Dünyanın su sorunu masaya yatırıldı
18 Mart 20061,5 milyar dünyalı temiz içme suyundan yoksun. Üç milyar kişi kanalizasyonsuz yaşıyor. Her gün 35 bin kişi bu yüzden yaşamını yitiriyor. Bu sayılar endişe verici olduğu kadar, bu koşullarda yaşamayanlar için son derece soyut. Ama sorunun farkında olan Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauchon, delegelere yaptığı çağrıda, su kullanımının temel insan hakları arasında sayılmasını istedi:
“Bir şeyi, sözü hiç dolandırmadan kabul etmeliyiz: Su kullanım hakkı insan onurunun temel unsurlarından biridir. Bu hakkın anayasalara girmesi; hükümetlerin, belediye binalarının cephelerine kazınması gerek. Bu hakkı her okulda her çocuğa anlatmalıyız.”
Kaynaklar adil dağıtılmıyor
Dünyadaki tatlı su kaynakları adil olmayan şekilde dağıldığı gibi, yeterli su kaynaklarına sahip ülkelerde de içme suyu kullanımı ile tarımsal kullanım konusunda sorunlar çıkıyor. BM’in dünyadaki su kaynaklarının gelişimine ilişkin son raporu, Afrika kıtasının güneyindeki ülkelerin su konusunda milenyum hedeflerine ulaşma şansı olmadığına dikkat çekiyor. Rapora göre, içme suyu konusundaki en sorunlu bölgeler Güney Asya ve Sahra Çölü'nün güneyindeki ülkelere son yıllarda yapılan özel sektör yatırımları yüzde biri aşamamış. Oysa 21. yüzyıla girişte kararlaştırılan bu hedeflerden biri de 2015 yılına kadar temiz içme suyuna sahip olmayanların sayısını yarıya düşürmekti. Dünya Su Konseyi Başkanı Fauchon, “şu andaki su kıtlığının, çoğunlukla alt yapı bozukluğu, bürokrasi, yetersiz kurumsallaşma, yolsuzluk, rüşvet ve kötü yönetimden kaynaklandığını” söylüyor.
Konferans üç yılda bir düzenleniyor
Loic Fauchon’un başkanlığını yaptığı Dünya Su Konseyi, 1997 yılından bu yana her üç yılda bir Dünya Su Konferansı’nı topluyor. Fauchon, sorunlarının çözümünün politik sorumlularda olduğu kadar özel sektörde görüyor:
“Su kullanımında bürokrasiden kurtulmak için yerel yönetimlere sorumluluk vermek demokratikleşmenin gereği. Suyun gerektiği gibi kullanılabilmesi için, politik kararlılığın yanısıra, dürüstlük ve meşruiyet gerekiyor. Güçlü bir kamu yönetiminin su fiyatları ve yatırımlar konusunda bağlayıcı anlaşmalar yapması gerekiyor. Yerel yönetimler bu konuda kamu ya da özel sektörden yetkin danışmanlarla çalışmalılar.”
Suyun özelleştirilmesi tartışmaları
İçme suyunun ve atık su sisteminin özelleştirilmesi, 4. Dünya Su Konferansı’nın en tartışmalı konusu. Sivil Toplum Kuruluşları bu konudaki sorunlara dikkat çekmek için Meksika çapında bir protesto yürüyüşü düzenlediler. Eleştirilerin odağında su fiyatları artarken, su kalitesinin yükselmemesi, su dağılım şebekesine yatırım yapılmaması bulunuyor. Bu sorunu Meksika’da gözlemek mümkün. Su şebekesi eski ve binlerce litre su daha evlere ulaşmadan toprağa sızıyor. Yoksul semtlerde su eşeklerle taşınan fıçılarda dağıtılıyor. Bir litre ya da bir kova su için ödenen fiyat ise son derece yüksek. Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauchon, nüfus yoğunluğunun bulunduğu bölgelerde su ihtiyacının karşılanması için büyük yatırımların gerekli olduğunu belirtiyor:
“Yoksullara ve zayıflara mali yardım yapmak zorundayız. Bugün kamu harcamalarının sadece yüzde beşi su ihtiyacı için harcanıyor. Bu sadaka gibi bir şey. Kamu yatırımlarının sadece yüzde beşi su projelerine yapılıyor. Bu ciddi bir hata. Dünyada fazlasıyla top-tüfek var, ama hiçbir zaman yeteri kadar musluk olmayacak.”
Alternatif forum
Meksika’daki Dünya Su Konferansı’na paralel olarak yapılan alternatif forumun sloganı ise “Suyumuzu Savunalım”. Hintli insan hakları savunucusu Vandana Shiva ya da Fransa’nın eski cumhurbaşkanlarından Francois Mitterand’ın eşi Danielle Mitterand gibi ünlülerin yanısıra yerel yönetimlerin ya da kooperatiflerin temsilcileri, bu çerçevede yapılan toplantılarda kentlerde ya da kırsal kesimdeki deneyimlerini paylaşıyor, alternatif modelleri tartışıyorlar.