231208 Lesestudie Deutschland

Merkezi Almanya'nın Mainz kentinde bulunan ”Okuma Vakfı”nın yaptığı 2008'de üçüncünü yaptığı araştırmaya göre, Almanlar arasında kitap okuma eğilimi giderek azalıyor. 2000 yılında yetişkinlerin ve gençlerin üçte biri yılda 12 ila 50 kitap okurken, bu oran 2008 yılında dörtte bire düştü. Almanların dörtte biri ise hiç kitap okumuyor.

Geçen yılki araştırmada da aynı sonuç elde edilmişti. Araştırmayı yürüten uzmanlar, kitap okumayan anne-babaların, çocuklarına örnek oluşturamadığını belirtiyor. Nitekim yaşı 14 ila 19 arasındaki gençlerin yaklaşık yarısı çocukluklarında hediye olarak hiç kitap almadıklarını dile getirdi. Bu nedenle, Okuma Vakfı’nın en önemli hedeflerinden bir kitap okumanın teşvik edilmesi.

Çocuklar teşvik edilmeli

Vakfın uzmanlarından Christoph Schaefer, çocukları kitapçıya göndermenin yeterli olmadığını belirterek devletin de desteği gerektiğine dikkat çekti.

Schaefer, "Kitap okumanın teşvik edilmesi için sunulan en önemli hizmetlerden biri kesinlikle kamuya ait kütüphaneler. Ancak tasarruf önlemleri ve başka nedenler yüzünden bu tür kütüphaneler tehdit altında; belki ayakta kalabiliyorlar, fakat tam olarak çalışabildikleri söylenemez" diye konuştu.

Göçmen kökenli kitap kurtları

Schaefer, araştırma sonucunda göçmen kökenliler arasında kitap okuma alışkanlığının yaygın olduğunu belirlediklerini kaydetti. Schaefer, yeni olan sonuçlardan birinin, çok iyi Almanca bilen göçmen kökenli yetişkinlerin oluşturduğu, okuyan yeni orta sınıfın keşfedilmesi olduğunu söyledi.

"Bu bizim için beklenmedik bir sonuç değil" değerlendirmesinde bulunan Schaefer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fakat yapılan bu kapsamlı araştırma ile kanıtlanmış oldu. Bu grup kitap okumayı, eğitim bir parçası olarak ciddiye alıyor, kendi eğitimlerinde başarılı bir kariyere sahipler ve kısaca şunu biliyorlar: Eğitim bir fırsattır; Almanya'da mesleki ve özel hayatlarını şekillendirmek için bir fırsattır."

Göçmen kökenlilerin okuma eğilimi

Araştırmaya katılan göçmen kökenlilerin yüzde 36'sı, haftada bir günden fazla, yüzde 11'i ise her gün kitap okumak için zaman ayırdıklarını dile getirdi. Fakat Christoph Schaefer, bu araştırmanın hangi tür kitapların okunduğu sorusuna yanıt vermediğini belirtterek, "Tam olarak ne okuduklarını bilemiyoruz. Ancak sadece kitap okunmaları bile okumanın teşvik edilmesi açısından önem taşıyor" dedi.

"Kitap seçiminde, mesleki ve eğitimleri ile ilgili konuların etkili olduğundan emin olabiliriz" diyen Schaefer şunları söyledi: "Sorduğumuz sorulardan yola çıkarak şunu öğrendik; konular ile kitapların seçiminde şöyle bir bağlantı var: 'Bu bana uygun, bu benim geleceğimi etkileyebilir, okumak önemli' ifadeleri, bu grubu etkiliyor" dedi.

Elektronik medyaya ilgi yok

Mainz'de bulunan Okuma Vakfı’nın araştırmasına göre, Almanların çoğu bilgisayar ekranında kitap okumayı tercih etmiyor. Özellikle yüzde 25’i ise kağıda basılı kitaptan vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.