1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Domuz gribi tehlikesi büyütüldü mü?

11 Mart 2010

Birkaç ay öncesine kadar tüm dünyayı paniğe sürükleyen domuz gribi, manşetlerden indi. Dünya Sağlık Örgütü küresel salgın ilanı verirken virüsün tehlikesini değil, yayılma hızını esas aldığı gerekçesiyle eleştiriliyor.

https://p.dw.com/p/MQUp
Fotoğraf: AP

Geçen yıl yaz aylarından itibaren tüm dünyayı kasıp kavuran domuz gribi, etkisini hafifletmişe benziyor. Almanya’nın önde gelen sağlık araştırma kuruluşlarından Robert Koch Enstitüsü’nün verilerine göre, Berlin’de bu hafta içinde yalnızca 43 domuz gribi vakası kaydedildi. Geçen Kasım ayında ise bir hafta içinde 45 bin domuz gribi vakası tespit edilmişti.

Robert Koch Enstitüsü şu ana kadar Almanya’da 226 bin domuz gribi vakasının teşhis edildiğini açıkladı. Hastalık nedeniyle Almanya'da hayatını kaybedenlerin sayısı ise 243. Mevsimsel gripten farklı olarak, domuz gribi virüsü H1N1 nedeniyle hayatını kaybedenlerin çoğunun 60 yaş altında olması endişeleri bir anda artırmıştı. Dünya Sağlık Örgütü gelişmeler üzerine geçen haziran ayında salgının alarm seviyesini en yüksek seviye olan 6'ya yükseltmişti.

Örgüt yanlış mı davrandı?

Peki, örgütün hastalığın hızlı seyri karşısında alarm seviyesini en yüksek seviyeye çıkarak, dünya çapında paniğe yol açması ne kadar doğruydu? Halle-Wittenberg Üniversitesi’nden mikrobiyoloji uzmanı Alexander Kekulé, domuz gribinin büyütüldüğünü, çünkü salgın alarmında virüsün tehlikesinin değil, yayılma hızının esas alındığını belirtiyor.

Örgütün pandemi planını değiştirmesi gerektiğini belirten Kekulé, “Dünya Sağlık Örgütü’nün altı dereceli katı alarm seviye sistemi uygun değil, çünkü alarm seviyesinin 6’ya çıkarılması pek çoklarının sandığı gibi bir felaket alarmı anlamına gelmiyor” dedi.

Grippeschutzimpfung Flash-Galerie
Tahmin edilenden daha az kişi domuz gribi aşısı olduFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Dünya Sağlık Örgütü’nün ve pek çok ülkenin salgın planları tehlikeli virüsler ile daha zararsız girip virüsleri arasında ciddi bir ayırım yapmadığını vurgulayan uzman, “Herkes kendisini 1968 yılındaki Hong Kong gribi benzeri bir gribe hazırladı, hatta kuş gribinden daha tehlikeli olmasından korkuldu. Ancak en baştan itibaren domuz gribinin bu grip türleri kadar tehlikeli olmadığını söyleyen uzmanlar da vardı” şeklinde konuştu.

Aşı tartışması

Domuz gribi ile ilgili olarak en çok tartışılan konulardan biri de aşıydı. Dünyanın pek çok ülkesinde insanlar hemen aşı olmaktansa bir süre beklemeyi tercih etmişti. İlk korkular geride kalıp hastalığın sanıldığı kadar tehlikeli olmadığının oraya çıkması üzerine pek çok kişi domuz gribi aşısı yaptırmaktan vazgeçmişti.

Almanya'da Aşağı Saksonya Eyaleti Sağlık Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre, Almanya’da yalnızca 8 milyondan az kişi domuz gribi aşısı oldu. Dünya Sağlık Örgütü de bu dönemde domuz gribi salgınında ilaç şirketlerinin örgütü etkilediği iddiaları ile karşı karşıya kaldı. Ancak örgüt bu iddiaları yalanladı. Dünya Sağlık Örgütü’nün Genel Sekreteri Keiji Fukada, “Dünya Sağlık Örgütü ilaç şirketlerinin baskısı altında değildi” sözleriyle söz konusu iddiaları reddetti.

Virüs yayılmaya devam ediyor

Uzmanlar, domuz gribi vakalarının sonbahar aylarından itibaren yeniden artış gösterebileceğine dikkat çekiyor. Mikrobiyolog Alexander Kekulé, virüsün muhtemelen daha tehlikeli bir hale gelmeyeceği görüşünde. Avrupa Hastalıkları Önleme ve Denetim Merkezi’ne (ECDC) göre, virüs özellikle Yunanistan'da etkisini sürdürüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa, BÖ/HK