1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ada'nın kurt politikacısı: Denktaş

Jörg Pfuhl27 Ocak 2004

Kuzey Kıbrıs lideri Rauf Denktaş, son yaptığı açıklamalarda sorunun çözümü için Annan Planı’na destek veren Ankara ile fikir birliği içinde olduğunu açıkladı. Ancak kurt politikacının Rumlar‘a taviz verme pahasına bir çözümü öteden beri reddettiği sır değil. 80 yaşına basan Denktaş’ı Jörg Pfuhl yazdı...

https://p.dw.com/p/AbQE
Denktaş'ın odasını Atatürk resimleri süslüyor
Denktaş'ın odasını Atatürk resimleri süslüyorFotoğraf: DW

Rauf Denktaş, işler ciddiye bindiğinde bir anda sır vermeyen çehresiyle tilki gibi bir hukuk adamı olup çıkıverir karşınıza... Denktaş’ın babası, Kıbrıs henüz 50‘li yıllarda Akdeniz’de bir İngiliz sömürgesiyken, Büyük Britanya tahtının hizmetinde yargıç ve başsavcı olarak görev yapmış bir şahsiyet.

80 yaşındaki Denktaş’a kırk yıllık siyasi kariyeri süresince diş geçiremeyenler arasında yarım düzine de BM Genel Sekreteri var. Son otuz yılda güneydeki Rum toplumuyla aynı çatı altında bir siyasi oluşuma "evet” demesi için onca ısrarı reddeden Denktaş bu tutumuyla övünüyor.

Oysa tarih açısından bakıldığında Kuzey Kıbrıs’ın Ada‘nın siyasi gelişiminde fazla bir yer tutmayacağı da düşünülebilir. 21 yıl önce ilan edilen Kuzey Kıbrıs, Ada‘nın bu bölgesinde konuşlanmış 30 bin Türk askerinin himayesinde Kıbrıs Türkleri‘nin kendi haklarını bizzat belirlemelerine güvence oluşturmayı hedeflemekteydi.

Tel örgüler

Sonuçta, Denktaş altmışlı ve yetmişli yıllardaki kanlı olayları bizzat yaşamış, Rumlar‘ın darbe ile ele geçirdiği yönetimde Türkler‘in hakkını silah zoruyla alma girişimlerine bizzat tanık olmuştu. Denktaş, o tarihten bu yana Türkler‘le Rumlar‘ın aynı çatı altında yaşayamayacaklarına kanaat getirmişti.

Bunun üzerine Ada‘yı boydan boya tel örgüler ve duvarlarla bölme yoluna giden Kıbrıs Türkleri‘nin lideri, kurnaz bir taktisyen olarak da ün sahibi. Yurttaşlarının büyük kesimi geçen kış aylarında sokaklara dökülüp Güney‘deki Rumlar‘la birleşmeden yana gösteriler yapınca Denktaş akıllı bir hamleyle Ada‘daki iki toplumu biribirinden ayıran sınırların kapısını aralayıveriyordu.

O zamandan beri her iki taraf da karşılıklı olarak ziyarette bulunabildiği gibi iki Kıbrıs Türkü‘nden biri de her ihtimale karşı, şimdiye kadar kadar vatana ihanet olarak algılanan adımı atıyor ve Rum Kesimi‘nden ikinci bir Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu çıkartıyordu. Duvarlarını çeşitli Atatürk tablolarının süslediği ofisinde Denktaş kendini Kıbrıslı’dan çok bir Türk olarak algıladığını söylüyor.

Rüzgarlar ters yönde esiyor

Oysa şimdi aynı Türkiye’den rüzgarlar ters yönde esmeye başlıyor, bir an önce bizzat AB üyesi olma derdine düşen Ankara yönetimi, Kıbrıs‘taki çözümsüzlüğü birlik ile ilişkileri bakımından ayakbağı olarak görmeye başlıyordu. Ada‘daki sorunun bir an önce çözüme ulaşması, Kıbrıs Türkleri‘nin de yegane arzusu.

Aralık ayındaki Kuzey Kıbrıs’taki seçimlerinde halk iradesinin Rum tarafı ile uzlaşma yanlısı bir koalisyonu işbaşına getirmesi, bunun işareti. Bu koalisyonu oluşturan partilerden birinin başkanı ise bizzat Denktaş’ın oğullarından biri ve hedefi 1 Mayıs’a kadar toplumlararası soruna çözümün gerçekleşmesini sağlamak. Kuzey Kıbrıslı Türklerin deneyimli lideri Rauf Denktaş, seksen yaşında, savunduğu ilkelerle bu denli yalnız kalacağını acaba hiç düşünmüş müydü?