1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dindar Müslümanlar Batı ile diyaloga daha açık

Nihat Halici11 Ocak 2011

Abu Dabi’deki Gallup kamuoyu araştırmaları merkezinin, nüfusun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkelerde yaptığı bir araştırma, Batı ile İslam dünyası arasındaki diyalog konusunda ilginç ipuçları içeriyor.

https://p.dw.com/p/zvzW
Fotoğraf: AP Graphic / DW-Fotomontage

Irak veya Mısır’daki Hristiyanlara yönelik şiddet olaylarının failleri hep kendi başına hareket eden bireyler. Ancak bu olaylar yine de, İslam dünyası ile Batı arasındaki gerilimin birer göstergesi, zira Hristiyanlar çoğu zaman Batı’ya yakın oldukları gerekçesiyle de şiddete maruz kalıyorlar. Abu Dabi’deki Gallup kamuoyu araştırmaları merkezi, kısa bir süre önce Batı ile Doğu arasındaki ilişkilerin bugününe ışık tutmak amacıyla bir araştırma yaptı. Sonuçlar şaşırtıcı. Araştırmaya göre, dindar Müslümanlar, nispeten laik görüşlü Müslümanlara oranla Batı ile diyaloga daha açık.

Bugüne kadarki en geniş kapsamlı araştırma

İslam dünyası ile Batı’nın birbirine hangi gözle baktığını saptamak için bugüne kadar hazırlanan en geniş kapsamlı kamuoyu araştırması için Abu Dabi’deki Gallup Merkezi, 55 ülkede 115 binden fazla özel röportaj yaptı. Mart 2008'de başlatılan ve 2010 Mayısına kadar süren araştırmada çeşitli sorulara yanıt arandı: ABD Başkanı Barack Obama’nın İslam dünyası ile yeni bir başlangıç denemesi Müslüman toplumlarda nasıl bir etki yarattı? Batı ile ihtilaf, Müslümanların gözünde kaçınılmaz mı? Ve İslam dünyasında diyaloğa açık kesimler hangileri?

Symbolbild Religion Christentum Islam
Fotoğraf: AP Graphics/Bilderbox/DW



Obama'nın olumlu etkisi azalıyor

Araştırmanın sonuçlarına göre Barack Obama, İslam dünyasında kamuoyunu etkilemeyi başardı; ancak sadece belirli bir süre için. 2008’de Başkan George W. Bush'un görev süresinin bitiminde, Batı ile İslam dünyasının iyi anlaştığı görüşünü, Ortadoğu’da sadece her beş kişiden biri paylaşıyordu. Bir yıl sonra Obama Başkanlık koltuğunda otururken yapılan araştırmaya göre ise her üç kişiden biri tarafların uyum içinde olduğuna inanıyordu. Fakat 2010 yılında bu oran tekrar düştü. Zira yeni başkanın kullandığı dilin, Bush döneminden farklı olduğunu, ancak izlediği siyasetin büyük bir değişiklik içermediğini düşünenlerin sayısı artıyor.

Çoğunluk çatışmanın engellenebileceği görüşünde

İster Batı’da olsun, ister İslam dünyasında, araştırmanın yapıldığı her ülkede katılımcıların çoğunluğu Batı ile Doğu arasında şiddetli bir çatışmanın engellenebileceği görüşünde. Ancak ABD ve Kanada’daki sonuçlar yine de endişe verici. Çatışmanın kaçınılmaz olduğunu düşünenlerin oranı, bu ülkelerde yüzde 45’i buluyor. Avrupa’da ise bu oran sadece yüzde 21, Arap dünyasında da yüzde 31.

Gerginliklerin içeriği konusunda Araplar arasında farklı görüşler hâkim. Halkın yüzde 40’ı içeriğin dinî olduğu kanısında. Gerginliğin siyasi olduğunu düşünenlerin oranı da aynı, yüzde 40. Abu Dabi’deki Gallup Merkezi’nin direktörü Dalia Mogahed, silahlı bir çatışmanın engellenebileceğine inananların, ihtilafın daha çok siyasi olduğunu düşündüğünü söylüyor ve silahlı bir çatışmanın kaçınılmaz olduğuna inananların ise, gerginliğin temelinde dinî nedenlerin yattığı görüşünde olduğunu kaydediyor.

İki grubu da mercek altına alan uzmanlar, ilginç bir sonuçla karşılaşmışlar. Dalia Mogahed, bu sonucu "İslam dünyasında ve Batı’da, karşı tarafla diyaloga hazır olanlar, gerginliği siyasi içerikli olarak nitelendiriyor. Diyaloğa hazır olmayanlar ise gerginliğe dinin neden olduğuna inanıyor.” şeklinde özetliyor.

Symbolbild Islam und Nationalstaat
Fotoğraf: DW-Montage


Dindarlar diyaloga daha açık

O zaman, asıl sorun dindarlık mı? Dindar Müslümanlar, Batı ile uzlaşmaya, nispeten laik görüşlü Müslümanlardan daha mı soğuk yaklaşıyor? Aksine. Abu dabi Gallup Merkezi Direktörü Mogahed "Araştırmaya katılan ve son bir hafta içinde camiye gittiğini belirten Müslümanlar, diyalog konusunda, aynı süre içinde camiye gitmemiş Müslümanlardan daha açık. Düzenli olarak camiye gidenler, iletişime daha hazır.” şeklinde konuşuyor.


Gerilimin dinî olarak nitelenmemesi gerek

Araştırmanın sonucu açık: Siyasetçiler Batı ile Doğu arasındaki gerilimi dinî olarak nitelemekten kaçınmalı, zira bu tavır taraflar arasında silahlı bir çatışmanın kaçınılmaz olduğu izlenimini uyandırıyor. Müslümanların dindarlığı sorun değil, aksine bir fırsat, çünkü dindar olan ve düzenli ibadet eden Müslümanlar, ihtilafın kaçınılmaz olduğuna diğer Müslümanlardan daha az inanıyor. Ve Batı’da Doğu ile diyalog arayışı içinde olan kesimler için daha uygun bir partner konumunda.

© Deutsche Welle Türkçe

Carsten Kühntopp / Çeviren: Aydın Üstünel


Editör: Murat Çelikkafa