Bartholomeos, Avrupa Parlamentosu’nda konuştu
24 Eylül 2008
Avrupa Parlamentosu'nun bu haftaki Genel Kurul toplantısının onur konuğu, kültürlererası diyaloğu geliştirmek için davet edilen, Fener Rum Patriği Bartholomeos oldu.
Batholomeos, Genel Kurul'da Avrupalı milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmasında, Türkiye'nin Müslüman çoğunluğa sahip olduğu için, AB üyeliğinden dışlanmaması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye'ye ise ekümeniklik sıfatının tanınmasını ve dini azınlıklara saygı göstermesi çağrısında bulundu.
Milletvekillerinin ayakta alkışladığı konuşmasının ardından Bartholomeos, Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans Gert Pottering ile birlikte ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Ekümeniklik talebi
Türkiye'nin AB'ne tam üyeliğini savunduğuna dikkati çeken Batholomeos, şöyle konuştu:
“Bizim ekümenikliği savunduğumuz biliniyor. Ekümeniklik sıfatının önemini her fırsatta gazetecilere, işadamlarına, diplomatlara altını çiziyorum. Yabancılara da, Avrupa Birliği'ne girmek isteyen bir ülkenin azınlıklarına saygı göstermesi gerektiğini her fırsatta söylüyorum. Ortodoksluğun dünyadaki temsilciliğinin İstanbul'da olması Türkiye için bir onur olmalı. Türkiye bunu kendisi için olumlu anlamda kullanmalı. Heybeliada Ruhban Okulu’nu 1991'de kapattılar. Hala açılmadı. Oysa dünyanın çeşitli ülkelerinden dini öğrenciler Heybeliada Ruhban Okulu’nda öğrenim görseler, Müslüman bir ülkede kendi haklarına saygı gösterildiği mesajını da kendi ülkelerine götürürler. Türkiye, mal mülk haklarımıza saygı duyulmuyor. Devletin elimizden aldığı 24 bina var. Vakıflar Yasası'nın çıkmasına rağmen hala mallarımızı geri alamadık. Bu konuyu bu yüzden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürmek zorunda kalacağız.'
Bartholomeos’dan Kıbrıs mesajı
Erdoğan hükümetinin diğer siyasi partilere göre, azınlık haklarına daha olumlu baktığını söyleyen Bartholomeos, Kıbrıs'da müzakerelere de destek açıkladı. Patrik şöyle konuştu:
“Bir dini lider olarak Kıbrıs'da barış müzakerelerinin olumlu sonuçlanması için dua ediyorum. Bu sefer siyasi sorunun çözümü için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs sorunu yüzünden, patrikhanemize ve İstanbul'da yaşayan Rum azınlıklara karşı önyargılar yapıldı. Umarım 30-35 yıl önceki dostluk ortamına geri dönülür.”