1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlinale iştah açıyor

13 Şubat 2011

61'inci Berlinale yine kelimenin tam anlamıyla sinemaseverlerin iştahını kabartıyor. Festivalin „Damak Zevki Sinema“ adlı bölümü beşinci yılında, yine birbirinden lezzetli yapımlarla seyircilerin karşısına çıkıyor.

https://p.dw.com/p/10GXS
Fotoğraf: Carmen Steiner - Fotolia

„Damak Zevki Sinema“ bu yıl 10'uncu Berlinale'sini düzenleyen direktör Dieter Kosslick'in 2007'de festivale kazandırdığı bir bölüm. Yemek yemenin beyazperdeye sayısız ve birbirinden çok farklı yansımalarını biraraya getiren bölümün bu yılki başlığı „Give Food A Chance“ („Yemeğe Bir Şans Ver“). Pazar günü başlayıp 17 Şubat'a kadar sürecek olan „Damak Zevki Sinema“da, çeşitli filmler ve belgeseller aracılığıyla, yemek pişirme sanatı ve beslenme ile çevre arasındaki ilişki aydınlatılmaya çalışılacak.

Yıldızlı menüler

Pazar günü açılışı yapacak olan Güney Kore yapımı „Dwen-Jang“ („Yemek Tarifi“) adlı film, baştan çıkarıcı bir soya fasulyesi çorbası tarifinin peşine düşen bir gazetecinin hikayesi. „Jiro Dreams Of Sushi“ („Jiro Suşi Hayal Ediyor“), ABD yapımı bir belgesel ve 85 yaşındaki suşi ustası Jiro Ono'nun üç yıldızlı restoranını mercek altına alıyor. „El Camino Del Vino“ („Şarabın Yolları“) adlı filmin kahramanı ünlü şarap uzmanı Charlie Arturaola için tad alma duyusunu kaybetmek, bir felaket anlamına geliyor. Şarap meraklısı, kaybolan duyusunu ve kendini tekrar bulabilmek için Arjantin'in şarap bağlarında bir yolculuğa çıkıyor.

'Damak Zevki Sinema'
'Damak Zevki Sinema'

İspanya/Fransa/Meksika ortak yapımı „También La Lluvia“ („Yağmur Bile“) ise bir film içinde film ve Bolivya'daki su savaşını sahne olarak kullanıp, ülkedeki Kızılderili halkın Kristof Kolomb'un gelişinden bu yana nasıl sömürüldüğünü konu ediyor. Ünlü İngiliz aşçı Nigel Slater'ın acı tatlı hatıralarını derlediği otobiyografisinden beyazperdeye uyarlanan „Toast“ („Tost“) adlı film, aynı zamanda yemek hakkında yazdığı gazete makaleleriyle de tanınan Slater'ın çocukluğuna farklı koku ve lezzetlerin nasıl damga vurduğunu anlatıyor. Tüm bu filmlerin gösterimlerinin ardından ise, her seferinde Almanya'nın ünlü aşçılarının, sözkonusu filmlerden esinlenerek hazırladıkları menüler izleyicileri bekliyor.

'Yağmur Bile' filminden bir kare
'Yağmur Bile' filminden bir kareFotoğraf: Internationale Filmfestspiele Berlin

Sosyal ve ekolojik yaralara da parmak basılıyor

„Damak Zevki Sinema“ bölümünün geç saatteki gösterimleri ise, sosyal ve ekolojik konulara ayrılmış. İrlanda yapımı „The Pipe“ („Boru“) adlı belgesel, İrlandalı balıkçıların, yaşadıkları bölgeden bir doğal gaz hattı geçmesine karşı verdikleri ve başarıya ulaşan mücadelelerini konu ediyor. İsviçre'den gelen „Unser Garten Eden“ („Cennet Bahçemiz“), özellikle Almanca konuşulan ülkelerde yaygın olan ve daha çok demiryolları hatlarına paralel alanlarda kurulu ufak bahçelerde, farklı kültürlerden insanların arasındaki anlaşmazlıkları inceleyen bir belgesel.

Hollanda yapımı „Divine Pig“ („Tanrısal Domuz“) ve Alman „Ehrfurcht vor dem Leben“ („Hayata Derin Saygı“), mezbahacılar ile domuzlar arasındaki yakın ilişkiye farklı gözlüklerle bakan iki belgesel. İtalyan, Alman ve İsviçreli yapımcıların ortaklaşa kotardığı „Le Quattro Volte“ („Dört Yaşam“) adlı belgesel ise hayatın temel döngülerini şiirsel bir dille anlatıyor. Japon komedi filmi “Meshi To Otome“ („Yemek ve Bakire“) de, beslenme bozukluğundan muzdarip üç genç çiftin hikayesi.

Tüm bu filmlere ek olarak, „Damak Zevki Sinema“ bölümünde ayrıca, sinemacıların, oyuncuların ve aşçıların katılacağı sohbet toplantılarında yemek tariflerinden mutfakta mükemmeliyetçiliğe, lezzetten İngiliz mutfağına kadar çeşitli konular ele alınacak.

© Deutsche Welle Türkçe


Aydın Üstünel/Berlin

Editör: Beklan Kulaksızoğlu