1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD’nin İran’a sabrı tükeniyor

Rainer Sütfeld16 Kasım 2007

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Zalmay Halilzad, Tahran’ı nükleer programını askeri amaçlarla sürdürmekle suçladı. "Yeni ve güçlü yaptırımlar" talep eden Halilzad, askeri müdahale seçeneğini gündeme getirdi.

https://p.dw.com/p/CIAs
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından açıklanan son İran raporu taraflarca farklı yorumlanıyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından açıklanan son İran raporu taraflarca farklı yorumlanıyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Zalmay Halilzad, “İran’ın tam olarak işbirliği yapmadığı gayet açık” dedi. İran'ın daha önceki Konsey kararlarına uymadığını söyleyen Halilzad, ''Bu gerçekler ışığında, İran'a yeni ve güçlü yaptırımlar getiren yeni bir karar tasarısının hazırlanmasının gerekli olduğuna inanıyoruz'' şeklinde konuştu ve özellikle uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin askıya alınmamasına dikkat çekti.

Silahlı müdahale ihtimali

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi’nin basına yaptığı açıklama sırasında, gazetecilerin, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması uyarınca, nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasına izin verildiğini, uranyum zenginleştirmenin de buna dahil olduğunu ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın işbirliği alanında ilerleme olduğu yönündeki raporunu hatırlatması ise Halilzad tarafından pek dikkate alınmadı. Halilzad, hedeflerinin, uyulmadığı takdirde silahlı müdaheleye yeşil ışık yakacak, yeni bir karar tasarısı olduğunu söyledi.

”Tahran atom bombası peşinde”

Tahran’ın atom bombası peşinde olduğu şeklindeki ABD tezini savunan Halilzad, konunun Güvenlik Konseyi için en öncelikli gündem maddesi olduğunu belirtti ve nedenlerini şöyle sıraladı: “Çünkü İran bölgede liderlik arayışı içinde, çünkü İran terör örgütleri ile ilişki içinde, çünkü İran, Afganistan ve Irak’taki direnişçileri destekliyor. Ayrıca İranlı liderlerin kullandığı dili de unutmamak gerek.”

Amerikan diplomat, pek alışılmadık bir kararlılıkla da, daimi üye Çin’e seslendi. İran’a yeni karar tasarısı konusunda Çin'in ''ayak sürüdüğünü'' belirten Halilzad şöyle konuştu: “Çin’in, etkili bir diplomatik çözüme engel olmak isteyeceğini sanmıyorum. Sadece yeni ve ağır yaptırımları içeren bir karar tasarısı sayesinde diplomasinin bir şansı olabilir. Çin sanırım diplomasinin başarısızlığa uğramasının sorumlusu olmak istemez.“


Moskova’ya mesaj

Washington’ın New York’taki temsilcisi, aynı mesajı Moskova’ya da gönderdi. Bush yönetimi, diplomasi sonuçsuz kalırsa, son çarenin askeri müdahele olacağı kanısında.

İran’a yeni ekonomik yaptırımlar konduğu takdirde, bundan en fazla Tahran’ın en büyük ticari partneri olan Almanya etkilenecek. Dile getirilen öneriler arasında, inşaat makinalarının ihracatının yasaklanması, Hermes ve benzeri kredi garantilerinin durdurulması ve seyahat özgürlüğünün kısıtlanması gibi uygulamalar bulunuyor.


İran’ın görüşü

İran ise, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın raporundan sonra, Güvenlik Konseyi’nin konuyu ele almasına artık gerek kalmadığı görüşünde. İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Said Celili, İran'ın nükleer programını incelemenin ajansın görevi olduğunu, dolayısıyla BM Güvenlik Konseyi'nde İran'ın nükleer programına ilişkin yeni görüşmelerin ''kanun dışı'' olacağını savundu. Celili, ''yaptırım tehditleri karşısında nükleer programdan vazgeçmeyeceklerini ve uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sürdüreceklerini'' bildirdi.