedeninin, Wieandt’ın banka ile eski sözleşmesini feshederek, yeni bir sözleşme üzerinde anlaşması olduğu ifade edildi. Ancak iflasın eşiğindeyken vergi mükelleflerinin parasıyla kurtarılan bankada, yöneticiye ödenen bu yüksek prim, kamuoyunda eleştirileri artırdı.

BÖ/AŞ/DWAjanslar