1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD'nin savaş senaryoları

Peter Phillip / DW10 Nisan 2006

Amerikan yönetimi, İran'a hava saldırısı düzenleyeceği yolundaki iddialara tepki gösterdi. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Bush yönetiminin İran’la yaşanan sorunu diplomatik yolla çözmek istediği vurgulandı. DW editörlerinden Peter Philipp iddiaların arkasında gerçek payı olup olmadığını değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/AZqI

“İddiada bulunanlar, günün birinde gülünç duruma düşmek, alay konusu olmak istemiyorsa söylediklerinde ciddi olduğunu kanıtlayacak adımlar atmalı. Hele hele iddiada bulunan dünyanın süper gücü Amerika Birleşik Devletleri ise bu kural daha da önem kazanıyor. Üç yıldan uzun bir süredir Amerikan yönetimi, İran’ı nükleer programı nedeniyle eleştiriyor, tehditler savuruyor. Tahran yönetimi ise Amerikan hükümetinin tehditlerini ciddiye almıyor. Şimdi de Washington’un İran’a saldırı hazırlığı içinde olduğu, nükleer silahla müdahele edeceği yönünde ayrıntıları içeren haberler yayımlanıyor.

Kafaları kurcalayan, Washington’dan gelen savaş senaryolarının sadece psikolojik savaşın bir parçası mı olduğu, yoksa Bush’un, Irak ve Afganistan’da ulaşamadığı başarıyı İran’da bulma umudu mu? Haberlerin kaynağına bakılacak olursa, gazeteci Seymour Hersh, Bush’un emrinde olamayacak kadar kabul gören bir gazeteci. Kullandığı dil, Bush ve çevresindeki politikacıları öven, mesihmiş gibi gösteren bir tarzda değil. Sonra özünde Amerika’yı rahatsız eden gerçeğin İran’ın nükleer programı olmadığı ve Tahran’da rejim değişikliği istendiği de haberde dikkat çekilen bir diğer konu.

Amerika’nın planı yine çok naif! İran’a havadan birkaç saldırı düzenleyerek, Tahran’daki rejimi sarsmayı, bu sayede halkın desteğini almayı hesaplıyor. Hatırlanırsa Irak için de aynı şey söylenmişti. Anlaşılan Beyaz Saray, yaşadıklarından ders çıkarmamış. Üstelik İranlılar, yönetimlerinden memnun olmasa da zor durumda kalındığında Iraklılar’dan farklı olarak hükümetlerinin arkasında yer alıyor. Bu nedenle Washington, İran’ın üzerinde baskı kurma çabalarında amacına ulaşamaz. İran’a düzenlenecek olası bir hava saldırısı, sadece halkın kendi içinde kenetlenmesine ve nükleer proramına hız vermesine neden olacak.

Bush hükümeti, bölgedeki gerçek durumu anlayamıyor ve hala domino taşlarında olduğu gibi, birine dokununca hepsi arka arkaya devrilecek sanıyor. Bu yolla da Ortadoğu’ya demokrasiyi getirme hayalleri kuruyor. Oysa bu bölgede domino efekti dediğimiz efekt, olsa olsa aşırı radikallerin güçlenmesini doğurur. Bölgedeki diğer Arap ülkeleri de Amerikan yönetimiyle dayanışma gösterse de olası bir saldırıda, yangının tüm bölgeye yayılacağını, ormanın tamanının küle döneceğini biliyorlar.

İran ile yaşananların olumsuz yönde gelişmesini engellemek Washington’un elinde. ABD, İran’la doğrudan ilişkiye geçmeli. Öte yandan Washington’un geri adım atmaya yanaşmayacağı da biliniyor. Bush yönetimi, Tahran ile ilişkiye geçmek yerine, orada bir rejim değişikliği istiyor, bir de doğalgaz ve petrol kaynaklarının kontrolünü ele geçirmeyi. Washington’un planları, şu sıralar arkasına aldığı Avrupa için de tehlike arzediyor. Eğer Brüksel, Washington ile ipin aynı ucundan asılırsa aynı tarafında da takılıp kalır!“