1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bankacılığa çeki düzen

16 Mayıs 2012

Finans krizi ve alacakları tahsil edememe riski, bankaların imajını sarstı. AB, bankacılık branşını krizlere dayanıklı hale getirmek için 8 bin bankanın sermaye tabanının genişletilmesini kararlaştırdı.

https://p.dw.com/p/14wMA
Fotoğraf: Fotolia/svort


Bu planın nasıl uygulanacağı hususunda bazı Euro Bölgesi ülkelerinden itirazlar yükselmekteydi. Finans ekonomisinin merkezi İngiltere’nin ikna edilmesiyle bankacılık reformunun önündeki son engel de kalkmış oldu. İngiltere hükümeti bundan iki hafta önce, aşırı değil, aksine yeteri kadar ileri gitmediği için Avrupa Birliği Komisyonu’nun önerisini ret etmişti. Hazine Bakanı George Osborne, bu sonuçla Londra’ya dönerse kendisine enayi gözüyle bakılacağını söylemişti. İngiltere milli denetleme kurumuna, ticari bankaları sermaye artırımına zorlama yetkisi vermeyi planlıyordu.

İsveç hükümeti de bankalar üzerindeki denetim otoritesinin güçlendirilmesini istiyordu. Ama sonunda muhafazakâr – liberal İngiltere hükümeti Konsey dönem başkanı Danimarka’nın uzlaşma formülünü kabul etti. Hazine Bakanı Osborne son maliye bakanları toplantısı için gittiği Brüksel'de Avrupa’nın bankalar konusunda ortak rota izlemesinin önemine değindi. Euro Bölgesi'ndeki güvensizlik ortamının milli ekonomilerin düzelmesini zorlaştırdığını belirten Osborne, "Euro Bölgesi’nin ortak para biriminin arkasında durup durmadığına karar vereceği noktaya geldik dayandık. Avrupa bankacılık sistemini güçlendirme iradesi de verilecek kararın bir parçası olmalıdır”, dedi.

8 bin banka sermaye arttıracak

İngiltere’nin uzlaşmaya yanaşması, dönem başkanı Danimarka’nın milli hükümetlere esneklik tanıyan bir öneri hazırlamasıyla mümkün oldu. Buna göre para birliği ülkeleri AB’nin öz sermaye kurallarının dışına taşabilecekler. Avrupa finans merkezinin uzlaşmaya razı olması son derece gerekliydi. Öz sermaye kurallarını sertleştirmenin ne kadar önemli olduğu İtalya ve İspanya’da görüldü. Kredi derecelendirme kuruluşları İtalyan bankalarının notunu düşürürken, daha kötü durumda olan İspanya’da, emlak patlaması sırasında bol keseden kredi dağıtan bankalar iflasın eşiğine geldi. Avusturya Maliye Bakanı Maria Fekter, İspanya’nın en büyük sorununun bankalar olduğunu ve özellikle mali reformlar açısından büyük işler başaran İspanya'nın bankacılık sistemini de artık rayına oturtması gerektiğini söyledi.

'Bankacılık yıldırım kâr demek değildir'

8 bin Avrupa bankasını bağlayacak olan sermaye düzenlemesinin yürürlüğe girebilmesi için Komisyon tasarısının, öz sermaye oranının daha da yükseltilmesini talep eden Avrupa Parlamentosu’nda onaylanması gerekiyor. Uygulamanın 2013 başında yürürlüğe girme şansı oldukça yüksek. Ama bakalım, yeni düzenleme bankacılık ve finans krizini önleyebilecek mi? Yeni kuralların kaçınılmaz olduğunu ancak daha fazlasının yapılması gerektiğini belirten Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble AB’den kısa vadeli kâr hırsını dizginleyecek adımların beklendiğini vurguladı. Schäuble, “Sırayla yürürlüğe sokulacak bir dizi tedbirin bir bütün haline getirilip yeni krizlerin patlak vermesini önlemesi umulur”, dedi.

Son maliye bakanları buluşmasında önemli Avrupa kurumlarına yeni atamalar da yapıldı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile Avrupa İstikrar Mekanizması gibi çok önemli iki kurum Alman uzmanlara emanet edilmişti. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble'nin Euro Bölgesi Maliye bakanları Grup başkanlığını Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker'den devralmasından sonra Avrupa İmar Bankası ile İstikrar Mekanizması başkanlıklarının el değiştirmesi gündeme geldi.

George Osborne
George OsborneFotoğraf: Reuters
Wolfgang Schäuble
Wolfgang SchäubleFotoğraf: dapd


© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach/Ahmet Günaltay
Editör: Hülya Köylü