1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletAlmanya

"Hanau'da devlet başarısız oldu"

18 Şubat 2022

Almanya Adalet Bakanı Buschmann iki yıl önceki Hanau saldırısıyla ilgili açıklamasında "Vatandaşlarımızı toplumumuzda boy verebilmiş olan, cani nefret ve hezeyandan koruyamadık" dedi.

https://p.dw.com/p/47G4y
Hanau'daki ırkçı saldırı iki yıl önce düzenlenmişti
Hanau'daki ırkçı saldırı iki yıl önce düzenlenmiştiFotoğraf: Michael Probst/AP/picture alliance

Almanya'nın Hanau kentinde dokuz kişinin hayatını kaybettiği ırkçı saldırının ikinci yıldönümü yaklaşırken Federal Hükümet aşırı sağcılıkla mücadele sözü verdi. Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser başkent Berlin'de yaptığı açıklamada "Aşırılık yanlılarının üzerindeki soruşturma baskısını artırmaya devam edeceğiz" dedi. "Ancak derine kök salmış olan insan düşmanlığına sonuç alıcı bir şekilde karşı gelmek sdaece güçlü bir polisin ve iyi donanımlı güvenlik makamlarının işi değildir" diyen Faeser bunun tüm toplumun görevi olduğunu belirtti.

Hanau saldırısıyla ilgili birçok sorunun yanıtının hala belirsiz olduğunu söyleyen Faeser devletin "saldırının arka planının şeffaf ve boşluk bırakmayacak şekilde" aydınlatılmasını kurbanların ailelerine borçlu olduğunu söyledi.

Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Reem Alabali-Radovan
Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Reem Alabali-RadovanFotoğraf: dpa/picture alliance

"Devlete güveni yeniden oluşturmalıyız"

Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Reem Alabali-Radovan da "Devlete derinden zedelenmiş olan güveni yeniden oluşturmak zorundayız, hem kurban yakınlarında hem de ırkçı saldırılara maruz kalan insanlarda" dedi. Alabali-Radovan Federal Hükümet'in saldırıların önlenmesine ve siyasi eğitime her zamankinden daha fazla yatırım yapacağını belirterek ülke genelinde bir "ırkçılıkla mücadele danışma" programının hayata geçirileceğini söyledi.

Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann
Almanya Adalet Bakanı Marco BuschmannFotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture alliance

Adalet Bakanı: Vatandaşlarımızı cani nefretten koruyamadık

Almanya Adalet Bakanı Marco Buschmann da Hanau'da devletin başarısız olduğunu ve bundan ders çıkarması gerektiğini ifade etti. Buschmann "Vatandaşlarımızı toplumumuzda boy verebilmiş olan, cani nefret ve hezeyandan koruyamadık" dedi. Devlet makamlarının ardından mağdurlara ölçülü davranmadığını söyleyen Buschmann "Bu başarısızlıktan ders çıkarmak ödevimizdir" dedi.

Buschmann "Ülkemizde insanlar, 'yabancı' ilan edildikleri için acı çekmeye ve ölmeye devam ettikleri müddetçe biz de tarihimizden gelen sorumluluğa uygun davranmış olmayacağız" diye konuştu.

Almanya'nın Hanau kentinde 19 Şubat 2020 tarihinde düzenlenen ırkçı saldırıda 43 yaşındaki Tobias R., 6 dakikalık bir süre içinde göçmen kökenli 9 kişiyi ateşli silahlarla öldürmüştü. Saldırgan intihar etmeden önce annesinin de canına kıymıştı.

Hanau'da anma töreni ve miting düzenlenecek

Saldırının yıldönümünde yarın saat 11.00'de Hanau Merkez Mezarlığı'nda bir anma töreni düzenlenecek. Törene, İçişleri Bakanı Nancy Faeser'in yanı sıra, Federal Hükümet'in Mağdurlardan Sorumlu Görevlisi Pascal Kober ve Hessen Eyalet Başbakanı Volker Bouffier'in de katılması bekleniyor. Saat 16.00'da da kent merkezinde ırkçılığa karşı bir miting düzenlenecek.

Hessen Eyalet Meclisi Başkanı Boris Rhein "Hanau cinayetleri, bizi aşırı sağcı düşünceye karşı sebatla mücadele etme konusunda uyarıyor" dedi. Yahudi düşmanlığının, hor görmenin ve şiddetin buradan kaynaklandığını söyleyen Rhein "Her gün toplumumuza, hukuk devletimize ve demokrasimize olan saldırılara karşı sesimizi yükseltmeliyiz" dedi.

Avukat Seda Başay-Yıldız
Avukat Seda Başay-YıldızFotoğraf: picture-alliance/dpa/B. Roessler

Başay-Yıldız: Güvenlik makamlarında ırkçılık problemi var

Mağdur ailelerin avukatı olan Seda Başay-Yıldız da Zeit Online'a verdiği mülakatta Alman güvenlik makamları içinde de ırkçılık olduğuna dikkat çekti. Ancak bunun resmi olarak "itiraf edilmediği ya da kabul edilmediğini" söyleyen Başay-Yıldız "Güvenlik makamlarının kurban yakınlarına yaklaşım biçimi felaket ve yetkililere göre olaylar hep münferit. Bu yüzden de göçmen toplumu içerisinde her seferinde inanılmaz bir güven kaybı oluşuyor" dedi.

Avukat Başay-Yıldız bir göçmenin herhangi bir biçimde bir suç olayına müdahil olması halinde onun bir mağdur olabileceğinin en son olarak akla geldiğini söyledi. Toplumun algısında ise bazı şeylerin değişiyor olduğunu belirten Başay-Yıldız bunu önemli bulduğunu ifade etti.

dpa, AFP, KNA / EC, JD

©Deutsche Welle Türkçe