1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Pistlerin en hızlısıydı

23 Kasım 2013

Kendi tasarladığı yarış otomobiliyle yarış kazanan Jack Brabham'dan geçirdiği feci kazaya rağmen pistlere başarılı bir dönüş yapan Niki Lauda'ya, Formula 1 tarihi birbirinden yetenekli pilotlarca yazıldı.

https://p.dw.com/p/1AMqw
Fotoğraf: picture-alliance/ASA

Alman Sebastian Vettel, 2010’da 23 yaşındayken ilk sezon zaferine ulaşarak Formula 1 tarihinin en genç şampiyonu oldu. Formula 1 denince akla o geliyor. Birincilik kürsüsüne 30’dan fazla kez çıktı.

Vettel’in yarış dışı kalması nadir. 26 yaşındaki pilot üst üste 4'üncü şampiyonluğunu kazandı. Almanya’da yapılan bir anket Vettel’in, idolü olarak gördüğü, şampiyonluk rekortmeni Michael Schumacher’den daha popüler olduğunu ortaya koydu.

Kupa törenlerinin değişmez siması

Schumacher'in ikinci macerası istediği gibi gitmese de o hâlâ Formula 1’de en önemli başarı istatistiklerini elinde bulunduruyor: 7 sezon şampiyonluğu, 91 büyük ödül birinciliği ve 155 kez podyum başarısı. Schumacher yıllarca kupa törenlerinin değişmez siması oldu.

Schumacher bugün bile yağmurlu koşullarda en iyi yarışan isim olarak kabul ediliyor. Kaygan zeminde onunla kimse rekabet edemiyordu. Damon Hill 1994’te onun bu özelliğini tecrübe etmişti. O yıl Schumacher 7 dünya şampiyonluğundan ilkini kazanmıştı.

Geçmişe götüren ralli

Schumacher’in Formula 1’e geri dönüşünde yapamadığını Juan Manuel Fangio 1950’lerde başarmıştı. Arjantinli pilot, Mercedes’in "Gümüş Ok"u ile dünya şampiyonu olmuştu, hem de iki kez. Fangio 1954 ile 1957’de art arda dört kez olmak üzere toplam 5 dünya şampiyonluğu elde etti.

Avustralyalı Jack Brabham 3 kez dünya şampiyonu oldu. 1966’daki son dünya şampiyonluğunu kendi tasarladığı otomobille yarışarak kazandı. Bu, bugüne kadar Formula 1 tarihinde bir ilk ve öyle de kalacak gibi görünüyor.

Jackie Stewart da 3 dünya şampiyonluğu kazandı. İngiliz pilot, 1973’te dünya şampiyonu olarak pistlere veda etti. Planladığı 100'üncü yarışına çıkamadı. Takım arkadaşı François Cevert, ABD büyük yarışının antrenman turlarında kaza yapıp hayatını kaybetmişti.

Lauda'nın unutulmaz dönüşü

Niki Lauda 1975’te ilk kez dünya şampiyonu oldu. Avusturyalı pilot bir yıl sonra Nürburgring’da talihsiz bir kaza geçirdi. Ferrari’si alev aldı. Başından ciddi yanıklar alan Lauda’nın ciğerleri de zehirli gazdan zarar gördü.

Lauda geçirdiği kazadan sonra pistlere geri dönmeyi başardı. Hem de ne dönüş... 1977’de yine şampiyon oldu. 1984’te McLaren’den takım arkadaşı Alain Prost’un önünde üçüncü şampiyonluğuna ulaştı. Ondan sonra Fransız pilotun dönemi başladı ve Prost toplamda 4 şampiyonluk yaşadı.

[No title]

Nelson Piquet, rakiplerini çok eleştirdiği için meslektaşları tarafından pek sevilmezdi. Brezilyalı buna rağmen 1980’lerin en başarılı pilotlarından biriydi. Yoksa 3 kez dünya şampiyonu olamazdı.

Piquet’nin ayak izlerini takip eden bir başka Brezilyalı, 'halk kahramanı' Ayrton Senna idi. Dört yıl içinde üç kez dünya şampiyonu oldu. Uzmanlara göre Senna bugün hâlâ Formula 1'de tüm zamanların en hızlısı.

Ayrton Senna 34 yaşında sevenlerini üzüntüye boğdu. Üç şampiyonluğu bulunan Brezilyalı pilot, 1994'teki San Marino büyük ödülünde geçirdiği kazada hayatını kaybetti.

© Deutsche Welle Türkçe

Stefan Nestler / Ufuk Çakır

Editör: Ercan Coşkun