1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Aşırı sağdan vazgeçti

31 Temmuz 2012

Uzun süre aşırı sağcı arenada boy gösteren eski Nasyonal Demokrat Partili Andreas Molau, aldığı bir kararla aşırı sağcılarla tüm bağlarını kopardı. İşte Molau'yu aşırı sağdan uzaklaştıran nedenler:

https://p.dw.com/p/15h5R
Andreas MolauFotoğraf: picture-alliance/dpa

Bu sözler Andreas Molau’ya ait. Yıllarca Almanya’da aşırı sağcı arenada strateji uzmanı ve düşünür olarak öne çıkan Andreas Molau, artık aşırı sağcılarla bağlarını kopardığını söylüyor. Bir dönem aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti’nin federal düzeyde yönetim kurulu üyesi olan Moldau, Aşağı Saksonya eyaletindeki seçimlerde de partinin baş adayı olarak yarışmış. Eskiden öğretmenlik yapan Andreas Molau, aşırı sağdan kopsa da şimdi hiçbir şey olmamış gibi tekrar öğretmenlik yapamayacağını belirtiyor: "Geçtiğimiz yıllarda konuşmacı olarak söylediğim her şey için kendimi sorumlu hissediyorum. İnsanları incitmiş ve kabul edilemeyecek şeylere destek vermiş olmaktan dolayı üzüntü duyuyorum.”

Ancak 44 yaşındaki Molau, aldığı bir kararla, üye kayıt kütüklerini geri göndermiş, iş anlaşmalarını iptal etmiş ve partiyle tüm iletişimi koparmış. Aşırı sağcılara sırtını dönen Moldau, şimdi eski hayatına geri dönmek istiyor. Gazeteci ve Neonazi uzmanı Patrick Gensing, 2004 yılında Nasyonal Demokrat Parti'de çalışmaya başlayana kadar Braunschweig’da bir okulda öğretmenlik yapan Molau’nun partiyi yeni rotaya sokmaya çalıştığını ancak başarılı olamadığını kaydediyor.

Dinlediği bir konuşma düşüncelerini değiştirdi

Molau, aşırı sağcı cepheden ayrılmasının nedeni olarak Nasyonal Demokrat Parti Meclis Grup Başkanı Udo Pastörs’ün 2009 yılında yaptığı bir konuşmayı gösteriyor. Geçtiğimiz aylarda Molau ile çok sayıda söyleşi yapan Kuzey Almanya Radyo Televizyon Kurumu NDR editörlerinden Stefan Schölermann, Molau’nun aşırı sağcılardan uzaklaşmaya başlamasının hikâyesini, “Pastörs, o zaman çok kötü şeylerden bahsetti. Karga burun, Yahudi cumhuriyeti gibi kavramlar kullandı. Bu konuşma, Molau’ya Nasyonal Demokrat Partili politikacılar ve aşırı sağcıların, Hitler'in ideolojisine çok yakın olduğunu gösterdi. O andan itibaren Molau, düşünmeye başladı" şeklinde anlatıyor.

Peki, düzgün bir aile yaşamı ve çocukları olan, eğitimli ve hatta öğretmen olarak görev yapan biri nasıl oldu da aşırı sağcı cepheye kaydı? Schölermann, şöyle konuşuyor: "Okul zamanında 68’lilerden nefret ediyormuş. Molau, Almanya’nın ikiye bölünmesini kısmen batıda yaşamış. Ancak 68 kuşağından gelen öğretmenleri, ikiye bölünme ve haklar konusunu adeta tabulaştırmış. O dönem sağcı örgütlerin el ilanlarını okumaya ve üzerinde çalışmaya başlamış. O zamanlar bu yaptıkları bir nevi uyuşturucuya başlama süreciyle kıyaslanabilir.“

Molau’nun kariyeri onu daha sonra aşırı sağcıların sesi olarak bilinen "Junge Freiheit" (Genç Özgürlük) adlı haftalık dergiye ve daha sonra da "Özgür Yayın Topluluğu" adlı bir aşırı sağ eğilimli düşünce kuruluşuna sürüklemiş.

'Döner dükkânlarından arındırılmış bölge'

Molau, “döner dükkânlarından arındırılmış” bölge talebinde olduğu gibi Müslümanlara karşı söylemlerde de bulunmuş, “Herhangi bir Alman kentine gidip, döner dükkânı görmezsem gerçekten de çok mutlu olurum. Döner dükkânlarına izin verilmeyen bir bölge yaratmak siyasî açıdan büyük bir görevdir" ifadelerini kullanmıştı.

Şimdi ise aşırı sağcılar hakkında bilgilendirici çalışmalarda ya da sosyal projelerde yer almak istiyor. Molau’yu düşündüren şey ise gelecekte geçimini nasıl sağlayacağı. Şu ana kadar parti çalışmaları sayesinde para kazanmıştı. Neonazi uzmanı Gensing, düşüncelerin bir gecede giysi gibi çıkartılamayacağını ancak Molau’nun çabalarının bir başarı olduğunu söylüyor. Bu tür kişilerin bir perspektife ihtiyacı olduğunu ifade eden Gensing, yüzlerine kapının kapanmaması gerektiğini belirtiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Arne Lichtenberg / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Ercan Coşkun