1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

DAX kanatlandı

Porträt - Rolf Wenkel
Rolf Wenkel
13 Ekim 2017

Alman borsa endeksi DAX çoktandır beklendiği gibi 13 bin puanın üzerine çıktı. Ama özel yatırımcı rekordan pay alamadı. DW editörü Rolf Wenkel borsadaki yükselişin devam edeceği görüşünde.

https://p.dw.com/p/2ll4i
Dax nähert sich 13 000-Punkte-Marke
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/A. Dedert

Tasarrufa önem veren Almanların çoğunlukla borsaya uğramamaları biraz çelişkili gibi geliyor. Alman Hisse Senetleri Enstitüsü 2016 yılında hissedar sayısının daha da azaldığını duyurmuştu. Geçen yıl Almanya'da şirket ve fon hissesi bulunduranların sayısı 9 milyon civarındaydı. Her yedi Alman'dan sadece biri doğrudan ya da şirket fonları üzerinden borsada yatırım yapıyor. Borsa endeksi rekordan rekora koşarken tasarruf hesaplarına faiz ödenmemesine rağmen hisse senedi sahiplerinin sayısı bir yılda 30 bin azaldı.

Almanya'da borsa kültürü yaygın değil. Bunun bir nedeni de bankaların geniş kitleleri hisse senetlerine yatırım yapmaya özendirmede geç kalmasıydı. 2000'lerin başlarında internet şirketleriyle birlikte Alman Telekom'un hisse senetleri de dibe vurunca güvensizlik daha da artmıştı.

Almanlar borsadan çekiniyor

Güvensizliği ortadan kaldırmak mümkün olmadı. Her üç Alman'dan biri hisse senetlerine yatırım yapmanın riskli olduğunu, yüzde 62'si de yatırımda en önemli kriterin güvenirlik olduğunu düşünüyor.

Alman Birleşik Borsa Endeksi DAX'ın yeni bir rekor daha kırması epey sürdü. Borsa uzmanları endeksin 13 bin puanın üzerine çıkmasının gün meselesi olduğunu biliyorlardı ve perşembe günü öyle de oldu. DAX'ın şahlanmasının çeşitli nedenleri var. Bunlardan biri, yabancı yatırımcının Almanlardan daha hevesli olması. DAX'a kayıtlı en büyük 30 Alman şirketindeki yabancı hissedarların payı yüzde 80'i buluyor.

Symbolbild Eurobonds
Fotoğraf: picture alliance/dpa/Bildagentur-online/HRI-McPhoto

En büyük yabancı yatırımcı grubunu Kuzey Amerikalılar oluşturuyor. Amerikalıların borsada hisseleri işlem gören Alman şirketlerindeki payı yüzde 33'e yaklaştı.

Aynı zamanda DAX senetlerinin yüzde 61'i bankalar, sigortalar ve yatırım fonları gibi kurumsal yatırımcıların elinde bulunuyor. Kurumsal yatırımcı yüksek kâr amaçlı çalışıyor. Alman devlet tahvillerine negatif faiz uygulanan bir dönemde yatırım sermayesinin borsaya yönelmesi kaçınılmazlaşıyor.

Alternatifsizlik

Diğer borç senetleri de kâr etmiyor. Avrupa Merkez Bankası her tahvili satın alıyor ve sıfır faiz politikasıyla İtalya'nın borçlarını yeniden yapılandırmasına yardım ediyor. Kurumsal yatırımcı da alternatifsizlik nedeniyle tahvilden çıkıp hisse senedine yöneliyor.

Deutschland EZB PK in Frankfurt Mario Draghi
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario DraghiFotoğraf: picture-alliance/Zumapress/L. Huanhuan

Alman borsa endeksinin önümüzdeki aylarda yeni puan rekorları kırması sürpriz olmaz. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) dünya ekonomisi büyüme tahminini revize edip yukarı çekti. Petrol İhraç Eden Devletler Teşkilatı (OPEC) arzı daraltmayı başaramadığı sürece petrol fiyatlarının tırmanmasından korkmaya da gerek olmayacak. Oysa DAX'ın uzun süre yerinde saymasına petroldeki ucuzluk neden olmuştu. Yatırımcı petrol talebinin durgunluk beklentisi yüzünden gerilediğini düşünmekteydi. Ama bunun aksi de söylenebilir. Enerji fiyatlarının düşmesi işletmelerin üretim maliyetlerini düşürüp kâr marjını arttıracağından, hisse senetlerinin cazibesi artar.

Elverişli siyasi ortam

Dünya politikasındaki sakin hava da türbülanslara dayanıklı çıktı. Fransa'daki seçimler Avrupa aleyhtarı eğilimden duyulan korkuyu dağıttı. ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarının çoğu boş çıktı. İngiltere Başbakanı Theresa May'ın seçimde bozguna uğraması, Brexit'in yumuşak ve özel sektör açısından avantajlı bir sona kavuşma ihtimalini arttırdı. Avrupa ülkelerinde ekonomik canlanma devam ediyor. Özel şirketlerin kârlılık durumunun düzelmesi analizcileri umutlandırıyor.

Alman borsa endeksinin ufkunu kara bulutların sarması, Avrupa Merkez Bankası'nın ultra gevşek para politikasından çıkacağını belli etmesine bağlı. Avrupa Merkez Bankası, ilkbaharda olmasa da en geç Mario Draghi'nin başkanlık süresinin dolacağı 31 Ekim 2019'da para politikası dizginlerini kısmaya başlayabilir.

Rolf Wenkel

© Deutsche Welle Türkçe