1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

COVID-19 hastaları Ibuprofen kullanmamalı mı?

19 Mart 2020

COVID-19 hastaları Ibuprofen kullanmamalı mı? Dünya Sağlık Örgütü önce Ibuprofen yerine Paracetamol alınmasını önerdi ardından bu tavsiyesini geri çekti. Peki Ibuprofen tartışmasının arkasında ne yatıyor?

https://p.dw.com/p/3ZjZa
Ibuprofen bei Coronavirus-Infektion
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/L. Mirgeler

Koronavirüs salgını özellikle tansiyon, kalp-damar ve diyabet hastaları açısından son derece tehlikeli. Tehdidin tek nedeni bu hastalarda organizmanın zayıflamış olması değil. Kullanılan ilaçların da yeni koronavirüs SARS-CoV-2 enfeksiyonunun daha ağır geçirilmesine neden olduğu tahmin ediliyor.

Dünyada insanların dörtte biri yüksek tansiyona sahip, Almanya gibi sanayi ülkelerinde ise bu oran nüfusun üçte birine kadar yükseliyor. Birçok hasta ACE inhibitörleri ya da "sartan" grubu ilaçlar kullanıyor. Bu ilaçların koronavirüs enfeksiyonunun ağır geçirilmesine neden olduğu tahmin ediliyor.

Diyabet hastalarının kullandığı insülin duyarlılaştırıcı Glitazon ve yaygın kullanılan ağrı kesici Ibuprofen de şüpheli ilaçlar arasında. Özellikle Glitazon'un SARS virüslerinin hücrelere girişine izin veren ACE2 reseptörlerini artırdığı tahmin ediliyor.

Henüz tüm bu tahminler güvenilir çalışmalar yapılmadığı için doğrulanmaya muhtaç bir teori aşamasında. Dünya Sağlık Örgütü de kullanılacak ilaçlar konusunda bu tahminlere önce dikkat çekti. Kuruluş 17 Mart tarihli açıklamasında yeni koronavirüse yakalanılması halinde Ibuprofen’in doktor tavsiyesi olmadan alınmamasını tavsiye etti ve onun yerine Paracetamol kullanılmasını önerdi. Ancak DSÖ bugün yeni bir açıklama yaparak bu tavsiyesinden vazgeçtiğini duyurdu.

DSÖ’den Ibuprofen uyarısı 

Peki önde gelen Alman virologlar ne diyor?

Veri eksikliği nedeniyle Alman virologlar bugüne kadar Ibuprofen'in olumsuz etkileriyle ilgili açıklama yapmaktan hep kaçınıyor. Keza aynı ilaç grubunda anılan Aspirin ve Diklofenak için de beyanatta bulunmak istemiyorlar.

Bernhard-Nocht Enstitüsü'nden virolog Jonas Schmidt-Chanasit „Sars-CoV-2 virüsünün patojenleri hakkında çok az bilgiye sahibiz. Şimdiye kadar da klinik veriler bulunmuyor“ diyor.
Berlin Charite Hastanesi’nden virolog Christian Drosten de ileri sürülen teze şüpheyle yaklaşıyor. Virüs her ne kadar yeni olsa da diğer koronavirüs tiplerinin uzun süredir bilindiğine dikkat çeken Drosten bu virüslerde "Ibuprofen alınmasının durumu kötüleştirdiğine dair herhangi bir işaret yok“ diyor ve ekliyor: “Sanıyorum öyle olsaydı bu da biliniyor olurdu.“
Uzmanlar hastaların panik nedeniyle ACE inhibitörlerini ya da sartan grubu ilaç tedavisini kendi başlarına sona erdirmemeleri ve başka ilaçlara yönelmemeleri konusunda ise hemfikir. Bu durumda yapılacak en iyi iş bir doktora danışmak. 

Şüphenin kaynağı ne?

ACE inhibitörlerinin ve Ibuprofen'in COVID-19 hastaları üzerinde olumsuz bir etki yaratacağı yönündeki şüphenin kaynağı 11 Mart 2020 tarihli Lancet Respiratory Medicine tıp dergisinde yayınlanan bir makale. L. Fang, G. Karakiulakis ve M. Roth imzalı makalede ACE inhibitörleri ve sartan grubu ilaçları ile Glitazon ve Ibuprofen’in COVID-19 hastalığında daha da kötüleşmeye neden olacağı dile getiriliyor. Ancak yazarlar da makalelerinde bunun sadece bir hipotez olduğunu açık bir biçimde ifade ediyor.
Fareler üzerinde yapılan deneyler de ACE inhibitörlerinin ve Anjiyotensin-1 reseptör blokerlerinin kalp hücrelerinde ACE2'yi yukarıya doğru regüle ettiğini ortaya koydu. Diyabetik fareler üzerinde yapılan deneylerle de Ibuprofen’in regülasyon sistemine etkide bulunduğu tespit edildi. Ancak tüm bilgiler genel ve bağlayıcı bir ifadede bulunmak için yine de yeterli olmuyor zira tıp dünyası güvenilir verilere ve bulgulara henüz sahip değil.

Koronavirüs mü, soğuk algınlığı mı, grip mi?

Koronavirüs hücrelere nasıl giriyor?

Hücre yüzeylerinde ACE reseptörleri bulunuyor ve bu reseptörlere ACE enzimi bağlanıyor. Transmembran ACE2 (Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim 2) enzimini, yeni koronavirüsün de aralarında olduğu SARS virüsleri reseptör olarak kullanarak konak hücreye giriş yapabiliyorlar. Konak hücreye giriş yapan virüs, hücre içinde replikasyon yoluyla çoğalıyor. Tıp dünyası  2002/2003 yılında patlak veren SARS salgınından beri bu bilgiye sahip.

İlaç olarak kullanılan ACE inhibitörleri ise ACE2'yi değil ACE enzimini yakalayarak bloke ediyor. Ancak bu şekilde ACE reseptörleri boş kaldığı için bu kez virüsler bu reseptörlere bağlanarak hücre içine giriş yapabiliyorlar. Mevcut hipotez bunu ileri sürüyor. Hipoteze göre ayrıca hücreler de ACE enzimleri inhibitörler tarafından tutulduğu için ACE2 reseptörlerinin sayısını artırıyor. Bu da virüslere hücreye giriş için daha fazla hedef sunulması anlamına geliyor.

Virüs kapan bir kişide ACE’nin aşağıya doğru regüle edilmesi halinde doğal koruma fonksiyonları da kayboluyor. Tez ilaçların da bu bakımdan yeni akciğer hastalığı COVID-19’un ağır geçirilmesini kolaylaştırdığını ileri sürüyor. Tıp dergisi Lancet’te yer alan hipoteze göre Ibuprofen de hastada benzer bir sonuç yaratıyor.  Henüz kanıtlanmamış bu hipotezin savunucuları açısından İtalya’da ölüm oranlarının bu kadar yüksek olmasının sebebi de burada yatıyor. Zira başka yerlere oranla İtalya'da daha fazla ACE inhibitörü kullanılıyor. Ancak bu tezi destekleyen veriler de henüz yok.

Korona: İlacı olmayan virüs

Alexander Freund
© Deutsche Welle Türkçe