1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Göç Yasası'nda değişiklik eleştiriliyor

Murat Çelikkafa/DW14 Haziran 2007

Yabancılar için önemli değişlikleri beraberinde getiren Alman hükümetinin yasa paketi, parlamentoda kabul edildi. Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Dr. Lale Akgün yeni düzenlemeye tepki gösterdi.

https://p.dw.com/p/Awnx
Dr. Akgün, Sosyal Demokrat Parti'nin göç ve yabancılar politikası uzmanı.
Dr. Akgün, Sosyal Demokrat Parti'nin göç ve yabancılar politikası uzmanı.Fotoğraf: SPD

Federal Alman Meclisi’nde kabul edilen yeni yasa paketi, göç ve yabancılar yasasında kapsamlı değişiklikler öngörüyor. Özellikle aile birleşimini daha da zorlaştıran düzenleme, Almanya’da uzun süredir geçici izinle oturan yabancılara ise Almanca bilmeleri ve geçimlerini temin edecek düzenli bir gelire sahip olmaları durumunda uzun süreli ya da kalıcı oturma izni verilmesini kolaylaştırıyor.

Yasa paketi, koalisyonu oluşturan Sosyal Demokrat Parti ile Hıristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) uzun ve zahmetli müzakereleri sonucu, asgari müştereklerde uzlaşılarak hazırlandı.

Ancak bu yasanın özellikle Türkleri hedef aldığını ve ayrımcılık yaptığını savunan koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) yabancılar politikası uzmanı, Türk kökenli milletvekili Dr. Lale Akgün yasa paketine “hayır“ oyu kullandı.

“Yabancılara daha az hak tanınıyor“

Akgün, Deutsche Welle’ye yaptğı özel açıklamada, bu tutumunu şöyle gerekçelendirdi: “Bu yasa paketi, 2005 yılında kabul edilen Göç Yasası’nı ileri değil geri götürmüştür, yabancılar daha az haklar tanımaktadır. Beni en çok rahatsız eden konulardan biri zorla evlilik meselesinin arkasına saklanıp aile birleşimini daha da zorlaştırması. Türkiye’deki eşlerin Almanca öğrenip gelmeleri bekleniyor. İçişleri Bakanı, Almanya’da yaşayan Türklerin yarısının Türkiye’de evlenerek eşlerini buraya getirdiğini, bununsa uyum süreci açısından pek de iyi olmadığını savundu. Ben, bu yaklaşımın Anayasa ile bağdaşmadığına inanıyorum. Başka ülkelerden gelen insanlara böyle bir kısıtlama konmadı. Bu sadece Türkiye için söz konusu. ’Uyuma az ilgi gösteren ülkeler’ ifadesi yer alıyor. Yani resmen bir ’Türk Yasası’ çıktı. Ben bunu çok dışlayıcı ve aşağılayıcı bulduğum için ’hayır’ oyu kullandım“.

Dr. Akgün sözlerini “Aslında sırf bu bile ret oyu kullanmam için yeterli. Ancak bunun yanında gençlerin vatandaşlığa geçmesinde getirilen zorluklar, suç işleyen gençlerin daha kolay sınırdışı edilmeleri, uyumun zorla sağlanmak istenmesi ve uyum kurslarına gitmeyenlere para cezaları getirilmesi… İşte tüm bu gerekçelerden dolayı yasanın tüm insanları kucaklamadığına ve uyum sürecini daha ileriye götürmeyeceğine inandığım için yasayı reddettim“ diye sürdürdü.

Vatandaşlığa geçiş zoralaştırıldı

Federal Meclis’te kabul edilen yasa paketinin en dikkat çekici özelliklerinden biri de Alman vatandaşlığına geçişin zorlaştırılması. Geçen yıl 117 bin 200 yabancı Alman vatandaşlığına geçti. Bir önceki yıla oranla 10 binlik bir düşüş gösteren vatandaşlığa geçişte son on yılın en düşük seviyesine ulaşılmış durumda.

Sosyal Demokrat Partili milletvekili Dr. Lale Akgün, Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin “sıradan insanların vatandaş“ olmasını engellemeye çalıştığını savundu: “Şu anki İçişleri Bakanı’nın amacı yüksek düzeydeki insanların vatandaşlığa geçmesini ya da Almanya’ya göç etmesini sağlamak, normal vatandaşa ise kapıyı kapatmak. Yani hesap şu: Almanya’da yaşayan yabancıların büyük bir bölümünün eğitim düzei çok düşük. Bu durum, Almanya için iyi değil. Onun için daha fazla eğitim seviyesi düşük insanın gelmesini, örneğin evlilik yoluyla Anadolu’dan insan gelmesini önleyelim, onun karşısında yüksek düzeyli göçmenleri Almanya’ya alalım.“

Schaeuble paketi savundu

İçişleri Bakanı Schaeuble ise eleştirileri geri çevirerek, son yasa paketinin, yabancıların Alman toplumuna uyumunu kolaylaştıracağını öne sürdü: “Çok uzun ve zahmetli müzakereler sonucunda vardığımız bu uzlaşma, iddia edildiği gibi sırf uzlaşalım da bitsin mantığında değildir. Farklı görüş ve tutumları bir potada eritip bir denge sağlamaya çalıştık. Bu eyaletler arasındaki farklı uygulamaları da kapsamaktadır. Çünkü oturma izni verilmesi gibi konularda mutlaka eyaletlerin de söz sahibi olması gerekiyor. Bugüne kadarkinden daha büyük mesafe almamızı sağlayacak iyi bir yol bulduğumuzu düşünüyorum. Uyum başırılmak zorunda ve bu yasa uyumu daha iyi bir hale getiriyor.“