Humeyni’den 20 yıl sonra…
4 Haziran 2009İran’da İslam devriminin lideri Ayetullah Humeyni, sürgünden döner dönmez yaptığı tarihi konuşmada, “Çocuklarını kaybetmiş olan kadın ve erkeklerin gözlerinin içine bakamıyorum. Kendi kendimize soruyoruz: 'Ne istedik de bize bu kadar kötülük yapıldı?' Neden bu insanların başına böyle bir talihsizlik geldi?" diyordu.
Devrim zaferinden on gün önce yaptığı bu konuşma, Tahran'in güneybatısında, İran'ın en büyük şehitliğinde gerçekleşti. Ayetullah Humeyni şimdi burada gömülü. Türbenin yanı sıra dört minare, bir kubbe ve birkaç camiyi kapsayan devâsâ külliyenin inşaatı hâlâ devam ediyor. "Haram-e Motahar", yani “her tür necâsetten arınmış türbe” anlamına gelen külliyede toplam 23 bin insan ibadet edebiliyor.
İran İslam Cumhuriyeti
Humeyni, bir İslam Cumhuriyeti kurmayı amaçlıyordu. Fakat devrimin zaferinden bir yıl sonra, ülkede hâlâ kaos hakimdi. Sekiz yıl süren İran - Irak savaşından hemen hemen her aile etkilenmişti. Herkes ya bir aile ferdini, arkadaşını ya da bir tanıdığını kaybetmişti. Tahminlere göre, İranlı kurbanların sayısı bir milyonu buluyor.
Ayetullah Humeyni, BM'nin önerdiği ateşkesi bu sekiz yılın sonunda nihayet kabul etmişti, fakat İran'ın verdiği kayıplar artık mezarlıklara sığmayacak kadar çoktu. Humeyni'nin birkaç ay sonra ölmesinin ardından, İran iktidarı türbeyi inşa etmeyi planladı. Burası, kutsal bir yer olacaktı.
Humeyni’nin mezarı
Humeyni'nin mezarının bulunduğu hol neredeyse bir futbol alanı kadar büyük. Yerler mermerle kaplı, ancak tavan, İran'daki başka kutsal yerlere nazaran, oldukça mütevazı bir şekilde inşa edilmiş. Ayetullah Humeyni'nin devasa lahiti ise holün merkezinde bulunuyor.
İnşaat yerinin önünde duran bir otobüs şoförü anlatıyor: "Arka avluda başka binalar da var - kilerler, odalar, banyolar ve bir kaç tane tuvalet. Bunların ne olacağını kimse bilmiyor. Ben 11 yıldır buradaki duraktayım. Burası yalnızca Humeyni'nin ölüm yıldönümünde kalabalıklaşıyor."
İranlıların, ülkelerinde bulunan başka önemli yatırlara büyük ilgi duymalarına rağmen, Humeyni'nin türbesi, ölüm yıldönümleri haricinde fazla ilgi görmüyor. Türbenin yakınlarında hediyelik eşya satan dükkanlar da var. Yatır ziyaretine giden İranlılar, hediyelik eşya almaktan hoşlanıyor.
Dükkanların birinin önünde rastladığımız 40 yaşlarındaki bir kadın, Tahran'a bin 500 kilometre mesafede bulunan Zahedan kentinden geldiğini söylüyor ve ekliyor: "Ben tek başıma geldim. Aslında Tahran'da işim vardı. Ardından türbeyi de bir ziyaret edeyim dedim. Buraya ikinci gelişim."
“Başka yere gömülmek istiyordu”
Mezarın yakınında bulunan bir manav ise Humeyni için bu kadar görkemli bir türbe inşa edilmesine adeta ateş püskürüyor: “Hayır! O, bir türbeye gömülmek istemiyordu. Ama merhumun ölümünü bile resmen şova çevirdiler. Biliyor musun, Humeyni, güneye, şehitlerin yanına gömülmek istediğini vasiyet etmişti."
Shabnam Nourian/DW, Çeviren: Yasemin Erdem
Editör: Hülya Köylü