Boğaz'daki imar yetkisi Cumhurbaşkanlığı'na mı devrediliyor?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Boğaz'daki dört ilçe belediyesinin İstanbul Boğazı ile ilgili yetkilerine son verilmesine yönelik bir kanun teklifi hazırladığı bildirildi. Teklife göre, Boğaz’la ilgili artık yeni kurulacak "Boğaziçi Başkanlığı" ve iki kurul söz sahibi olacak ve kurul üyelerini Cumhurbaşkanı atayacak.

Sözcü ve BirGün gazetelerinde çıkan haberlere göre, Boğaziçi Başkanlığı’na devredilecek yetkiler arasında, Boğaz’daki imar değişikliklerinin belirlenmesi de bulunuyor. Teklif taslağına göre, Boğaziçi'nde yerleşme ve yapılaşmanın planlaması ve koordinasyonu konularında halihazırda yetkili olan Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu, Boğaziçi İmar İdare Heyeti ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü kaldırılacak. Bu şekilde, Boğaziçi İmar İdare Heyeti’ndeki İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ve İBB’ye ait Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün yetkileri ellerinden alınmış olacak.

Kanun taslağına göre, kaldırılan bu üç kurumun yerine Boğaziçi Başkanlığı ile Boğaziçi Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Düzenleme Kurulları gelecek. Teklif geçerse,  halihazırda bekçi kulübesi, büfe, çay ocağı ile sınırlı olan yapılaşma iznine kafeterya, açık sosyal, kültürel ve spor tesisleri de eklenecek. Boğaziçi alanı olarak tanımlanan bölge Boğaziçi su yolları, dolgu alanları, sahil şeridinde veya gerisinde kalan su yolları da eklenerek genişletilecek. Yeşil alan belirleme, orman statüsü tahsisi ve kullanım hakkı, bölgedeki yapıların denetimi gibi konular yeni düzenlenecek kurulların yetkisine veya Tarım ve Orman Bakanlığı’na verilecek.

İBB mahkemeye başvuracak

Konuyla ilgili Euronews'a açıklama yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, tasarının doğru olmadığını düşündüklerini ve konuyla ilgili mahkemeye başvuracaklarını söyledi. İmamoğlu, “İstanbul’un hukuku olan her şeyi hukuk yoluyla elde etmek istiyoruz. Her ne olursa olsun. Hukukumuzu o anlamda sonuna kadar İstanbul lehine kullanırız” dedi.

"Türkiye'nin en gözde yerindeki imar faaliyetleri merkezileşiyor"

Konuyla ilgili DW Türkçe'ye konuşan Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Akif Burak Atlar, “Boğaziçi alanı İstanbul’un hatta Türkiye'nin doğal özellikleriyle en gözde bölgelerinden biri. Dolayısıyla ekonomik olarak da oldukça yüksek bir rant oluşturulabilecek mekanlar. Buradaki yapılaşma ile ilgili yetkiler, imar mevzuatları kapsamında yerel yönetimin elinde olan yetkilerdir. Tasarı,  buradaki tüm faaliyetlerin merkezileşmesi anlamına geliyor” dedi.

Boğaziçi çevresiyle ilgili imar ve benzeri uygulamaların yönetilmesi için tasarlanmış olan 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu, 1983'ten beri yürürlükte. Akif Burak Atlar, bu kadar uzun zamandır yürürlükte olan bir kanunun bu şekilde değiştirilmeye çalışılmasının, yerel yönetimlerin yetkilerinin merkezileşmesi üzerine devam eden tartışmaların hayata geçirildiğinin işareti olduğunu söyledi ve "Son yerel seçimlerde Ankara, İstanbul başta olmak üzere AKP'li mevcut belediyelerin seçimi kaybetmesi üzerine böyle bir manevra bekleniyordu. Tasarıyı, yönetimin CHP'ye geçmesi üzerine bir yetki transferi olarak yorumlayabiliriz” dedi.

CHP'li Torun: Bu, İstanbul seçimlerinin hazımsızlığı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu milletvekili Seyit Torun, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada kanun teklifinin sebebinin "İstanbul seçimlerinin hazımsızlığı" olduğunu söyledi. Seyit Torun, "İstanbul’un rantını vakıflara, yandaşlara aktarmaya alıştıkları için kendilerine yeni bir rant arıyorlar. Cumhurbaşkanı’nın işi midir arsayla, imarla uğraşmak? Millet bir irade kullanmış, belediye başkanını, belediye meclisini seçmiş. Onların karar vermesi gereken bir konuyu kendi yetkisine alıyorsa bu demokrasiye vurulmuş bir darbedir. Bu tamamen kayyumcu zihniyetin bir yansımasıdır" diye konuştu.

Partilerine konuyla ilgili bir açıklama gelmediğini, taslağın varlığını basından öğrendiklerini söyleyen CHP'li Torun, Boğaziçi bölgesinin imara açılmasının amaçlandığını düşündüğünü söyledi. Torun, "Durup dururken sorun ne de bu yetkiyi alıyorsunuz? Sorunu tespit edin, çözümünü arayalım. Ama sorun olmadan bunu yapmaları iyi niyet olmadığının göstergesi” dedi. Bu kanun teklifinin geçmeyeceğini düşündüğünü söyleyen Torun, şöyle tamamladı: “Vicdan sahibi, demokrasiye inancı olan ve halk iradesine saygı gösteren hiçkimse bu karara imza atmaz.”

Şükran Şençekiçer

© Deutsche Welle Türkçe