1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman yazar Christa Wolf öldü

2 Aralık 2011

82 yaşında hayata veda eden Christa Wolf, Berlin Duvarı yıkılmadan önce iki Almanya’nın da ortak yazarı olmayı başaran tek edebiyatçı. “Kassandra”, “Medeia: Sesler” ve “Christa T.’yi Arayış“ ünlü eserleri arasında.

https://p.dw.com/p/13L6K
Christa WolfFotoğraf: dapd

“Ben gerçekte kimim ve benim ben olmamı engelleyen nedir?“ Christa Wolf tüm eserlerinde bu temel soruyu soruyor. Kendini eleştirdiği "Christa T.’yi Arayış" adlı eseri Batı’da hızla başarıyı yakaladı ve ilk baskısı hemen tükendi. Alman Demokratik Cumhuriyeti'nde de sosyalist kişiliğiyle önemli mevkilere geldi. “Bölünmüş Cennet“ kitabıyla sosyalist edebiyatın zirvesine giden merdivenleri çıkmaya başladı. Edebiyat bilimcisi Wolf bu eserinde bir aşk hikâyesinin arka planında "devlete sadakat ve cumhuriyete kaçış" temasını işleyerek, dikkatli bir rejim eleştirisi yapıyor. Üyesi olduğu dönemde iktidarda bulunan Sosyalist Birlik Partisi'nin (SED) 1965’teki ünlü 11. Genel Kurulu'nda edebiyata uygulanan sansüre karşı mücadele çağrısı yapması Doğu Almanya'daki kariyerinin sonu oldu.

Doğu Almanya’daki kitapçılarda Christa Wolf’un eserlerine az rastlanır oldu. Buna karşılık Batı’daki imajı güçlendi. Christa Wolf'un 1976’da yayınlanan "Kindheitsmuster" adlı romanı kısa sürede Alman edebiyatında klasikler arasına girdi. Yazarın kendi hikayesinden yola çıkarak Nazi dönemini sorguladığı bu roman, Doğu Almanya'da bu özellikleriyle ilk roman oldu. Christa Wolf verdiği bir röportajda "Bu kitap ya da konu bir gün yazacağını bildiğin, uzun zaman önceden hissettiğin türden bir konu. Sonunda o günün geldiğini hissediyorsun ve yazabilirim diyorsun" demişti. Wolf’un romanında konuyu işlemek için cesaretini toplaması tam 25 yıl aldı.

Kadın dünyası

Zamanla yeni bir bilinç oluşturan Christa Wolf’un romanları 1970’lerde kadın hareketlerinin esin kaynağı oldu. Feministler onun romanlarında kendilerini bulmaya çalıştılar. Nitekim eserlerinde kendini öteki hisseden, kendini yabancı hisseden, erkeklerin yönettiği bir dünyaya uyum sağlayamayan kadınlar hep odak noktası oldu. Roman karakterleri Christa T. ve Nelly Jordan ya da mitolojik kadınlar "Kassandra" ve "Medea", 1979’da yayınlanan “Kein Ort. Nirgends” romanının karakterlerinden şair Caroline bunlardan bazıları.

Christa Wolf Berlin’de duvarlar yıkılmadan önce iki Almanya’nın da ortak yazarı olmayı başaran tek edebiyatçı. Doğu Almanya yönetimi uluslararası çapta beğenilen yazarın saygınlığının farkındaydı ve yazılarını sansürlemiyor, seyahatlerini kısıtlamıyordu. Wolf Biermann gibi yönetim muhaliflerine verdiği desteğe rağmen Christa Wolf'un, ilke olarak sosyalizmi desteklediğine inanılıyordu.

SED rejiminin sözcüsü

Alman Demokratik Cumhuriyeti yıkıldığında "Bu ülkeyi sevmiştim" dedi, Wolf. Bu sözleriyle Christa Wolf eski Doğu Almanya’ya ne kadar yakın olduğunu gösterdi. Toplum onun yıkılan rejime karşı eleştirel tutumunu sorgulamaya başladı. 1990 yılında yayınladığı "Was bleibt" adlı otobiyografik yapıtında da 70’li yıllarda Doğu Alman Devlet Güvenlik Teşkilatı STASI görevlileri tarafından haftalarca takip edilişini anlatıyor. STASI döneminde kontrol ve casusluk mekanizmalarının nasıl çalıştığını konu aldığı bu yapıtıyla yoğun bir tartışma başlattı. 1960 yıllarında Doğu Almanya Devlet Güvenlik Bakanlığı (MfS) ile gayriresmî işbirliği yaptığını itiraf etmesi ile Federal Almanya Cumhuriyeti'ndeki siyasi ağırlığını kaybetti.

Ancak Christa Wolf herşeye rağmen Alman edebiyatında kendisine bir yer açmayı başardı ve bu yeri ölümünden sonra da koruyacağı tahmin ediliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Barbara Garde/ Çeviri: Deniz Eğilmez

Editör: Ercan Coşkun