Terör tehdidi tartışması
17 Ağustos 2012
Hedefini Afganistan'ı her türlü Batılı etkiden ayıklayıp, Taliban İslam Emirliği kurmak olarak açıklayan İslami Cihad Birliği'nin bu emelini gerçekleştirebilmek için Ramazan B. gibi sempatizanlara ihtiyacı var. Dresden'de bulunan Totalitarizm Araştırmaları Enstitüsünden Mikhail Logvinov'a göre Alman basınına yansıyan Ramazan B. olayı bu konuda ne bir ilk, ne de tek:
"Avrupa teröristler için sadece saklanabilecekleri ve harekete geçebilecekleri bir nokta olarak cazip değil, aynı zamanda burası her şeyden önce onların başlıca maddi kaynağı."
"Şiddete eğilimli kişiler"
Mikhail Logvinov'a göre İslamcı terör örgütlerinin Almanya'da yaşayan sempatizanlarının yarattığı tehdit hayli yüksek. Federal Emniyet Teşkilatı kayıtlarına göre 2010 yılında İslamcı arka plana sahip 350 soruşturma bulunuyordu. Logvinov ancak bu davaların konusunun sadece saldırılar ve saldırı planları olduğuna, bunun dışında Ramazan B. davası gibi birçok küçük çaplı soruşturma daha bulunduğuna dikkat çekiyor. Bu gibi davalarsa söz konusu rakamların içinde yer almıyor:
"Berlin'deki Anayasayı Koruma Teşkilatı o dönemde şiddete eğilimli İslamcıların sayısının federal düzeyde 2 bin 950 civarında olduğunu tahmin ediyordu. Buna karşılık Federal Anayasayı Koruma Dairesi Almanya'da İslamcı terörizmle bağlantısı bulunan yaklaşık bin kişinin bulunduğunu kaydetmişti. Bu, söz konusu kişilerin terörist değil, şiddete eğilimli kişiler olduğu anlamına geliyor. Bunun dışında elde o dönemde yaklaşık 250 kişinin İslamcı örgütlerden eğitim almak amacıyla Afganistan ve Pakistan'a gittiği yönünde veri bulunuyor."
"24 saat takip altında"
Bunun asıl çekirdek grup olduğunu belirten Mikhail Logvinov, bunların yaklaşık yarısının Almanya'ya geri döndüğü uyarısını yapıyor. Logvinov sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Federal Emniyet Teşkilatı Başkanı Jörg Ziercke Almanya'da 400'den fazla İslamcının barındığını ve bunların yaklaşık 130'unun tehlikeli kişiler olduğunu söylüyor. Bu çekirdek ekibin bir saldırı düzenleyebileceğinden şüphe ediliyor. Bu nedenle söz konusu kişiler 24 saat takip altında tutuluyor."
Mikhail Logvinov ise sadece bu çekirdek ekibin değil, tüm radikal çevrenin takip altında tutulması gerektiği görüşünde. Logvinov istihbarat birimlerinin tehdidin farkında oldukları, ancak sorunun boyutlarını biraz küçümsedikleri yorumunu yapıyor. Logvinov bu büyük tehlikenin sadece polisiye tedbirlerle kontrol altına alınmasının mümkün olmadığına dikkat çekiyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Günther Birkenstock / Çeviri: Banu Wöltje
Editör: Ahmet Günaltay