1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB’nin temmennisi doğrudan ticaret

Duygu Leloğlu/Brüksel22 Ocak 2007

Brüksel'de toplanan AB Genel İşler Konseyi, Kıbrıslı Türkere yaklaşık üç yıl önce verilen doğrudan ticaret sözünün yerine getirilmesi için bir metni onayladı. Ancak belgede 'doğrudan ticaret' yerine 'özel koşullarda ticaret' ifadesine yer verildi.

https://p.dw.com/p/AZXA
Brüksel'in sadece "çalışmalara başlayacağı" şeklinde bir metni onaylaması, Türk tarafını hayal kırıklığına uğrattı.
Brüksel'in sadece "çalışmalara başlayacağı" şeklinde bir metni onaylaması, Türk tarafını hayal kırıklığına uğrattı.Fotoğraf: AP

AB, dışişleri bakanları düzeyinde yaptığı Genel İşler Konsey'inde, yaklaşık üç yıl önce Kıbrıslı Türklere verilen 'doğrudan ticaret' sözünü yerine getirmeye gayret göstereceği temmenisinde bulundu. Bu temennisini, 'tartışmasız' onayladığı bir metin ile dile getiren Brüksel, Avrupa Komisyonu'nun 2004'de Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonların kaldırılmasını isteyen önerisine atıfta bulundu. "Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin kontrolünün bulunmadığı bölgelerde özel koşullarda ticaretin yapılması için bir an önce çalışmalara başlamayı amaçlıyoruz" ifadelerine ise vurgu yaptı.

Belgede 'doğrudan ticaret' yerine 'özel koşullarda ticaretten' bahsetmekle yetindi. Bu da AB'nin konuya ilişkin ileride yapacağı hiç önerinin, ne Ankara'yı ne de Lefkoşe'yi tatmin edebileceğini açıkça ortaya koymuş oldu. Yıllardır bu konuda adım atmayan Brüksel'in sadece çalışmalara başlayacağı şeklinde bir metni onaylaması, Türk tarafını hayal kırıklığına uğrattı. Ankara Brüksel'e, "Doğrudan ticaret bizim için Kuzey Kıbrıs'da bütün hava ve deniz limanlarının açılması anlamına gelir. Bunun dışında her uzlaşma bizi tatmin etmekten uzaktır," mesajını iletti.

AB'den bir üst düzey yetkili ise "Rumlar daha önceleri, 2004 yılında Avrupa Komisyonu'nun doğrudan ticaret önerisini, 'Biz o tarihte AB'ne üye değildik' diyerek tartışmayı bile reddediyorlardı. Bu metni onaylayarak, hiç değilse bundan sonra tartışmadan kaçmayacaklarını göstermiş oluyorlar," değerlendirmesinde bulundu.

İzolasyon konusunda AB'nin eli kolu bağlı

Öte yandan Rum Yönetiminin tutumu, Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonun kaldırılması konusunda AB'nin elinin kolunun bağlı olduğunu gösteriyor. Nitekim Rumlar, doğrudan ticaretin başlatılmasını, kapalı olan Maraş bölgesinin kendisine verilmesi şartına bağlamayı amaçlıyor. Aksi halde hiç bir öneriyi kabul etmeyeceğinde ısrarlı davranıyor.

Ancak Maraş'ın masaya getirilmesi, Kıbrıslı Türkler için kapsamlı çözümü AB'ne taşımak anlamına geliyor. Bu da kabul edilmez bulunuluyor. Kısacası dönem başkanı Almanya ne kadar uğraşırsa uğraşsın, bu tartışmalardan Kıbrıslı Türkleri tatmin eden bir sonucun çıkması oldukça zor. Bu konuda her kafadan bir sesin çıkması ise, bu yıl da tarafları uzlaştıracak bir çözümü imkansızlaştırıyor.