Dünyanın ekonomik görünümü

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) ve Dünya Bankası'nın yıllık ortak Bahar Toplantıları öncesinde yayımlanan Dünyanın Ekonomik Görünümü raporuna göre 2007’de dünya çapında artı 4,9’luk bir büyüme bekleniyor. Bu rakam 2006 yılında 5,4 civarındaydı. IMF, 2008 yılı için de yüzde 4,9’luk bir ekonomik büyüme öngörüyor.

Wasington’da açıklanan raporda, ABD’nin bu yıl sadece yüzde 2,2’lik bir büyüme kaydedeceğini belirtiliyor. Uluslararası Para Fonu, dünyanın en büyük ulusal ekonomisine sahip ABD için 2008 yılında yüzde 2,8’lik, yüksek düzeyli bir artış tahmin ediyor.

IMF’e göre sanayisi gelişmiş Almanya’nın ekonomik büyümesinde yüzde 0,6’lık bir artış olacak. Gelecek yıl ise Almanya’nın yüzde 1,9’luk bir büyümeyle, Japonya ile aynı düzeyde, İtalya’nın önünde, ancak sıralamanın epeyce gerilerinde kalması bekleniyor.

IMF verilerine göre Almanya, geçen yıl ihracaatlarındaki artış ve yatırım yoğunluğu nedeniyle euro bölgesinin lokomotifi konumundaydı. Ancak bu yılın başından itibaren katma değer vergisinin yükseltilmesi nedeniyle vatandaşların harcamalarında biraz gerileme olması bekleniyor. Bu gelişmenin ise enflasyonu tetikleyeceği tahmin ediliyor.

Euro kuşağında büyüme

Fakat her şeye rağmen Uluslararası Para Fonu, 2007 yılının ilk üç ayı içinde euro kuşağının genelinde ekonomik büyümenin kalıcı olacağı yönünde öngörüde bulunuyor. Gelecek yıl İngiltere’nin yüzde 2,7 puanlık, Fransa’nın ise yüzde 2,4’lük bir artış kaydedeceği de tahmin ediliyor.

Para Fonu, dünya çapındaki ekonomik göstergeleri de altı ay öncesinde yaptığı değerlendirmelere kıyasla olumlu buluyor. ABD’de gayrimenkul sektöründeki krize gem vurulduğu, enflasyon risklerinin azaldığı belirtiliyor. Ne var ki, gayrimenkul sektöründeki durumun daha olumsuz noktaya doğru gelişmesi durumunda, ABD’nin bundan etkileneceğine ve büyümenin zayıflayacağına da dikkat çekiliyor.

Piyasalardaki dalgalanmaların son dönemlerdeki düşüşten sonra, şimdilerde yeniden yükselmesi durumunda ise, yatırımcıların riskli yatırımlara yanaşmayabileceği beliritiliyor. Elbette ham petrol fiyatlarındaki olası artışların da enflasyon baskısını artırma olasılığının her zaman bulunduğuna dikkat çekiliyor.

Türkiye için tahminler

Dünyanın Ekonomik Görünümü raporunda, Türkiye'de bu yılki büyüme oranı, GSYH'nin yüzde 5'i, tüketici enflasyonu da, aylık ortalamalar bazında yüzde 8 olarak tahmin edildi.

Raporda, Türkiye'de gelecek yıl için öngörülen büyüme ve aylık ortalamalardan oluşan yıllık tüketici enflasyonu oranı beklentileri de aynı kriterlere göre, sırasıyla yüzde 6 ve yüzde 4.3 olarak dile getirildi. Türkiye'nin cari açık oranı da GSYH'ye göre bu yıl yüzde 7.3, gelecek yıl da yüzde 6.8 olarak tahmin edildi.

IMF'nin Bahar ve Güz Toplantıları öncesinde yayımladığı Dünyanın Ekonomik Görünümü raporlarında enflasyon beklentileri, yılbaşından yıl sonuna oluşan reel rakamlara göre değil yılın aylık ortalamalarına göre hesaplanarak tahmin ediliyor.

Cari açık vurgusu

Ayrıca, Türk ekonomisinin sıkıntılı olduğu geçen yıllarda raporların tahminler kısmında Türkiye'ye birkaç paragraflık bölümler ayrılırken, bu defa Türk ekonomisinden, diğer ülkelerle birlikte genel olarak bahsedildi.

Bu çerçevede, geçen yıl Mayıs ve Haziran'da yaşanan piyasa 'düzeltmesi' doğrultusunda, Türkiye'nin yüksek cari açığından kaynaklanan kaygıların, liranın değerinde düşme baskısına yol açtığı, bunun da enflasyonun kontrol altına alınması için parasal politikalarda sıkılaştırmaya gidilmesini sağladığı hatırlatıldı. Raporda, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinin sürdüğüne de değinildi.