1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

100112 10 Jahre Guantanamo

11 Ocak 2012

Bundan tam 10 yıl önce, 11 Ocak 2002 günü Amerika Birleşik Devletleri’nde "terörle mücadele" kapsamında 20 tutuklu ilk kez Guantanamo Körfezi’ndeki askerî cezaevine getirildi. DW'den Christina Bergmann'ın notları...

https://p.dw.com/p/13hKq
Fotoğraf: dapd

Muhafazakâr düşünce kuruluşu Heritage Vakfı’ndan savunma ve güvenlik politikaları uzmanı James Carafano, Guantanamo’nun geçici bir çözüm olarak düşünüldüğünü belirtiyor. Carafano, o dönemin koşulları içinde başka bir yöntemin uygulanmasının mümkün olmadığını savunuyor. O dönem belirleyici soru şuydu: Savaş açan tarafın bir devlet olmadığı ve dolayısıyla savaş esirlerine uygulanması gereken kuralların söz konusu olmadığı durumda bir savaşa dâhil olan tutuklulara karşı ne yapmak gerekir? Carafano, Guantanamo’yu eleştirenlerin savundukları gibi sivillere uygulanan tarzda bir yargılamanın düşünülemeyeceğini belirtiyor.

“Dünyada hiçbir ülke savaş suçlarının savaş alanı üzerinde, sivil hukuk çerçevesinde olduğu gibi araştırılabileceğine ve cezaî soruşturmaya tabi tutulabileceğine inanmaz.”

ABD Yüksek Mahkemesi'nin kararı


Tam da bu nedenle George W. Bush yönetimindeki Amerikan hükümeti, tutukluları Guantanamo’ya getirmeye karar verdi. Böylece tutuklular Amerikan yargısına tabi olmadan alıkoyulup sorgulanabilecekti. Ne var ki ABD Yüksek Mahkemesi farklı bir karara imza atarak tutukluların ABD anayasasında yer alan haklara sahip olduklarına hükmetti.

Guantanamo’nun kapatılmasını isteyenler ise savaş tutuklularının Afganistan’da veya Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir cezaevinde tutulabileceğini öne sürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Andrea Prasow tutukluların ceza hukukuna göre takibata tabi tutulması ve ortada yeterli deliller yoksa serbest bırakılmaları gerektiğini vurguluyor. Prasow, teröristlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının pekala mümkün olduğunu ve bu türden yüzlerce dava bulunduğunu belirtiyor.

“Aslında, Amerikan sivil mahkemeleri sanıklar hakkında özellikle de terör zanlılarına yönelik hiç de dostane kararlar almıyor. Bu insanlar uzun hapis cezaları alıyor ve bu cezaları dış dünyadan tecrit edildikleri yüksek güvenlikli cezaevlerinde çekiyorlar.”

Bugüne kadar yaklaşık 800 kişi tutuklanarak Guantanamo Cezaevi’ne kondu. Hâlâ içeride olan 171 kişiden 89’unun serbest bırakılmasına karar verildi. Bunlardan birçoğu Yemen'den geliyor. Ülkede hüküm süren istikrarsızlık ve terör nedeniyle Yemen'e sınırdışılar 2009 yılından bu yana durduruldu. Guantanamo'da hâlâ tutuklu bulunanlardan yaklaşık 30 kişi hakkında hâlâ dava açılması bekleniyor. Bu kişiler arasında 11 Eylül terör saldırılarını azmettirenler arasında olduğu iddia edilen Halid Şeyh Muhammed de bulunuyor. 46 kişi ise haklarında herhangi bir dava açılmaksızın Guantanamo'da süresiz tutuluyor.

Nasıl kapatılacağı bir muamma

Geçen yılın son günü Başkan Barack Obama, Amerikan Kongresi’nin sınırsız tutuklamaya izin veren yasa tasarısını imzaladı. Daha önce de Kongre tutukluların ABD’ye nakledilmesini imkansız hale getiren bir yasa çıkarmıştı. Bu yasa ve düzenlemeler nedeniyle Guantanamo’nun kapatılması neredeyse imkansız hale geldi. American Progress Center adlı araştırma kuruluşunun ulusal güvenlik uzmanı Ken Gude alınan tedbirlerin ve Guantanamo’nun kapatılması için çıkartılan zorlukların tamamen siyasi motivasyonlu olduğunu belirtiyor.

“Kongre Guantanamo tutuklularının ABD’ye getirilmesinin Amerikan vatandaşlarının hayatlarını tehlikeye sokacağı kanısına dayanarak bir hukukî engel oluşturdu. Bu bakış açısını tamamen saçma buluyorum.”

Hafta başında Dışişleri Bakanlığı, hükümetin Guantanamo'yu kapatmakta kararlı olduğunu açıkladı. Ancak bunun nasıl gerçekleşeceği tam bir muamma.

© Deutsche Welle Türkçe

Christina Bergmann / Çeviri: Ercan Coşkun

Editör: Beklan Kulaksızoğlu

Guantanamo Häftling Symbolbild
Fotoğraf: AP
James Carafano
James CarafanoFotoğraf: Heritage Foundation